Elazığ İl Özel İdaresi, bu ihtiyarı kimler, daha ne kadar üzecek!

“Feridun Ağabey, Elazığ'a bağlı Keban ilçesi Sağdıçlar-Kırklar Mahallesinde bulunan köyümüze İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan köy su tesisatı boruları tarlamdan geçirilirken şahsıma ait sulama su boruları çalışmadan kaynaklanan hafriyat toprağı altında kalmıştır. Borular bazı bölgelerde zarar görmüş ve tarla/kuyuma ulaşmak için açtırdığım arazi yolu yine hafriyat toprağı altında kalmıştır. Ayrıca borulama tesisatı toprak yüzeyine yakın olduğu için tarlam tahrip olmuş ve sürülme imkânı kalmamıştır.

Bu sebeplerden ötürü şahsi boru tesisatıma ulaşamadığım için tıkanmalardan kaynaklı bahçemi sulayamıyorum. Oluşan tıkanma/kırılma sorunlarını gideremiyorum. Açtırdığım arazi yolunu kullanamıyorum. 85 yaşındayım. Bahsettiğim bu sorundan dolayı sürekli tesisatın bulunduğu dağa çıkıp inmek durumundayım. Bu konuda gerekli mercilere müracaat ettim ama bir sonuç çıkmadı. Tesisatımın toprak altında kalması ve yolumun kapanması dolayısıyla işlerimi gerçekleştiremiyorum. Daha önce Keban Kaymakamlığı vasıtasıyla başvurduğum iki dilekçeden de bir sonuç alamadım. Bahse konu mağduriyetimin çözümü için ilgili makamlara sizin aracılığınızla bir daha sesimi duyurmak istedim. Bu yaşta gerçekten çok mağdur oldum. Çözüm hakkında yardımlarınızı rica eder, iyi çalışmalar dilerim. CİMER şikâyet numarası: 1901403699 Şikayet başvuru tarihi: 22.06.2019”

 

 

 

 Yusufeli ilçesi Yusufeli Barajı yapımından dolayı Yeni Yerleşim yerine geçecek. Baraj inşaatı devam ederken eş zamanlı olarak yeni yerleşim yeri çalışmaları devam etmektedir.

Bu süreç devam ederken, ilçe sakinlerinin en önemli sıkıntılarından birincisi ve en önemlisi, yeni yerleşim yerinde hak sahibi olamayanları içermektedir. Kısmen çözülse de kısmen mağdur olanların beklentisi budur.

Yine bu bağlamda ilçe sakinlerinin ikinci sorunu ise istimlakler gerçekleşirken, istimlak parasını alan vatandaşlarımızın başka illere göç etmeleri. Çünkü yeni yerleşim yeri hâlihazırda devam ederken parayı alanların öncelikle başka illere göç etme tercihleri sorununu ortaya koymaktadır.

Bir Yusufelili olarak kanaatimiz şudur ki, devletine milletine bağlı Yusufelililer “eğer söz konusu devletimizin enerji sorununu yerli kaynaklarla çözecekse bizler Yusufeli’den vazgeçiyoruz” düşüncesi ile baraj yapımının temel atma törenini alkışlarla karşıladılar.

Bu bağlamda da Yusufelililerin baraj yapımı ve yeni yerleşim konusunda hiçbir Yusufelili bireyinin "mağdur" edilmemesini devletimizden beklemekteler. Saygılarımla.

 

 

 

Hayatta kendimi şanssız hissederdim hep. Hiçbir zaman doğru dürüst bir işim olmadı. Okutmadılar o sebepten dedim. Sonra bir gün baktım adam bankada adını soyadını yazmayı bilmiyor. Deste deste para çekip alıyor. Kapıda makam şoförü bekliyor. Dedim bu iş okumayla da alakalı değil. Zengin olmak lazım… Zenginlik aslında o da göreceli bir kavrammış. Sonra bir gün bir özel hastanenin önünden geçerken baktım zengin bir adamı bir hemşire tekerlekli sandalyede lüks bir arabasına götürmüş, onun arabaya binmesine yardımcı oluyor. Adam binince kendisi sürebilecek arabayı. Vay be, dedim, onca zenginliğe rağmen yanında refakat edecek kimsesi yok!.. 

Yine bir kitapta okudum, bir ablamız MS hastasıymış, “bir terliği giyebilmek ne büyük bir mutluluk bunu bir bilseniz” diyor. Yani Ağabey, çok şükür evime ekmeğimi götürüyorum. Çok şükür herhangi bir sağlık derdim yok. Çok şükür kimseyle bir niza kavga dövüşüm yok. Varsın gariban olayım… Varsın arabam olmasın belediye otobüsleri ne güne var abi? Varsın tatile gidemeyeyim hapishane odalarında değilim ya. Velhasıl hâlime şükrettim… Binlerce şükrettim. Allah kimseye dert verip de derman aratmasın. Hakikaten her işin başı sağlıkmış...