CLK Boğaziçi uyarmadan cereyan mı kesiyor?

A -
A +

Vatandaşımızın yaptığı şikâyet, eski köye yeni âdet getirilmiş olduğunu gösteriyor. Ya da konuyla ilgili değerlendirildiğinde zaten geçim sıkıntısı çeken ve elektrik faturalarını ödemekte zorlanan vatandaşın bu mağduriyetinden ekstra kâr sağlamak mı amaçlanıyor?

Bakın ne diyor ismi bizde mahfuz bir okuyucumuz:
"CLK Boğaziçi elektrik son ödeme tarihi geçince 'kesme uyarısı' yapmadan aniden gelip hırsız muamelesi yaparak enerjiyi kesmektedir. Evde bilgisayar mı açık, buzdolabında yarım kilo kıyma bozulur mu? Elektrikle çalışan bir solunum cihazı veya herhangi bir sağlık cihazı durursa hastanın hayatı riske girer mi? Hiç düşünen yok..." Bu nasıl hizmettir? Özelleştirme ile elektrik dağıtımı alınırken vatandaşın vatandaşlık hakkı da rafa mı kaldırılmıştır? Devlet bu firmalara özelleştirme verirken vatandaşın mağdur olmamasını sağlayan bir tembihatta bulunmamış mıdır? Ya da firmaların vatandaşı mağdur edip etmediğini denetliyor mu?
Diyor ki okuyucumuz; "Bu tür habersiz cereyan kesme işlemini son zamanlarda tüm abonelere yapmakta ve 20 lira kesme ücretini gelecek faturaya yansıtmaktadır. Soruyorum, bu işleri düzeltecek bir devlet kurumu yok mudur?

Çünkü EPDK'nın sitesinde 'son ödeme tarihini 5 iş günü geçen aboneye kesme uyarısı yapılır ve kesme uyarısından sonra 5 iş günü sonra enerji kesilir' diye yazıyor. Hâlbuki kesme uyarısı yapılmadan enerji kesiliyor. Sanırım personel ve zaman bir de kâğıt tasarrufu yapılıyor, ayrıca 20 lira da otomatikman 'cep'e giriyor. Peki bu 20 liralar kimin cebinden çıkıyor? Zaten gününde ödeme zorluğu yaşayan fakir fukara garip gureba vatandaşın... Hazırda parası olan zaten otomatik talimat veriyor... Hâlâ mı fakirin sırtından doyan doyana? Bu uygulama 'Yeni Türkiye' vizyonuna uymuyor. Devletimizin bu uyumsuzluğa el atması lazımdır. Not: kurumun her gün en az 2 defa uyarısız yaptığı elektrik kesintilerine ise değinmiyorum..."
Cebi yanan vatandaş-İstanbul

Polis emeklileri "kimlik" mağduru olmasın
"İstanbul Emniyet Müdürlüğünden emekli olan polislerin kimlik kartları Personel Şube Müdürlüğünce geri alınarak yenisi verilmeyince, polis emeklileri mağdur oldu. Polis emeklileri yıllarca hizmet verdikleri İstanbul Emniyet Müdürlüğüne polis kimlik kartı olmadığı için personel giriş kapısından giremiyor, ziyaretçi kapısından giriş yapmak zorunda bırakılıyorlar.
Bu durumdaki polis emeklileri 2 ayı aşkın süre geçmesine rağmen yeni kimlikleri kendilerine dağıtılmadığı için beylik tabancalarını da taşıyamıyor.

Benim gibi diğer polis emeklilerinin de mağduriyetinin sona erdirilmesi için yeni polis kimlik kartlarının Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından ivedi olarak tanzim edilerek İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderilmesini istiyorum."
Halis Kahraman-Polis emeklisi/İstanbul

İş Bankası'na teşekkür!
İş Bankası Ek Kartının bilgilerimin kopyalanması ile ilgili yaşadığım problem gazeteniz köşesinde yayınlandıktan sonra İş Bankası Genel Müdürlüğü'nde görevli Müdür Yardımcısı Derya Özkan ve 2. Müdür Metin Taş tarafından çözülmüştür. Problemin duyurulması konusunda Gazeteniz Türkiye'ye ve problemin çözümünde banka yöneticilerinin göstermiş olduğu ilgiye teşekkür ederim.
Ömer Demir-İstanbul

Taşımalı eğitime son verilsin
Bir dönem bu ülkeye başbakan olan Mesut Yılmaz'ın getirdiği yakın köylerde çocuklar taşınarak eğitim alması kararı şimdiye kadar nice ana kuzusunun yollarda can vermesine sebep oldu. Bu yavruların günahını kim çekecek? Bunun vebalini kim verecek?
Artık başımızda geçmişin yaralarını sarmaya devam eden AK Parti hükümetleri var. Onlar geçmişten günümüze her soruna el atıyor. Cumhurbaşkanımıza söyleyin. Somali halkına bile on bin konut müjdesi verebilen bir lider o. Çok şükür devletimiz ve milletimiz artık çok güçlü.
O halde artık bu çocukların hayatını tehlikeye atan, yol yorgunluğu çektiren biz anaları her gün yüreği ağzında kapılarda bekleten taşımalı uygulamaya son versinler. Her köye bir okul ve her okula bir öğretmen getirsinler. Birçok öğretmen atama bekliyor. Verin her birini bir köye... Hem atama bekleyen öğretmenlerimiz sevinsin, hem çocuklarımıza gelip eğitim versin. Hem çocuklar trafikten kurtulsun. Hem biz rahat bir nefes alalım ne olur."
Bir anne-Bolu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.