Depremde arama kurtarma en üst katta mı oluyor?

 

Feridun Ağabey, İzmir depremi kamera kayıtlarına yansıdığı için hepimizin yüreğinde daha bir acı meydana getirdi. Koskoca binaların kumdan kale gibi un ufak olup dağılması vicdanlarımızı sızlattı. Sonrasında arama kurtarma çalışmalarını da televizyonlardan izlemeye başladık. Bilmiyorum bu işin tekniği nasıldır ama arama kurtarma ekipleri enkaz olan binanın üstünde karınca gibi duruyorlardı. En üst katın altındakilere ulaşabilirlerse ne âlâ… Koskoca apartmanın tost olan diğer katlarına nasıl ulaşılıyordu? Ya da ulaşılmıyor muydu? İnsanın izlerken yüreği acıyor…

Öncelikle samimiyetle her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum, orada bulundukları ve samimiyetleri için… Ama ekranda gördüğümde hissettiğim duygularımı sizinle paylaşmak istedim. Bu konuda teknik bilgisizliğim varsa şimdiden özür dilerim. Sanki o kadar insan avuç avuç o binayı yan tarafa taşımak için çalışsa alt katlardaki insanlara bile bir bilemedin iki gün sonra ulaşırlar gibi geliyordu. Oysa özel kıyafetli ve görevli insanların binanın üzerinde o hâlini alt katlarda kurtarılmayı bekleyenlerin yakınlarının yerine kendimi koyduğumda bana saç baş yoldururdu… Yıkılan binalarda enkaz altında kalanlara daha çabuk daha geniş daha başka bir yöntem yok mu? Yine de emeği geçen herkese tekrar sonsuz teşekkürler...

          Bir anne-İstanbul

 

 

 

0850 ile başlayıp farklı numaralardan ısrarla ve sık sık arayıp 'T.T. altyapıdan arıyoruz D-Smart internet bir arada 89 TL' diye beni de aradılar. Ben de 'olur'  dedim. D-Smart hemen taktılar. 9. gün SMS yoluyla 44 TL’lik bir fatura geldi. 28. gün 126 TL fatura geldi. İnternetim de yok. Bu durum karşısında şoke oldum. Olayı çözemedim. Tam altı defa müşteri hizmetlerini aradım. Her arayışımda 50 kontörüm gitti. En az otuz dakika bekletiyor makine… 'Bu nasıl iş böyle?' diyerek ödeme yapmadım. D-Smart kesildi. Mağdur oldum. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK’ya yazdım. İhtarname gönderdim. Bekliyorum. Umarım ki bana yardımcı olursun. Yetkililere sesimi duyurursun. Aklı başında muhatap bulamıyorum. Huzurum yok, stresim çok, şaşırdım ne yapacağımı, saygılarımla” diyen Bursa’dan Hasan Coşkun isimli okuyucumuza;

D-Smart ülkemizin önemli kurumsal firmalarından biridir. Ümit ediyoruz ki bu konuda da sizin derdinizi çözecek ve sizi huzura kavuşturacak, stresten kurtaracak şekilde çözüm üreteceklerdir. Bizimle iletişime geçtiklerinde sizi haberdar edeceğiz… (F.A.)

 

 

 

Feridun Ağabey, salgın sebebiyle birçok kısıtlama geldi. Bunların başında da öğrencilerin eğitimleri kısıtlandı. Tamam, pandemi sebebiyle yapılan kısıtlamaya karşı Millî Eğitim Bakanlığımızın arayışlarını bir çözüm bulma çabalarını anlayışla karşılıyor takdir ediyorum. Ama bir de yüz yüze eğitimin artık geride kalması gerektiğini savunanlar da çıktı. Bunu söyleyenler eğitimi cep telefonundan sosyal medya arkadaşlığı gibi bir şey sanıyorlar galiba.

Bir çocuğun bir öğretmen tarafından nasıl şekillendiğini bilmiyorlar demek ki… Ben yıllar geçtiği hâlde ilkokul öğretmenimden aldığım sosyal kültür, arkadaşlık bağları, yardımlaşmayı hiçbir yerden almadım… Bizim öğretmenimiz sınıfta bir ezber verdiği zaman onu ezberleyen öğrencilere bir gofret ikram ediyordu. Elbette kendi cebinden… Sınıfta iki arkadaşımızın ailesi fakirdi. Kitap alamadıklarında hiç farkında olmadan sınıfının velilerinden destek alarak o iki öğrencinin kitaplarını temin etmişti. Öğrencisi harçlığı yoksa ona borç verir kantinden alışveriş yapmasını söyler, sonra öğrencisi o minik borcu gelip büyük bir ciddiyetle öderdi...

Öğretmenimiz bizi sadece öğretmez aynı zamanda eğitirdi. Uzaktan eğitimde bunların hangisini öğrenecek çocuk…

Diyorum ki çocukları öğretmensiz bırakmayın… Bir an önce yüz yüze eğitime başlayın...