Sağlık Bakanlığı bu durumlar yaşanmasın diye çırpınıyordu ama…

A -
A +
  Sağlık Bakanımızın ve Sağlık Bilim Kurulumuzun ısrarla “maske takın, sosyal mesafeye dikkat edin” gibi açıklamalarının sebebi buydu… Yani muhtemel bir yoğunluk yaşandığında hizmette aksamalar ortaya çıkabilir endişesi yaşıyorlardı. Bilmem bu yaşananlar okuyanlarda biraz daha dikkatli olmaya sebep olur mu? İşte bir okuyucumuzun anne babasıyla ilgili haklı şikâyeti, haklı üzüntüsü ve bakanlığa çağrısı… Bununla birlikte kimi hastanelerimizde yaşanan çaresizlik ve yürek burkan gerçekler… “Bayram ziyareti için memleketim Sivas’a gittim. Ailemde kronik hasta bulunduğu için azami ölçüde tedbirli davrandım. Maskemi hiç çıkarmadım, sınırlı sayıda kişiyle görüştüm. Fakat geçen cumartesi vücudumda kırgınlık başladı. Hava değişimi ya da cereyana yordum. Tabii Covid-19 ihtimalini de gözden çıkarmadım kendimi karantinaya aldım. Durumum ağırlaşınca hastaneye gidip test yaptırdım. Sonuç pozitif çıktı. Sonra eşim, babam ve annemde belirti baş gösterdi. Test yaptırdık, onlara da maalesef 'pozitif' denildi. Annem ve babam 65 yaş üstü. Durumları ağırlaştı. Hastaneyi aradım. Ambulans gönderdiler. Annem ve babamı hastaneye kaldırdılar. Doktor muayene etmiş 'eve gidin, hastanede yer yok, sizi uzaktan izleyeceğiz' demiş. Demiş ama eve nasıl gelsinler? Taksi tutsalar risk, toplu taşımaya binseler risk, biri gelip alsa risk. Yaşlı insanlar ortada bırakılmış. Çaresiz bu hâlimle gidip onları aldım. Karantinada olmam gerekirken buna mecbur bırakıldım... Annem ve babam iyice kötüleşti. Tekrar aradım, hiç yer olmadığını söylediler. Bize beş günlük ilaç verildi. Bu arada polis arıyor, imam arıyor, aile hekimi arıyor. Ama ‘nasılsınız’ diye değil. 'Evde misiniz?' diye. Bizi kontrol için. Doktor bir defa geldi uzaktan ilacı verdi gitti. Adam aşağı gelmiş, pencereye çağırıyor sayım için. Kadıncağız ayakta duramıyor. Böyle muamele mi olur? Haberlerde izledik. Sağlık Bakanı Sivas’a 2 milyon kişi geldiğini, hastanede sıkıntı yaşandığını söyledi. İl Sağlık Müdürü yoğun bakımların yüzde 40’ının boş olduğunu ifade etti. Ama bize yer yok her yer dolu denildi. Hastalığın en kötü yanı psikolojik yıkımı… Ağrı çekiyorsunuz, başınızı kaldıramıyorsunuz iyileşip iyileşmeyeceğinizi bilmiyorsunuz. Kendinizi yalnız ve çaresiz hissediyorsunuz, hâlini soran yok. Annem kötü durumda çaresiz bekliyoruz. Müdahale için illa bir şey olması mı lazım? Onun için önce anneme babama sahip çıkılmayı sonra şu tavsiyede bulunmayı istiyorum:  Evde tedavi yapılabilir. Herkeste akıllı cihazlar var. Aile hekimi, sağlık personeli görüntülü arama yapabilir. Hastaları dinleyebilir. Bu çok zor değil. Hastalara moral verin. Hastayı ambulans götürdüyse geri eve de ambulansla bırakılabilir. Şehirlerde İstanbul’daki gibi Pandemi hastaneleri kurulabilir. İl Sağlık Müdürlüğü Yöneticileri daha şeffaf olabilir. Saygılarımla.”          Bir hasta yakını-Sivas     Feridun abi internette şöyle bir haber var   “İngiltere Acil Durum Bilim Danışmanlığı (SAGE) üyesi ve eski Baş Bilim Danışmanı Prof. Sir Mark Walport, korona virüsünün (Covid-19) sonsuza kadar var olacak... Korona virüsü sonsuza kadar olacağını bilim kurulu ve sağlık bakanlığı inanıyorlar mı inanıyorlarsa ne yapmayı planlıyorlar. Maske mesafe tedbirlerine ne kadar zaman uymamızı istiyorlar 5 yıl 10 yıl 100 yıl sağlık bakanlığından yetkili birisi bilgi verebilir mi?.. Teşekkür ederim” diyen "İsimsiz" okuyucumuz, bu ve benzeri haberler yorumlar paylaşımlar inanılmayacak kadar çok ve her çeşit yoruma görüşe açık paylaşımlar. Bu paylaşımların en büyük sıkıntısı güvenilirliklerinin bir o kadar az oluşu. Burada biz vatandaşlar olarak bize düşen devletimizin Sağlık Bakanlığımızın açıklamalarını takip etmek ve onların dediklerine göre hareket etmek gerektiğidir. Kimin hangi amaçla yazdığı veya yayınladığı bilgilere göre hayatımızı kurgulamaya çalışmamak… Bugün için yapılması gereken nedir öyleyse “temizliğe dikkat etmek”, “mesafeye dikkat etmek”, “maske takmaya özen göstermek...” Bakanlık, bilim kurulu bizden bunlara dikkat etmemizi istiyor… (F.A.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.