Turkcell’in beni üzmeyeceğine inanıyorum

A -
A +
Sevgili Turkcell, ben yıllardan beri sizin abonenizim. Hâlen de üç ayrı telefon numaranızı kullanıyorum. Ancak bundan yaklaşık üç sene kadar önce İstanbul’da Star City Alışveriş Merkezinizdeki bayinizden bir cep telefonu aldım. O zamanın yetkili satış temsilcisi arkadaş “yeni bir telefon almak için yeni bir hat almanız gerekiyor” dedi. Ve yetkili öyle diyor diye inandık. Turkcell hattım olmasına rağmen bana hat çıkarttılar. Kullanmazsanız iki ay sonra iptal ettirirsiniz dedi. Buna da bir anlam veremedim ama peki dedik. Ne acıdır ki aldığım cep telefonunun borcu bitmesine rağmen bu hattın kapatılması bir türlü gerçekleşmedi. Hiç kullanmadığım hatta yıllardan beri sürekli abone hattı parası ödüyorum. Daha sonra hem o bayinize hem birkaç bayiye ödeme ile birlikte iptal edilmesi için yardım talep ettim. Hepsi bilgilerimi alıp işlem yapıp (!) “bundan sonra fatura gelmez” dediler. Ama iki üç ay sonra icralık olma tehdidiyle mesaj gelmeye devam etti. Yine iptal olmamıştı. En son Star City merkezindeki şubenize tekrar gittiğimde oradaki kimseler “önceki bayinin böyle yanlış işler yapmış olabileceğini" söyleyip böyle bir mecburiyetin de olmadığını belirterek, kendilerinin bu konuda profesyonel kurum temsilcisi olduklarını söylediler. Kendilerine çok teşekkür ettim. Ve onlar da telefon numaramı aldılar. İnternette bilgilerimi girerek iptal işlemini gerçekleştirdiklerini söylediler... Aradan birkaç ay geçtiğinde baktım yine cep telefonuma o numaramla ilgili, “borcundan dolayı hukuki takip başlayacak” diye bir mesaj gelmiş. Nedir bu Allah aşkına? Dokuz lirayı on lirayı geçmeyen aylık kullanım bedelini almak için bir müşterinin telefonunu iptal etmemek kurumsallık olabilir mi? Burada bir kurumsal sistemsel bir aksaklık olduğunu düşünüyorum. Eğer bu aksaklığı Turkcell çözemiyorsa bunu Turkcell’e yakıştıramıyorum. Eğer Turkcell bayileri bu konuda bir çözüm sunamıyorsa Turkcell’e böyle bayileri yakıştıramıyorum. Burada kimseyi itham edemem… Çünkü hepsi gerçekten çok nazik insanlar ve yardımcı olduklarını söylüyorlar. Ama sonuç alınmıyor. Benim o kullanmadığım telefon numaram bir türlü kapanmıyor… Sizin aracılığınızla bu konuya karar verebilecek en yetkili isme hitap etmek istiyorum. Lütfen 0530 060…. Nolu telefon numaramın Turkcell tarafından bir daha açılmamak üzere iptal edilmesini rica ediyorum. Tekrar ediyorum yine her şeye rağmen Turkcell’i kurumsal bir firma olarak kabul etmesem bu çağrıyı yapmam. Benim mağduriyetimi gidereceğine inanıyor Turkcell’e güveniyorum. Saygılarımla...
           Rumuz: “Kurumsal”-İstanbul
 
 
Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüne
 
“Feridun Ağabey, Mart 2017’de Opel Bayii Mar Oto’dan 0 km Opel Grandland marka araç satın aldım. Araçla Ankara’da kaza geçirdim. Yetkili servis geldi çekici ile Ankara’dan İstanbul’a aracı getirdim. Sigorta şirketi Halk Sigorta çekici bedelini ödemedi. Bu da ayrı bir handikap; neyse bunu da geçtim, Türkiye’ye getirilen bir aracın yetkili serviste bir tane cıvatası dahi olmaz mı? Airbagleri patladı yok, far yok, jant yok, çamurluk yok, tampon yok, kaput yok vs. Allah aşkına bu araba niye Türkiye’de satılıyor? Tek gaye alanlara para kazandırmak mıydı? Ya da kendi vatandaşını soydurtmak mı? Bunun cevabını istiyorum!
Mayıs ayında servise giren araba ağustos sonunda çıktı. Güya bütün kontrolleri yapıldı denildi. Maalesef yalan. Aracın sürücü koltuğu hasarlıydı yapılmamış. Ekim ayı bitti hâlâ Almanya’dan parça gelecek. Biz de arabamızı kullanacağız. Beş kişilik araca dört kişi binebiliyor. Daha çok detay var… Opel Türkiye’den Haluk Bey ile sürekli görüşüyoruz. Sürekli oyalama. İşte fabrikada parça üretilmedi vs. Kardeşim üretilmediyse serviste hasarlı araçlar var, onlardan söküp benim mağduriyetimi giderin, bu da yapılmadı. Ben de devletimin gücünü göstermesi için aracımın iade alınıp yenisini tarafıma verilmesini talep ediyorum. Mağdur bir vatandaş olarak devletimin yanımda olmasını istiyorum. Ne kadar yazarsam yazayım on sayfaya da sığmaz. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.”
            Yüksel Menderes Çakmak-AK Parti 24. Dönem Milletvekili aday adayı
 
 
Yolculukta namaz hâlâ bir problem bu ülkede!
 
“Bir otobüs yolculuğunda herhangi bir yolcu tuvalet ihtiyacı olduğunu söylese, hemen müsait bir yerde otobüsü durduran firmalar, söz konusu bir Müslüman yolcunun namaz kılması olunca nedense otobüsü durdurmamak için binbir bahane üretiyorlar. Hatta şadırvan müftülüğüne soyunup elli tane fetvayı 30 saniye içerisinde verebilenler var. Şöyle düşünüyorum: Ben bir otobüs firması sahibi olsam, kendim namaz kılmasam bile bakarım piyasanın talebine, sonra derim ki:
Ben bu mola saatlerini belirlerken namaz vakitlerini de gözetsem bunun bana maddi hiçbir zararı dokunmaz, hatta bir de bilet gişelerime yazdırsam: ‘Molalarda namaz vakitleri gözetilir.' Bu şekilde hem namaz hassasiyeti olan kesimi müşteri olarak kazanırım. Hem de bu mola saati düzenlemem sosyal medyada yüz binlerce lira harcayıp elde edemeyeceğim bir viral reklama dönüşür. Firmamın on numara reklamını yaparım."
          Haşim Ahmet Soylu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.