“Yeni bir dolandırıcılığa karşı tedbir”

A -
A +
Feridun Ağabey WhatsApp hesabıma böyle bir mail geldi ve sizin aracılığınızla okuyucularla paylaşmak istedim.
Dolandırıcılıkta bir yöntem çıkarmışlar. Art niyetli bazı kimseler ellerindeki kimlik bilgileriyle İcra Dairesine gidip 18.40 TL başvuru harcı yatırıyorlarmış ve hakkınızda İLAMSIZ İCRA TAKİBİ başlatıyorlarmış. Borç hanesine de vicdanlarına göre bir 250 liradan tutun da 2500 liraya kadar ne akıllarına gelirse yazıyorlarmış. Bir zaman sonra kapınıza postacı geliyormuş ve size ÖDEME TEBLİGATINI imza karşılığı veriyormuş…
Açıp okuyup şaşırıyor ve gönderen kişiyi tanımadığınız için kim bu diye işin içinden çıkamıyorsunuz. Ve bazı sorduklarınız “yanlışlıktır yırt at” diyebiliyormuş. Ve yırtıp atınca iş bitti zannederken daha yeni başlıyormuş. Çünkü itiraz süresi 1 hafta. O zaman zarfında hiçbir şey yapmazsanız borcu kabul etmiş oluyormuşsunuz.
Ödemezseniz de haciz memuru kapıda beliriyormuş.
Eğer böyle bir belge geldiğinde akıllılık yapıp hemen itiraz edip elinize resmî bir belge alırsanız işlem hemen duruyormuş.
Karşı taraf, yani sahtekârlar size karşı "İTİRAZ İPTAL DAVASI" açmıyorlarmış. Çünkü foyaları meydana çıkmasını istemiyorlar. Başka yeni kurban peşine düşüyorlarmış! Dolayısıyla kimlik bilgilerimizi yanlış kimselerin eline düşürmeyecek şekilde muhafaza edelim. Böyle bir durumda ne yapmamız gerektiğini ise bir avukat arkadaşım yazıp gönderdi. Onu da sizinle paylaşıyorum.
“Böyle bir tebligat aldığınız zaman yapmanız gereken tek şey aşağıdaki dilekçeyi elden teslim edip ikinci suretini icra müdürlüğünün teyit onayını almaktır.
“...... icra müdürlüğüne,
Dosya No :2019/......
Söz konusu dosya ile ilgili borca ve bütün fer'ilerine itiraz ediyorum.
Böyle bir borcum yoktur.
Ad-Soyad
İmza”
Eğer isterseniz de Cumhuriyet Savcılığına dolandırıcılık ile ilgili suç duyurusu da yapabilirsiniz.
Dilekçenin ekine gelen tebligatı koymanız yeterlidir.
               Rumuz: “Raşit”
 
 
Anladım ki banka, parası olanın dostuymuş
 
“Feridun Ağabey, ismim de hiç önemli değil, bankanın ismi de hiç önemli değil. Ben bir bankanın maaş müşterisiydim. Bankaya göre benden iyisi yoktu. Ama işten ayrıldım ve maaşım yatmamaya başladı. Banka da bana küstü âdeta… Kredi kartımı ve açtıkları ek hesabın asgari tutarını ödeyemez oldum. Hukuka gitmeden Cumhurbaşkanımızın başlattığı birleştirme kampanyasından yararlanıp kart borcumu ödedim. Bir de bankadan arayıp 300 lira artı para olduğunu söylediler. Bankanızla görüşün diye… Bankaya gittiğimde “senin ek hesap borcun olduğu için bunu ödeme yapamayız” diyordu görevli. Onu ödese ben de 100 lira ödesem asgariyi ödeyip sistemim düzelecek. Niye ödemiyormuş biliyor musunuz? Ben yakın takipte gözüküyormuşum. Bankanın hatırı sayılır müşterisi iken şimdi dört yüz lira için beni takip listesine almış. Bir de 'sizin için ne yapabilirim' diyor camdaki resim… Anladım ki banka darda kalanın değil parası olanın dostuymuş. Ve cebinizde paranız olmayınca yüzünüze bile bakmıyorlarmış. Saygılarımla...”
             "İsmime gerek var mı?"
 
 
Kimsenin de size dost olacağını sanmayın
 
Ah Feridun Ağabey, bu dünya bize göre değilmiş… Bu dünya çok sevenlerin değil hiç sevmeyenlerin dünyasıymış… Sevenleri birbirinden ayıranlara beddua etsem de onlara değmez zaten… Buradan bütün sevenlere sesleniyorum… Boş yere kimseye sırrınızı vermeyin… Kimseye gözyaşı dökmeyin… Kimsenin de size dost olacağını sanmayın… Paradan başka dost kalmamış artık bunu bilin… En samimi dostunuz bile olsa parayı gördü mü sizi satıyor… Üç kuruşa gidiyorsunuz dost dost… Siz “sevdiğim” sandığınızı da tanıyamazsınız… O da parayı gördüm mü sizin gözyaşlarınızla dalga geçerek çekip gider inanın bana… Siz var olduğunuzu sandığınız aşkınızın yerinde yeller eserken bulursunuz kendinizi… Sabahlara kadar ağlasanız da sesinize vicdanınız bile aldırmaz… O yüzden kimseye kaptırmayın gönlünüzü… Kaptırsanız da fazla kaptırmayın… “Canım” dediğiniz kimse bir bakmışsınız karşınızda canınıza da gençliğinize de okuyup bırakıp gitmiş… Siz “sevmiştim be çok sevmiştim” diye sızlanırsınız. Sanki kendinizi inandıracakmış gibi kendi kendinize… Sevmek değil evlenmek… Evlenince evlendiğini sevmek… Bence budur tek doğru…
             “Müptezel”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.