Vatandaş olarak köpek kadar değerimiz yok mu?

A -
A +
Feridun Ağabey, Yakuplu-Beylikdüzü’nde sitemiz karşısında bulunan Tuncay Soyak Football Academy önüne bağlanmış 2 Alman kurdu var. Bu heybetli ve sevimli hayvanlar özgürlük istediklerinden olsa gerek 7 aydan beridir gece-gündüz devamlı havlamakta âdeta imdat istemekteler. Bu hayvanların gece gündüz bu havlaması bazen sinirleri bozmakta bazen yüreklerimizi dağlamaktadır. Bu hayvanların bu şekilde yetiştirilmesinin zorluğu ve çevreye uygunsuzluğu sitelerde yaşayan insanlarda oluşturduğu rahatsızlık köpek sahiplerine defalarca bildirilmiş olmasına rağmen problem giderilememiştir.
Vatandaşlar bu problemi ikinci olarak Beylikdüzü Belediyesine bildirmiş ancak belediye “köpek sahipli” diye müdahale etmeyip müdahale edebilmek için “Adli Karar” istemektedir.
Hâlbuki belediye çevreye rahatsızlık verdiği gerekçesiyle karnesini iptal edebilir, buna yetkilidir ve bu belediye yönetmeliklerinde de açıkça yazmaktadır. Köpek beslemek suç değil yalnız kimsenin de çevresine rahatsızlık vermeye hakkı yoktur. Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı da “Adli Karar” verme yetkisinin olmadığını bu işin belediyenin görevi olduğunu söylemiştir. Bu durumda çevre sakinleri olarak biz huzursuz ve stres içinde yaşamaya mahkûm mu oluyoruz? Buradan Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Mehmet Murat Çalık’a, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na bu problemin giderilmesi için sesimizi duyurmak istiyoruz. Mahalleli olarak vatandaş olarak köpek kadar değerimiz yok mu? Saygılar...
             Mimoza-Menekşe Çevre Site Sakinleri
 
 
Seviyeyi yükseltmek neden zordur?
 
Bir kitleyi, topluluğu, ekibi, grubu, şirketi, kurumu, takımı bir noktadan alıp kısa sürede 5-10 basamak birden yükseltmeye kalktığınızda karşınıza binbir tane engel çıkarılacağını biliniz...
Bu her ülkede böyledir. Değişime açık olanlar hep dışlanır. Uçuk, kaçık, çatlak, anormal, dengesiz, uyumsuz, çıkıntı gibi etiketler üzerinize yapıştırılır.
Okumayan, yazmayan, çağın gereğini, perspektifini idrak edemeyenler, mütefekkirlere, araştırmacılara destek olmazlar. Senenin yarısını tatille, uykuyla geçirenlere proje kelimesi çok itici gelir. Zira her bir proje ter dökmeyi gerektirir.
8 milyar insanın yaşadığı bu gezegende sadece 8 milyon kadar projeci insan yaşamaktadır. Bütün planlar, projeler, patentler binde 1'lik kitlenin eseridir. Bu sıralamaya -tarihimizdeki birkaç âlim hariç- girecek projemiz ve projecimiz yoktur.
İtalyan bilgin Pareto şunu demiştir: “Her kurumda işlerin %80'ini daima %20'lik kitle yapar. Yüzde 80'lik dilim, çalışma olacağı zaman izin, rapor, hastalık gerekçelerinin arkasına saklanarak araziye uyar.”
Çağımızın en güçlü devletleri bilgi üretenlerdir. Mars'a insansız araç gönderebilmek için matematik, fizik, kimya, mekanik, elektronik, bilgisayar bilmek icap eder. Ezberci modelle sistem yürümez. Mars'a gitmeye de gerek yoktur, tarım ve hayvancılığımızı doğal ve sağlıklı nesiller yetişecek şekilde teknolojiyle donatıp güncelleyebildiğimiz zaman sıkıntı kalmayacaktır. Tarımda çalışan insan yaş ortalamamız şu anda 60 ise bu felakettir. Bu oran 40’ın üzerine çıkmamalıdır. Bu, asırlar boyunca böyle olmuştur...
          Ali Özdemir-Bolu
 
 
“Karpuzlar kabak aşılı mı değil mi?”
 
Feridun Ağabey, akşama misafirim gelecekti. Pazara gittim, alışveriş yaptım biraz. Bir de karpuz alayım dedim. Bir karpuz satan delikanlıya üstelik sordum:
“Karpuzlar kabak aşılı mı değil mi?”
“Değil ablacım…” dedi. Bir de bıçağı eline alıp karpuza tuttu. “Keseyim mi?” dedi.
İnandım. “Yok sen öyle diyorsan tamamdır” dedim. Karpuzu alıp geldim. Evde bir kestim sünger gibiydi. Kabak aşılıydı. Yiyemedik çöpe attık. Nedir bu rezillik böyle ye? Keşke sorduğumda sussaydın, hiç cevap vermeseydin. Çünkü bildiğin hâlde bana yalan söyledin... 
Satıcısı böyle... İkinci bir husus da; diyorum ki ha bu kabak aşılı karpuzu kim akıl etti ise, hangi mantığa hizmet etti ise; karpuza kabak aşısı çıkartıp ağzımızın tadını bozduğun gibi sen de ağız tadı görmeyesin. Daha da bir şey demiyorum...
         Gülafer Özkan-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.