Nüfus Müdürlüğündeki kontrolsüz bürokrasi!

A -
A +
Sayın Feridun Ağabey, yeni hüviyet kartlarımızı çıkartmak üzere hanımla beraber Bahçelievler Nüfus Müdürlüğüne gittik. “Beşinci katta” dediler. Asansöre bindik. Asansör bizi dördüncü katta bıraktı. Hanım bastonla merdiven çıkamaz durumdaydı. Artık zar zor çıkardık. Bir de ne görelim içerisi o kadar kalabalık ki “iğne atsan yere düşmez” derler ya öyle bir şey.
Neyse numaramızı aldık. Numaramıza göre 76. sıradaydık. Baktım sıra 60’ta… Yani 16 kişi var önümüzde… Bir saat sonra sıra 76’ya, bize geldi. Fakat bizim ismimiz çıkmadı. Durumu görevliye sorduğumuzda ne cevap verse beğenirsiniz: “Bu 76 numara 100’e tamamlanacak. Bir sonraki 76. sıra size gelecek!..”
“Pes artık” dedim. 10 gün önce randevu almıştık. 10.38’de bize randevu verilmişti. Saat 11.30’da bize ancak 16.00’da sıra gelir, dediler. Tabii işlem yaptıramadan ayrıldık...
Şimdi soruyorum değerli yetkililerimize: Kardeşim madem randevu ile çalışıyorsunuz bu kepazelik nedir? En basitinden, bir kişiye kaç dakikada sıra geliyor; diyelim 10 dakikada; o zaman bir saat içinde altı kişiye randevu verirsiniz olur biter. Milleti oraya yığmanın ve böyle bekletmenin bir âlemi var mı? Saygılarımla.
           Sadık Akyoldaş-İstanbul
 
 
Beyefendi olmak yanlış bir şey mi?
 
Feridun Ağabey, bu bir dert değil bir kahroluş. 72 yaşında bir İstanbulluyum. Ailem de İstanbul’da doğma büyüme. Üsküdar’da ikamet ediyorum. Yıllardan beri yakın zamana kadar bulunduğum semtte çocukluğumuzdan beri mahalleli birbirine sokakta karşılaştığında selam verir hâl hatır sorar sonra yoluna devam ederdi. Bunu yapmadan geçip gittiğinizde eğer semtin sakini isek çok büyük bir görgüsüzlük yapmış olurduk. Çünkü ancak semtin yabancısı bir kimse böyle davranırdı. Yakın zamana kadar bunların hepsi unutuldu diye dert yanıyordum. Kimse kimseye hâl hatır sormuyor, selam bile vermeden geçip gidiyor diye üzülüyordum. Geçenlerde yeni bir tarzla karşılaştım. Bir balıkçıdan balık almak için yaklaştım. Daha ne istediğimi söyleyecekken yanımda bir delikanlı belirdi ve beni tepelercesine ileri atılıp balıkçıya seslendi:
“Usta bana şuradan iki kilo istavrit sallasana!..”
Balıkçı beni bekleterek onun istediğini verip gönderdi. Sonra bana döndü:
-Siz ne istemiştiniz?
Nereden nereye geldik? Bırakın hâl hatır sormayı, artık insan olarak bile bir değerimiz kalmadı. İstanbul nasıl böyle oldu hâlâ anlamıyorum? Bu şehirde artık 'beyefendi' olmak yanlışlık mı?
        Bekir Sami Aydın-Sultanahmet
 
 
Hız kesme şeritleri hakkında
 
Değerli Feridun Ağabey, İhlas Marmara Evleri 1. Kısımda ikamet eden bir vatandaş olarak sizin aracılığınızla yetkili belediyelere veya Karayolları ekiplerine bir dileğimi iletmek istiyorum.
Beylikdüzü İhlas Marmara Evleri, İhlas Caddesi üzerine birkaç tane hız kesme şeritleri yapıldı. Ne var ki bu şeritler doğru dürüst bir işe yaramadığı gibi sabaha kadar bizleri de uyutmaz oldu. Kamyonların kasis gibi tümseklerin üzerinden geçerken damperlerinden çıkan yüksek gürültülü sesler, hız tümseğine gelen araçların ani fren sesleri vs. sabaha kadar bizi tedirgin ediyor. Lütfen yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkür ederim.
      A. Arvas-İstanbul
 
 
Hasta olarak bilgilendirilmiyoruz
 
Feridun Ağabey, hastanelerde doktorlar (beyaz gömlekliler) için meclisten yasa çıkartıldı. İyi güzel. Fakat biz hastalarla doğru düzgün ilgilenilmiyor ve doğru dürüst bilgilendirilmiyoruz. Bir kâğıt geliyor önümüze şurayı imzala diyorlar. İmzalasak bir türlü imzalamasak bir türlü. Neye ne için imza attığımızı anlamamız zaten o an için mümkün değil. İmzalamazsak işlemimiz yapılmıyor. İmzaladığımızda “okudum anladım” diye imza attırıyorlar. Özellikle birçok özel hastanelerde oluyor bunlar. Dolayısıyla hastane içlerinde denetim yapılmalı. Hasta şikâyetleri etraflıca dinlenilmeli. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen yaptığı uyarı gibi bu uyarılar sık sık yapılmalı. Çalışan halkın ihtiyaçları basite alınmamalı. İş yerinde elli defa cep telefonuna bakılmaz. Saygılar…
          Latif Aksoy-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.