Okul kantinlerinde yasak ama…

A -
A +
İlkokulu okuduğum dağ köyündeki okulda kantin yoktu (1975-1979). Ortaokulda çok basit bir oda vardı (1979-1982). Burada sadece çay, oralet ve birkaç bisküvi satılıyordu. Lisede okurken (1982-85) ise kantinde sadece çay, simit, poğaça ve gerçek ayran bulunuyordu.
O yıllarda kimsenin çok parası yoktu. Arada bir çay içebildiğimi hatırlıyorum. 1985-89 yılları arasında İstanbul’da okurken kantine her türlü sağlıksız ürün mevcuttu. Margarin dolu poğaçalar, küflü makinede yapılmış tostlar vb. O dönemde de yoksulluktan ötürü kantine pek uğrayamadım. 1989 yılından beri çeşitli liselerde eğitimci olarak çalışıyorum. Buraya yazacaklarım sahte gıda devlerini çok kızdıracaktır. O nedenle kısaca ifade etmeye çalışacağım… Kural tanımaz, sömürücü küresel gıda (?) firmaları ülkemizin pazarını çok büyük oranda ele geçirdi. Okul kantinlerinde satışı yasak olan her türlü abur cubur bakkallarda, ucuzcu marketlerde serbestçe satılıyor. * MSG (Mono Sodyum Glutamat, Çin tuzu) * NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker, mısır şurubu, fruktoz şurubu) * Rafine toz şeker (sukroz) * GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) * Gıda boyaları * E… serisi bilimum katkılar * Kanola ve palm yağı * Glüten * Kepeksiz beyaz ekmek * 42 günde yetiştirilmiş yapay tavuk * Soyadan yapılmış ete benzeyen şeyler * Süt tozundan üretilmiş ayran * Enerji (?) içecekleri * Çikolata görünümlü şeyler * Sahte dondurmalar * Kafeinli garip sıvılar vb. gibi sağlığa çok zararlı ürünler her yerde bulunabiliyor.   Öğrenciler kendi getiriyor Okul kantinlerinde birçok ürünün satışı yasak. Ancak öğrenciler bunları çantalarına koyarak dışarıdan getiriyorlar… Sağlıksız beslenmede en büyük suç ana-babalarda. Sabahleyin çocuğu aç olarak okula yolluyorlar. Eline 5-10 TL verilen çocuk hemen kantine hücum ederek ne bulursa yiyor. Şeker hastalığı, obezite, tansiyon, kalp, zekâ geriliği, uyuşukluk, hiperaktiflik vb. gibi dertler ilkokul seviyesine kadar indi. Okulda sıklıkla öğrenci bayılmaları da karşımıza çıkıyor. Bunun ana sebebi okula aç gelmek, yanlış beslenmek olarak görünüyor.   Okulların çevrelerinde konuşlanan fesat kişiler 2 TL’ye bile lahmacun satıyor. Okulun dışına öğrencilerin çıkması yasak ancak, duvar diplerinden, tel örgülerin arasından satış yapanlara pek müdahale edemiyoruz. 500-1.000 kişilik bir okulda bahçenin neresini kontrol edebilirsiniz ki? Gazeteler, televizyonlar, web siteleri her gün sağlıklı beslenmeyi anlatıyor. Ama bunları kale alan çok çok az. Aşırı şekerli, yağlı, tuzlu, boyalı ürünleri her yerde görüyoruz. Ana babalar doğru yola yönelmelidir. Bu sorunun başka bir çözümü mümkün değildir. Çocukların çoğu öğretmenlerin uyarılarını duymazdan gelmektedir. Zira zararlı gıdaların lezzeti mıknatıs gibi çekim oluşturmaktadır. Ali Özdemir *** Annem sizi okuduğu için yazdım. “Feridun Ağabey, benim arkadaşlarım arasında çok iyi giyinmem lazım. Havalı olmam lazım. Ama annem izin vermiyor. Ben arkadaşlarım arasında utanıyorum. Annem neredeyse kendisi gibi yaşamamı istiyor. Kendi hanım arkadaşlarıyla sohbet ediyor beni de yanında görmek istiyor. Ama onun arkadaşları ne Instagram biliyor ne Youtube izliyor. Ben o zaman çok bunalıyorum. Ben gazete de okumazdım ama annem sizi okuyor. Buradan onlara mesaj verir misiniz? Ben arkadaşlarımdan ayrı kalmayayım.” İsimsiz   *** Okuyucuya değer verdiğiniz için sağ olun “Tarafınıza gönderdiğim 02.09.2019 tarihli yazıma 13.09.2019 (21.11) itibarıyla e-Posta yoluyla dönüş yaptınız. Öncelikle çok teşekkür ediyorum, bu vesile ile rahmetli Enver Ağabey’in aşılamış olduğu vatandaş odaklı çalışmalarınızı tekrar bir kez daha kanıtlamış oldunuz. Saygılarımla. İbrahim Murtezaoğlu *** Teşekkür Köşenizde Bayrampaşa'da yaşanan tabela sıkıntısına yer vererek, ilgili makamlara ve kamuoyuna duyurulmasına vesile olduğunuz için size çok teşekkür ederim.. Sağ olun.. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Halis Kahraman
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.