Olmadık zamanda karşımıza çıkarlardı, şimdi ortada yoklar

A -
A +
Feridun Bey, “derdini anlat yayınlansın” diyorsun. Biz de derdimizi anlatalım...
Bizler Etiler’de elli yıllık ömrü miadı tamam olmuş çürümüş binalarda ölümü bekleyen vatandaşlarız. Oturduğumuz binalarda demirler çürümüş, çimentolar kalmamış, her taraf elinizle biraz yokladığınızda kum gibi ufalanıp elinize geliyor durumda.
Hep İstanbul’u depreme hazırlamalıyız deniliyor. Kimsenin ya ne söylediğinden haberi yok ya da konuşmuş olmak için konuşuyor. İşte biz imdat istiyoruz. Gelin bu binaları kentsel dönüşüm kapsamında yenileyin. Bizleri ölümü bekleyen hastalar konumundan kurtarın. Ama bu çağrımıza hiçbir müteahhit cevap vermiyor. Neden cevap vermiyor? Rant mı yok için içinde? Haydi müteahhitler cevap vermiyor keyfi biliyor elbet… Ama siyasetçilerden niçin kimse gelip hâlimizi hatırımızı sormuyor? Seçim yaklaştığında yolda çarşıda manavda karşımıza çıkıveren “aa” diye bizi şaşırtan o milletvekili adaylarımız bize sarılıp kucaklayan, bizimle birlikte pozlar veren vekillerimiz şimdi neredeler? Hiç gelip giden yok… Aradığımızda ulaşabileceğimiz isim de yok… Buradan sizin aracılığınızla sesleniyorum: Müteahhitlerin bize vaatleri yoktu ama milletvekillerinin vaatleri vardı. Neydi biliyor musunuz? “Sürekli aranızda olacağız, sizin derdiniz bizim derdimiz olacak.” Hadi canım siz de… Sizin derdiniz bizim oyumuzu almakmış hepsi o…
              Bir vatandaş-Etiler İstanbul
 
 
İstanbul Kart gibi “Memleket Kart” olsa
 
Sayın Cumhurbaşkanıma 3 şey hakkında görüşlerimi arz etmek istiyorum. İnşallah dikkate alırsınız.
1. Görüşüm: Okullarda öğle paydoslarının cuma namazlarına göre de ayarlanmasını arz ederim. Birçok öğrenci bu yüzden mağdur duruma düşüyor. Oğlumun gittiği lisede cuma namazına gitmek isteyenlerin velisi okula gelip kâğıt imzalaması gerekiyormuş. %99'u Müslüman olan ülkemizde bu uygulamanın olmaması gerektiği kanaatindeyim.
2. Görüşüm ise özellikle yazın tatil için memleketlerimize veya tatil yörelerine gittiğimizde o ilin veya ilçenin otobüslerine (pek fazla binmememize rağmen) bindiğimizde kart almak zorunda kalıyoruz, kartta fazladan doldurulan veya kart ücreti kalıyor. Bunun için aynı kimlikler gibi ülkemizin her yerinde belediye otobüslerinde geçebilecek İstanbul Kart benzeri bir kart çıkarılsa (TÜRK KART, MEMLEKET KART) daha iyi olmaz mı?
3. Görüşüm ise malumunuz EYT gibi problemimiz var. Ben bir EYT’li olarak bizleri emekli etmeden aynı emekliler gibi sigorta primlerimizi ve vergilerimizi ona göre kesseniz daha iyi olmaz mı? En azından bir nebze olsun bizlerin de biraz maaşı yükselir ve sizlere daha çok dua etmiş oluruz.
Selam ve dualarımla… Rabbim sizlere de yardım etsin inşallah…
           Hamit Güre
 
 
Gazetede yayınlarsan belki annem babam görür
 
Her ailenin düşüncesi aynı mıdır? Çoğunlukla benzer Feridun Ağabey. “Anlat derdini" demişsin. Yahu arkadaş diyorlar ki: “Dışarı çıkma bir şey olur!” Sen söyle Feridun Ağabey. Milletin işi gücü yok senin çocuğuna bir şey yapacak. Her aile böyle düşünüyor. Herkes böyle düşünürse gör ki kaç milyon insan var. Haklı değil miyim? Gelgelelim kaçırma olayı. Yıl olmuş 2020, kamera göremeyen sokak kalmamış. Herkes herkesle iç içe yahu neyin kaçırması? Zaten 80 milyonun 79.999.995’i kötü. Geriye kalan 5 kişi de bizim aile Feridun Ağabey. Bak onlar da çok haklı. Ama biz demiyoruz ki sabah 7’de çıkalım gece 12’de gelelim. Arkadaşım 1 saat izin verin be! Odamızda bile rahat yok! Yabancı aileler çocuklarının odası açık olsa bile çalar girer. Bizimkiler “girme!” deyince, kapı kilitli olsa bile kırıp girecekler. Bizi anlayan yok mu be ya…
Saygılarımla Feridun Ağabey. Belki gazetede yayınlarsın da annem babam görür...
            Yazan: Dertli Çocuk
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.