Ben bu belaya nasıl düştüm anlamıyorum!

A -
A +
“Gençlik duygusuyla oldu hepsi. Bir arkadaş grubunda karşılaştım. Yakışıklı olmasa da karizmatik geldi. Orada konuşmaları da beni etkiledi; daha doğrusu 'delikanlı' biri diye hoşuma gitti… Göz göze geldiğimizde kaynak olduk birbirimize. Ben söyledim o dinledi, ne dediysem 'hayhay' dedi… 'Ben sevdim mi adam gibi severim' dedi. Sevginin raconunu kesti… Ne bileyim buldum delikanlımı dedim. Ama bir takıldım ki kendimi ağa takılmış balık gibi hissettim. Çok geçmeden sevgili moduna girdik… Herif bana resmen ipotek koydu… Sabah minibüse gideceğim durakta bekleyen ağaç birdi iki oldu… Beni minibüste alıp iş yerine kadar götürüp sonra alıp gezip tozduktan sonra evin sokağına kadar bırakmalar… Ve bu bir asalak çıktı… İşsiz güçsüz serseri olduğunu anladığımda dünya başıma yıkıldı… Ama şimdi pişmanlık gözyaşlarımı kimselere söyleyemiyorum. Bırakıp gideceğim desem bırakmak mümkün mü, onunla bir ömür desem hayatımın geri kalanı zehir olur… Aileme desem korkuyorum, ben bu belaya nasıl düştüm anlamıyorum… Kurtulmak istiyorum, kurtulamıyorum… Yalvarıyorum ailenizin onay vermediği arkadaşlıklar piyango gibi… Çıkmaz, çıkandan da hayır gelmez dedikleri cinsten. Yaz Ağabey, asıl bu derdimizi yaz… Evet kendim düştüm ağlıyorum… Yaz!..”              Rumuz: “Özlem”-İstanbul     Sesimizi Sayın Bakanıma ulaştırır mısınız?   “Feridun Ağabey, ben 2012 Ocak ayında Maliye'de hizmetli olarak işe başladım. Ve sene 2019 Nisan, hâlen 'hizmetli' kadrosunda çalışıyorum. Önceki Maliye Bakanımız, bizlere bir uzmanlık sınavının açılacağının sözünü vermesine rağmen, sınav açılmadı. Herhangi bir vasfı olmayan bu kadroda yıllardır eziliyoruz. Üniversite (4 yıllık Edebiyat) mezunu olduğum hâlde böylesine rezilliğe katlanıyorum. Ne sendika yetkilileri ne de bürokratlar derdimize derman oldular. Maliye Bakanımıza sizin aracılığınızla çağrıda bulunmak istiyorum. Aradığımız çözüm yolu Amerika'da değil, ülkemize bunca zulmü reva görenlerin ayağına gitmek problemlerimizi çözmez. Biz ne zaman başımızı kaldırıp, kendi çabamızla bir şeyler yaptıysak o zaman bizi aşağılayan devletler, bize saygı göstermeye başladı. Kendi insanımızı dinleyelim ki sıkıntılarımıza çözüm bulalım. Ben hâlen bakanlıkta 7 yıldır hizmetli kadrosunda eziliyorum. Unvanımdan dolayı, haklı olduğum konularda dahi hakkımda soruşturmalar açıldı. Sesimi Sayın Bakanımıza duyurmak istiyorum; istiyorum ki nerelerde hata yapıldı fikrimi düşüncelerimi önerilerimi belirteyim. Lütfen sesimizi Sayın Bakanımıza ulaştırır mısınız?”               Ali Polat     “Ödeyeceksen öde ödemezsen çık evimden!”   Arkadaş, 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde metrobüse bindim keşke başkasına binseymişim!.. Adam kulağında telefon, o tıkış tıkış metrobüste kiracısı olduğunu öğrendiğimiz kimseyle kavga ediyordu. Mesele doğalgaz faturalarıydı. “Ödeyemeyeceksen çık git evimden” diyordu. “Altı aydır ödememişsin faturaları” diyordu. Karşıdaki kimdir bilemiyoruz ama ne söylüyorsa bu da ona cevap yetiştiriyordu. Tamam da bu konuşma ne kadar sürer söyler misiniz? Bakın öncesini bilmiyorum. Söğütlüçeşme durağından mı başladı konuşmaya daha sonra mı bilmiyorum. Ben 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde bindim konuşuyordu… Daha sonra sayıyorum durakları: Zincirlikuyu, Mecidiyeköy, Çağlayan, Okmeydanı Hastanesi, Darülaceze, Okmeydanı, Halıcıoğlu, Ayvansaray, Edirnekapı, Topkapı, Cevizlibağ, Merter, Zeytinburnu, İncirli… Ben indim adam hâlâ kiracısıyla doğalgaz konusunu tartışıyordu. Ben de dâhil hiçbirimiz adama bir ses çıkaramadık. Bir kadıncağız sadece “Beyefendi kafam patladı, biraz sessiz olur musunuz?” dedi ama onun da cılız sesi duyuldu mu duyulmadı mı bilemiyorum. Ben böyle yolcu da böyle yolculuk da görmedim. Başka İstanbul yok öyle mi?          Selami Ökkeş-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.