Koronavirüs günlerinde “evde hayat var” derken…

A -
A +
"Sadece bedenlerimizi değil, ruhlarımızı da karantinaya aldılar. Ne bu karantinadan çıkabiliyoruz ne de birbirimizden ayrılabiliyoruz. Bundan sonraki tek savaşımız bu karantinadan kurtulmak. Kurtulduğumuzda da birlikte olacağız, ama özgür… Savaş bitti ve biz sağ kaldık. Savaş bitti ve biz hâlâ ayaktayız." Beyza Alkoç’un “Karantina” adlı romanının tanıtım broşüründen aldım yukarıdaki cümleyi. Zeynep, yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında kalmış. Salgın bir hastalık nedeniyle okulu karantinaya alınmış, akşamında ise kendini üç arkadaşıyla beraber okulun karanlık koridorlarında bir kız öğrencinin cesedinin başında bulmuş. Tanıtım broşürü şöyle devam ediyor: “Bu, yalnızca bedenleri değil ruhları da karantinaya alınmış dört kişinin hikâyesi. Bu, onların özgürlüklerine ulaşmak için yaşadıkları esaretin hikâyesi. Bu, birbirlerinin her şeyi hâline gelen, gökyüzündeki son yıldız yanıp kül oluncaya kadar birlikte olacaklarına söz veren dört arkadaşın hikâyesi... Bu, mahşerin dört atlısının hikâyesi...” Zamanın ruhu Marquez’in ‘Kolera Günlerinde Aşk’ romanını hatırlıyor... Karantina sözcüğünü yeniden hepimize hatırlattı koronavirüs. Peki neydi karantina sözcüğünün anlamı? Kelimenin kökeni İtalyancadır. Ekonomisi ticarete dayanan Venedik Cumhuriyetinde, başkent Venedik'e salgın hastalık bulaşmasın diye kente gelen gemiler 40 gün şehir açıklarında denizde beklermiş. Karantina sözcüğü buradan gelir. Ticari hayatta sık kullanılan bir söz vardır; “Krizi fırsata dönüştürmek...” Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’de koronavirüs nedeni ile uygulanan karantinayı fırsata dönüştürmek gerektiğine dikkat çekiyor. Yeni tip koronavirüs sebebiyle karantina altında olan Ukrayna'da, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy özellikle genç vatandaşlarına: "Karantina altındayken nüfus artışına katkıda bulunun" çağrısı yaptı ve nüfus azlığı sorununa dikkati çekerek koronavirüs nedeniyle yapılan karantina uygulamasını "krizle mücadele zamanı" olarak değerlendirdi. Bizde de AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, yeni tip koronavirüsün yayılmasına karşı evde bulunanlara sosyal medya hesabından benzer tavsiyede bulundu. Zelenskiy’nin mi yoksa Çamlı’nın mı daha önce tavsiyede bulundukları, dolayısı ile bu fikrin 'intihal' olup olmadığı da ayrıca tartışma konusu oldu. Öncelik hangisinin olursa olsun veya fikirlerde intihal olsun olmasın sonuçta her ikisi de evde zaman geçirmek zorunda olan insanlara bir anlamda yıllar öncesinin bir sloganını hatırlatıyor… Karantina günleri diyebileceğimiz dışarıya çıkmamızın sakıncalı olduğu ve konutlarda zaman geçirmek zorunda olduğumuz bu günlerde eşlerin birbirlerine ülfeti tavsiye edilirken bir yandan da aralarında oluşan gerginlikler sebebiyle eşlerin uzun süre bir arada zaman geçirmelerinin kavgalara hatta boşanmalara yol açacağı riskine de dikkat çekiliyor. Manchester merkezli McAlister Aile Hukuku Firması'nın yönetici ortağı Amanda McAlister "Zaten gergin olan ilişkiler, her ne sebeple olursa olsun, çiftler birlikte uzun zaman geçirmek zorunda kaldığında çatlar" demektedir. Koronvirüs nedeni ile daha riskli işlerde çalışan insanların eşlerinin de odalarını ayırdıkları bir gerçek. Ticari ilişkiler bakımından mücbir sebep sayılan pandemik koronavirüs, şaka gibi ama eşler arasındaki hayat için de mücbir sebeptir ve oda ayırmanın haklı bir gerekçesi sayılmalıdır. Aslında bizim hukukumuza göre eşlerden birinin birlik görevlerini yerine getirmemesi, odasını ayırması, uzun süre evde küs gibi yaşaması önemli boşanma sebeplerinden biridir. Ama söz konusu olan insanların hayatlarıdır. Unutulmamalıdır ki bir tek dünyamız var ve hepimiz bu hayatı paylaşmak zorundayız...            E. İstanbul Hâkimi İzzet Doğan     Koronavirüs, maske ve eldiven kullanımı hakkında...   Koronavirüs ile ilgili doğru bilinen bazı yanlışları Prof. Dr. Birol Baytan Hoca cevaplamış. Bu cevaplardan eldiven ve maske kullanımıyla ilgili bölümü şöyle: “Koronavirüsten korunmak amacıyla maske ve eldiven kullanımı hakkında ne düşünüyorsunuz?" Maskeleri koronavirüs bulguları taşıyanların etrafındaki insanları korumak için takması gerekiyor. Hasta insanların dışında maske takması gerekenler, hasta birine refakat edenler ve tabii ki sağlık çalışanları kullanmalı. Hastanelere kalabalık ortamlara girilecek ise de maske takılabilir. Eldiven kullanımı yalancı bir güven hissi verebilir. Eldiven takmaktansa sık sık elleri yıkamak daha akılcıdır. "Koronavirüs salgını için ülkemizin durumunu nasıl yorumluyorsunuz, virüsün yayılma hızı artacak mı?" Virüs salgınının ülkemize geç gelmiş olması bir avantaj. En azından bazı mücadele taktiklerimiz var, Çin’in deneyimi var ama halkımız bir an önce bu durumun ciddiyetini anlayıp sosyal mesafeye dikkat etmeli ve mümkün olduğunca evde kalmalı. Yoksa önümüzde İtalya ve İspanya gibi kötü örnekler de duruyor onların durumuna düşebiliriz...            Gönderen: Ayşegül Aksakallı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.