“Ana babadan görmediğim şefkati arıyorum”

Merhaba, ben 15 Temmuz kahramanlarındanım. Gaziliği kabul etmedim. 15 Temmuz'la ilgili basına vermiş olduğum röportajıma https://www.facebook.com/ahaber.com.tr/videos/1751009274917877/?type=2&theater linkinden ulaşabilirsiniz. En azından samimiyetimi ispatlamış olurum. Sizlere hayat hikâyemden bahsetmek istiyorum...

Ben 1990 Bartın doğumluyum. Sizlere acılarla dolu hayat hikâyemden bahsetmek istiyorum. Özür dileyerek hikâyeme başlıyorum: 3 yaşına girmeden öz ailem tarafından başka bir aileye evlatlık verildim. Üvey babamı ve annemi kaybettikten sonra yapayalnız kaldım. Devletten kendime el uzatılmasını istedim ama destek yerine hep köstek gördüm. Benim dizi senaryolarını aratmayan hikâyem ise hiç kimseninkine benzemiyor... Vatan borcumu ödemek üzere askere gittiğimde gözüm arkamdaydı. Çünkü ailem hastalıklarla boğuşuyordu. Yardımcı olan ne bir yakınım ne bir başka el vardı. Ve askerde korktuğum haberle sarsıldım. Üvey babamı kaybettim. Askerden geldiğimde de üvey annemin kaybıyla ikinci acıyı yaşadım. Öyle ki o acılar travmalara, psikolojik sorunlara dönüştü ve hâlâ devam ediyor. Ancak hiç kimseye derdimi bir türlü anlatamadım. BİMER başta olmak üzere valilik makamına defalarca dilekçe yazdım. Yalnızlığımı, çaresizliğimi anlatmaya çalıştım. İş istedim, aş diledim. Yeri geldi haykırdım: 'Bana sahip çıkın' diye ancak yine sesime ses veren olmadı. Ne gülümseyen bir resmim var geçmişte ne de zihnimde güzel hatıralarla dolu bir gençliğim. Soyumdan kimse yok. Helal para kazanıp mutlu bir hayat kurmak istiyorum. Ve inanıyorum ki bir gün hayat benim de yüzüme gülecek. Devletimin sesime kulak vermesini istiyorum. İletişim numaramı size gönderdim. Öyle ya devlet büyüktür. Sahipsiz koymaz yetimi öksüzü. Beni evlatlık veren anamdan babamdan göremediğim sevgiyi, şefkati, sıcaklığı belki devletimden bulurum düşüncesindeyim. Saygılarımla...

 

 

 

Feridun Ağabey, malumunuz “EYT” kanayan yara ve yapılması gerekenler;

1- Tüm emeklilerin alt kademe maaşları eşit tutulsun misal asgari 1400-1500TL

2- 5500 iş gününü tamamlayan emeklilik yaşını 55’i geçmemek üzere beklesin

3- 11.000 iş gününü tamamlayan yaş beklemeden emekli edilsin.

Bu üç husus üzerinde çalışılarak hem devlet hem vatandaş memnun edilebilir. Yoksa bu polemik ülkemizin birlik ve beraberliği için bölücü ve fitnecilerin malzemesi olmaktan çıkamayacak. Sizden ricam bu önerimi hem vatandaşa hem devlet büyüklerimize iletin. Saygılarımla...

 

 

 

“Feridun Ağabey, sürekli okurunuzum. Beni ilgilendirmese de ilgi ile sizi takip ediyorum. Sizden elbette bir talebim var. Bu kadar geniş bir kitleye ulaştığınıza göre bizi yönetenler de okurlar. Benim sizden yöneticilerimize iletmenizi istediğim talebim şudur: Gerek bakanlık ve gerekse taşra teşkilatlarına taşeron olarak mühendisler alınmıştı. Teknik olan bu kişiler evrak dahi imza edemiyorlar. Sayın Başkanım, kurum içi sınav yaparak bu mühendisleri memur kadrosuna alamaz mı? Saygılarımla”

 

 

 

“Feridun Ağabey. Söz konusu olan kardeşim M. B. %85 engelli raporlu dışarıda çalıştırılması yasak olmasına rağmen taahhütlü evraklarda dâhil gönderimde çalıştırıyorlar. Bahsettikleri evrak İSKİ gönderisidir. Taahhütsüz diye vermiş ve başka verdiği evrak sahibine imza attırmış, fark edince de karalamış. Asıl bunların kontrol etmiş olmaları gerekmektedir. Belirtildiği gibi daha soruşturma devam etmektedir ve ayrıca bu dava kendilerine açılmıştır. Kendi yazılarından da anlaşılacağı gibi tazminat ödememek için zorla istifa ettirmişlerdir. Bizim asıl sorunumuz da bu. Ve ayrıca istifa dilekçesini almaya gittiğinde hakaret edip istifa dilekçesini bile vermemişlerdir. Davamızı açtık ve hukuki mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz” diyen İstanbul’dan Semra isimli okuyucumuza, şikâyetinizi 07.09.2018 günü gündeme getirdik ve yetkili makamların cevap haklarını da 14 Eylül 2018 Cuma günü yayınladık. Zaten “süreç mahkemede” diyorsunuz. Konuyu avukatınız takip edecektir.