Teyzemin küçük kızı kanser hastası, aklıma siz geldiniz

On bir ayın sultanı tüm Müslümanların en güzel ayı, ramazanınızı ve Ramazan Bayramınızı en içten dikeklerimle kutlar bütün ümmeti Muhammed’e hayırlara vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ederim.

Ağabey, ben daha önce de size yazmıştım ve bana yardımcı olmuştunuz. Senin hakkını ödeyemem. Rabbim sizlerden razı olsun. Değerli ağabeyciğim, Rabbimin izniyle cezamı bitirip bir an önce özgürlüğüme kavuşmak için dua ediyorum. Ağabeyciğim, teyze kızımın bir küçük kızı var. Kanser hastası. Ancak tedavi olmaya ekonomik durumları yetersiz. Sizin çevrenizde hayırsever yardımcı olabilecek kimseler var mıdır? Allah rızası için sesimizi gazetemiz aracılığıyla çevrenizdekilere duyurabilirseniz çok sevinirim. Ömrümün sonuna kadar sizlere duacı olurum. Ben dört duvar arasındayım. Elimden gelen yapacak bir şey yok. Sizlerden yardım bekliyorum. Sizden ricam bu küçük kız için size bilgilerini yollayacağım. Acil olarak size bu faksı gönderdim. Çünkü haberi alınca perişan oldum. Aklıma siz geldiniz. Yardımınız için şimdiden Allah razı olsun. Tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bayramınız mübarek olsun...

 

 

 

“Feridun Ağabey, gençlerimizin millî kültürden uzak olmasından dert yanıyoruz. Ama hiç dikkat ediyor muyuz? Okullarda, kafelerde sinemada orda burda hemen her yerde yabancı müzik dinleniyor. Gençler yabancı müzikle coşuyor, kulaklıklarda yabancı müzik olmayınca hayat onlara anlamsızlaşıyor… Şimdi bir de genç açısından baktınız mı konuya? Dinliyorsunuz ritim var mı var… Müzik kalitesi var mı var… Heyecan ve hareket var mı var… Şimdi siz bu kadar canlı ve heyecanlı bir müzik atmosferine “evlat yerli ve millî müzik dinlemek lazım” diyerek Mükerrem Kemertaş’tan “Dün gece yâr hanesinde yastığım bir taş idi” uzun havasını sunarsan kasar be Ağabey… Bizdeki gençliği Ece’nin “Görcen şimdi beni de!” rüzgârını da Aleyna’nın dipsiz kuyu şarkısı da kesmiyor. Varsa yoksa yabancı müzik… Sonra da bu çocuklar niçin millî kültürden uzak?” diye dert yanıyoruz!..

 

 

 

Çoğunluk dalga geçse de, burun kıvırsa da yazılım dünyasını çocuklara tanıtmamız zorunluluktur. Başka seçenek yoktur. ABD'de veterinerlik okuyanlar bile yazılım dersi görmektedir. Otomasyonun girmediği sektör yoktur. Rusya Devlet Başkanı Putin, "yapay zekâya sahip olan milletler dünyaya hâkim olur" demektedir. Hepsi yazılım üzerine bir hedeftir.

Konya kadar olan Hollanda 703 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Bunun büyük bölümü tarımsal gıda ve robotik özellikli makinedir. Hollanda'nın meralarında bile bir tek taş, çöp göremedim. Bizim tarlamızda da kahvehanemizde de "taş" pek çoktur. Hollanda, İsrail, Almanya gibi ülkeler tarımsal üretimi, yazılım yüklü makineler ile yapıyor artık. Bizde 1 milyon öğretmen ve 20 milyon öğrencinin binde 1'i bile bir sayfa kod yazamıyor (kopya çekmeden), yabancı bir dili bilimsel seviyede okuyup yazamıyor.  Almanya'da 3,3 milyon, İngiltere'de 3,5 milyon araştırmacı/mühendis var.... Bizde ise 900 bin. Bunun da sanırım 800 bini masabaşında sadece oturuyor. İmza atıyor. Hiçbirisinin kitabı, makalesi, projesi, patenti yok. Lehim yapamayan elektronik mühendisi mezun eden üniversitelerimiz ne yazık ki hâlâ var...

 

 

 

Değerli okuyucularımızın Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyor, sevdiklerinizle birlikte nice bayramlara kavuşmanızı cenab-ı Allahtan niyaz ediyoruz. Bayram vesilesiyle tebrik mesajı gönderen okuyucularımıza da nazik davranışları için teşekkür ediyoruz. (F.A.)