Halkbank'ın “yetkisizlerine” sesleniyorum!

Sayın Feridun Ağabey: Sizin aracılığınızla duygularımı ve iddialarımı paylaşmak istiyorum... Bir bankanın müşteri kaybetmesini veya batışını dünya çapında güçler yapamadı ama içimizdeki sorumsuzlar başarmak üzere. Halk Bankası Afyonkarahisar Şubesinden aldığım banka kartının süresi doldu. Yenisini göndermedikleri gibi 444 04 00 veya 0850 222 04 00 no’lu telefonlardan da kimseye ulaşamadım. Bu numaralar kartın üzerinde yazan numaralar. Bir gerek duyulduğunda aramamız için yazılan numaralar. Hepsi de kartın arkasında yazıyor. Ama bu telefonlara ısrar edip 30 dakikadan fazla beklememe rağmen ulaşmam mümkün olmadı. Telefona bakan çıkmadı…

Diğer bankalar daha eldeki kartın günü gelmeden yenisini gönderirken buradan günü geçen kartın yerine yenisini bile alamıyorsunuz. Özel sektör bankası ile devlet bankası arasındaki fark alenen belli oluyor. Halkbank'ın web sitesine de ''BDDK'' sitesine de mail gönderdim. Bir sorumlu çıkıp da cevap vermedi. Şimdi sesli düşünüyorum, ya kartım çalınmış olsaydı gerisini siz tahmin ediniz. Halkbank’ın iletişim adresinden ''halkbank.muhaberat@hs03.kep.tr'' ve BDDK sitesindeki iletişim adresi  ''bddk@hs01.kep.tr '' adresine de mail gönderdim fakat bugün teslim edilemez mesajı geldi. Durumu kendi imkânlarımla ulaşamadığım banka ''yetkisizlerine'' aracılığınızla bildiririm. Saygılarımla.

 

 

 

Mahallemizdeki ihtiyarlara yardım etmeyi çok severim, çünkü Allahü teâlânın imanlı yaşlılara ikramlarını, ihsanlarını birçok kez okumuştum. Ağzından Allah lafzı düşmeyen bir yaşlı teyzemiz ayağını kırmıştı. Yapılanlar söylenmez ama uzun süre her şeyi ile ilgilendim. Sırtımda taşıdım ev ihtiyaçlarını hallettim. Sürekli bana dua ederdi. Ben de toyluğun gençliğin verdiği bir durumla fazla ciddiye almazdım. Ama o kelimelerde bir esrar saklıymış ki yaptığı her duanın ileride benim başıma gelen musibetlerden zarar görmememi sağladığını hissettim. Başıma gelen her kötü olayda teyzemin “Rabbim seni insî, şeytanî kimselerin şerrinden korusun, işin rast gitsin, ayağına taş değmesin” duasını hatırladım hep. İki kez kaza atlattım, birkaç kez sıkıntılı olay ve insanla muhatap olmak zorunda kaldım ve bu olaylardan hiçbirinde burnum bile kanamadı zarar görmedim ve hep bu duayı kulaklarımda yankılanırken duydum. Büyüklerimizin duası makbuldür, mutlaka nasiplenelim.

 

 

 

“Bayrampaşa Muratpaşa Mahallesi, Cicozyolu Caddesi üzerinde faaliyet gösteren Gündüz Engelli Bakım Merkezi Müdürlüğü giriş kapısı önünde PARK YASAĞI tabelası bulunmadığından dolayı, araç sürücüleri bu noktaya gündüz ve gece araç park ederek, yolun daralmasına sebebiyet veriyor. İki araç geçiş yapamadığından bu noktada araç trafiği kilitleniyor.

Belirtilen noktada park yasağı tabelası olmadığından dolayı trafik akışını engelleyen araç sürücülerine kural ihlalinden dolayı trafik ceza tutanağı yazamıyorum.

Trafik güvenliğinin sağlanması ve trafik yoğunluğu yaşanmaması için belirtilen noktaya ARAÇ PARK YASAĞI tabelası konulmasını talep ediyorum.

 

 

 

“Feridun Ağabey, İstanbul E-5 trafiğinde trafik hız limitleri gece belirli bir saatten sonra denetlenmiyor mu? Gece trafiğe çıkan şoförler kendi hız limitini kendileri mi belirliyor? Hız yapmakta sınır tanımayanlara belirli bir saatten sonra ceza yazılmıyor mu? Kameralar çalışmıyor mu? Eğer bunların hepsi oluyorsa gece ilerleyen saatlerde yanınızdan vızır vızır geçen o süratli araçlar ne cesaretle bu sürati yapıyorlar? İnanın gece yarısı E-5‘te araçla gitmeye çekinir olduk. İnanın yarış pistine döndürenler var yolu. Yanımızdan geçip giderken yüreğimizi de ağzımıza getirip gidiyorlar. Canımızı tehlikeye atan bu gece sürücüleri için emniyetimizin bir tedbir almasını diliyoruz.