Yolcunun ibadet özgürlüğüne hâlâ mı saygı yok!

"Özgürlüklerin yeni yeni tanımlandığı ülkemizde hâlâ eski düşünce içindeki insanlarla karşılaşmak beni çok üzdü. 17.02.2015 tarihli salı günü saat 17:30 Isparta'dan Ankara'ya sefer yapan 14 DL 014 plakalı araçta 19 koltuk numaralı Afyon yolcusu idim. Her şey Sandıklı terminaline girdikten sonra başladı.

Otobüsümüz Sandıklı terminaline yaklaşınca muavin arkadaşa '5 dakika ihtiyacım var beni bekler misiniz?' dedim. Aracın terminale girişi 18:47. Muavin biraz daha sabırlı olmamı Afyon terminalinde mola vereceğimizi söyledi. Fakat biraz ısrar edince kabul etti. Bu arada akşam vaktinin çıkmasına 15 dakika kalmıştı. Hemen abdest aldım namazın farzını kıldım. Tam selam verecekken Kamil Koç'un Sandıklı'daki görevlisi olan arkadaş 'Ankara yolcusu!' diye yüksek sesle bağırıyordu.

Hemen dışarı çıkarken mescit kapısında karşı karşıya geldik. Görevli bana yüksek sesle 'sen ne yapıyorsun burada! Şimdi namaz mı olurmuş! Aracın gitti' diyerek bağırmaya başladı.

Hâlbuki namazımın 3 rekât farzını kıldığımda 5 dakika ancak olmuştu. Dışarı baktığımda şoke oldum! Otobüsüm beni bırakıp gitmiş. Görevli ile yüksek ses tonuyla tartıştık:

-Aracım beni nasıl bıraktıysa aynı şekilde gelsin.

-Bin şuradan bir taksiye otobüs seni bekliyor hemen git!

-Muavine söyledim otobüsüm beni bekleyecekti.

-O zaman kal burada ne yaparsan yap.

Bu konuşmalar böyle devam etti. Daha sonra Kamil Koç'un şehir içi servisi beni bırakmak zorunda kaldı. Yaklaşık 300 metre ilerleyen otobüse bindiğimde muavine 'neden beni beklemediniz, size söylemiştim' dedim. Muavin beni unuttuğunu söyledi.

Afyon'a vardığımda ilk işim müşteri hizmetlerinizi aramak oldu. Keşke aramasaymışım. Konuşmaya başlarken iyi bir tavır sergilerken konu 'namaz' üzerine odaklanınca 'Namaz için de dururuz fakat siz ihtiyaç demişsiniz' diye ısrar etti. O arkadaş da bağırmaya başlayınca kendisine teşekkür ederek konuşmayı sonlandırdım.

Sonuç olarak bu iki görüşme de bende iyi bir intiba uyandırmadı. Size soruyorum, namaz bir ihtiyaç olmayıp ibadet özgürlüğü açısından farklı davranış ve tutumların sebebi midir? Eğer namaz deseydim duracaklarmış! İhtiyaç için durmayan ve namaza bu denli uzak bakan bu şirket çalışanları nasıl namaz için duracaklar? Bu kişisel bir mesele değil artık din özgürlüğünün kısıtlanması durumudur. Sizden ricam bu olayın yayımlanması ve bana yargıda hangi birimlere ve ne şekilde intikal etmem gerektiği noktasında da yardımcı olmanız. Allaha emanet olunuz" diyen, Afyonkarahisar'dan Abdullah Sadık Tazegül isimli saygıdeğer okuyucumuz, üzüntünüzü anlıyor ve haklılığınızı kabul ediyoruz. Ancak size yapılan bu yanlış davranışları aynı kurumda üst üste iki farklı insan yapmış olsa bile bu yanlış davranışların firma yanlışlığı değil kişisel yanlışlık olduğunu düşünmeniz gerekiyor. Bu şikâyetinizi firma yetkililerinin dikkate alacağını konuyla ilgileneceğini ümit ediyoruz.

"Anlatın derdinizi Türkiye Gazetesi'ne" dediğiniz için biz de derdimizi size yazıp gönderiyoruz. İlk önce Allaha sonra size güvenerek bir ricada bulunmak istiyoruz.

Bizim köyümüzün normal bir mahalle camisine ihtiyaç var. Bu konu için mahallemizde münasip bir yerde 70 bin liraya bir ev satılmaktadır. Bu ev eğer hayırseverler tarafından alınır da yerine cami yapılmasını dilerseler biz de buraya cami yapmayı düşünüyoruz.

Bu isteğimizi yayınlarsanız memnun oluruz. Adres: Kahveleryanı Köyü, Gümüşova-Düzce

        Abdülkadir Oral (Emekli din görevlisi) Nazmi Yazıcı (Muhtar)

"Bakırköy'ün kıyısında İETT otobüslerinin gelip geçtiği gezi durağı bulunmaktadır. Bu durağa ulaşmak için alt geçidi geçme mecburiyeti var. Sonrasında Zeytinlik Mahallesi Ekrem Bey Sokağa çıkmak için 40 basamak aşmak gerekiyor.

Ben dışarı her daim bir başkasının yardımıyla çıkıyorum. Bu durum ne zamana kadar sürecek? Engelli vatandaşlarımızı da kucaklayınız. Belediye olarak sizden vatandaşın ihtiyaç duyduğu her türlü hizmeti yapmanızı bekliyoruz. Eminönü'nde Çiçek Pazarı'nın orada tuvalete inmek için yürüyen merdiven yapılmış ise Bakırköy Gezi Durağına niçin yapılmıyor?

Benim kalça kemiğim kırık ve her iki kulağımda da yüksek derecede işitme kaybı var. Bir engelli olarak Türkiye'deki tüm engelli vatandaşların sorunlarının çözümü için bu konulara dikkat çekmek istedim."

           Nezir Cabgu-İstanbul