Gelir uzmanları özlük haklarını istiyor

A -
A +
"Yeterliliğe tabi gelir uzmanlığı, Devlet Memurları Kanununun 36. Maddesinin 11-A fıkrasında düzenlenmiş, Kaymakamlık, Müfettişlik, Kontrolörlük kadroları gibi yarışma sınavı ile girilip özel bir yetişme dönemi ve yardımcılıktan sonra yeterlilik sınavı verilerek uzman unvanının alındığı bir meslektir. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde 6000 yeterliliğe tabi gelir uzman ve yardımcısı görev yapmaktadır.Kariyer kadroda görev yapan Gelir Uzmanları uzmanlık unvanını alana kadar zorlu bir süreç yaşarken Maliye Bakanlığı Bürokrasisi Gelir İdaresi Başkanlığında 3 yılını doldurmuş olan personellerine başka hiçbir kriter aramadan sadece bir test sınavı ile Gelir Uzmanı unvanı vererek mesleği sıradanlaştırmış böylece her durumda herkesin uzman olduğunu bahane ederek kariyer kadro gelir uzmanlarını da her işte çalıştırmıştır.Ayrıca Gelir Uzmanları özlük hakları ile alakalı bir talepte bulunacak olduğunda kurum bürokrasisi her seferinde kurumda herkesin uzman olduğunu, sayının 20.000'e çıktığını böyle büyük bir sayı için özlük düzenlemesi yapılamayacağını öne sürmüşlerdir.Gelir Uzmanı ve Yardımcıları düşük ek göstergeye tabi, şeflere bağlı çalışan ve her geçen gün idare tarafından çıkarılan yönetmeliklerle memurlaştırılan kurumda yükselebilecekleri hedef olarak kariyer kadroların görevde yükselme sınavına tabi olmadıklarına dair Bakanlar Kurulu Kararı olmasına rağmen sınavla Müdür Yardımcılığı ve Müdürlük hakkı ancak verilebilmiştir.Bizleri öncelikle unvanımız değiştirilip kurum içi sınavla uzman yapılan personellerden ayırsınlar. Bunun yanında Gelir Politikası Genel Müdürlüğünde görevlendirilen, 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Maliye Uzmanı yapılan ve bizler gibi Gelir Uzmanı ve Yardımcısı olan meslektaşlarımıza yapıldığı gibi bizim de özlük haklarımız iyileştirilsin. Tüm kariyer mesleklerle aynı çalışma şartlarına kavuşturulmamız sağlansın."          Yeterliliğe Tabi Gelir Uzmanları Derneği

Samsung bizi okumadı galiba?
"Feridun Bey merhabalar. Geçen gün Samsung'dan teslim edilmeyen buzdolabı ile ilgili yazmış olduğum maili köşenizde yayınladığınız için teşekkür ediyorum. Size bu konuda olumlu veya olumsuz bir  dönüş oldu mu? Ne zamana kadar bekleyelim. Bu konuyla ilgili başka önerileriniz varsa benimle paylaşırsanız sevinirim" diyen değerli okuyucumuz, bu köşede sadece sizlerin dili olmaya çalışıyoruz. Kamuoyuna iletilen dert ve dileklerle ilgili kişi ya da kurum cevap verirse onu da yayınlıyoruz. Bugüne kadar herhangi bir kurum veya kişiden bu konuyla ilgili bir telefon, mail veya faks gibi herhangi bir iletişim bilgisi gelmemiştir.

Eczacı-Gözlükçüden hatırlatma
"Bugün Dünya, güneş tutulmasına şahit olacak. Kuzey Atlantik'te tam olarak gözlemlenecek olan tutulma, Türkiye üzerinde parçalı olarak belirtecek. Tutulma Türkiye'nin her yerinden gözlemlenebilecek" diyen Sayın Taylan Küçüker'in gönderdiği uzunca bilimsel açıklamaları kısaca özetlemeye çalıştık.Güneş, Dünyamızdan 150 milyon kilometre uzakta ama ısı ışık ve UV radyasyonu yayıyormuş. Kısa dalga UV ışınları enerji bakımından daha yüklü imiş. Canlı dokular için son derece zararlıymış. Önemli bir kısmı Stratosferde oksijen ve ozon tarafından yutulur ve asla dünya yüzeyine erişmezmiş. Yüzeyler de UV radyasyonu farklı derecelerde yansıtırmış. Örneğin, kar UV radyasyonun % 85'in üstünde bir miktarla en yüksek bölümünü yansıtırmış ve UV radyasyon yükseklikle artarmış. Bu nedenlerle de kayakçılar ve dağa tırmananlar dikkat etmeliymiş. Kuru kum ve beton %12'sini, su %5'ini yansıtabilirmiş.Konuyu detaylarıyla anlatan Eczacı Gözlükçü Taylan Bey, UV radyasyonundan korunmada uyulması tavsiye edilen altın kuralları da sıralamış ama hepsini detaylı anlatmaya yerimiz olmadığı için yayınlayamadık.Güneş'i yanlış gözlemek, tutulma sırasında kataraktın gelişmesine, tutulma körlükleri ya da retina yırtıklarının ortaya çıkmasına yol açarmış. Retinanın şiddetli görsel ışığa maruz kalması da ışığa duyarlı kanallar ve hücrelerde tahribata neden olurmuş. Kişi özel tedbir almadan Güneş'e aralıklı ya da uzun bir süre bakarsa birçok sağlık problemi ortaya çıkabilirmiş.Sonuç olarak, ışığı odaklayan herhangi bir optik düzenek ile (mercek, dürbün, teleskop vs.) güvenilir bir koruyucu filtre kullanmaksızın Güneş'e bakılmamalıymış. Biz de Gözlükçüler ve Optisyenler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Gözlükçü Taylan Küçüker Beyefendiye teşekkür ediyor bu hatırlatmasını sizlerle paylaşıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.