Varlık içindeyken şimdi hayat mücadelesi veriyorlar!
4 Aralık 2020 02:00
Bir okuyucumuz, Yayın Koordinatörümüz Yücel Bey'in 26 Kasım 2020 tarihli köşe yazısını okuduktan sonra orada anlatılan hukuksuzluğa benzer bir olayı anlatmak istediğini belirterek şu maili göndermiş:
“Ben İstanbul’dan gazetenizi ve siz köşe yazarlarını severek takip eden bir okurunuzum. Mali müşavirim. Yücel Bey, 26 Kasım 2020 tarihli köşe yazınızı okudum orada anlattığınız hukuksuzluğa benzer bir olayı da anlatmak istedim. Olay eşim kardeşleri ve kayınvalidemin başına geliyor. Konuyu kısa anlatmaya çalışacağım...
Benim kayınbabam yani eşimin babası ben evlenmeden önce vefat etmişti. Ben 13 sene oldu evleneli. Kayınbabamın durumu çok iyiydi. İşhanları evleri yüklü miktarda parası fabrikası olan birisiydi. Parası için cinayete kurban gitmişti. Gazetelerde manşet olmuştu konu. Kayınbabamın öldürülmesinden sonra kardeşleri, kayınbabamın bütün parasına el koyuyorlar. Çocukları küçük olduğu için 'onlara sahip çıkacağız' bahanesi ile kasayı boşaltıyorlar. Ne var ne yok her şeyi talan ediyorlar. Sonrasında ise geri kalan iş hanlarını evleri fındık bahçelerini almak için kasadaki ödenmiş senetlerdeki imzaları taklit ederek banka dekontlarını alarak icra davası açıyorlar. Bütün malvarlıklarına haciz koyuyorlar. Bu aşamada ben de davaların içinde buldum kendimi. Avukat tuttuk, davalar uzadı. Sonunda yerel mahkeme bizi haklı buldu. Senetlerin sahte olduğunu banka dekontlarının geçersiz olduğunu söyledi. Davayı kazandık sonra eşimin amcası Yargıtay’a itiraz ediyor, avukatlarını değiştiriyorlar. O da Yargıtay’da iki tane hâkim buluyor. Bizim yerel mahkemede kazandığımız davayı üst mahkemede kaybediyoruz... Daha sonra iki hâkim FETÖ'cülükten görevden alınıyor...
Bütün her şey devamında eşimin ailesinin elinden çıkıyor. O zaman varlık içinde yaşayan kayınvalidem ve çocukları şimdi kirada oturuyorlar, kirayı veremiyorlar. Devamında alacaklarının çok olduğunu gayrimenkullerin karşılamadığını öne sürerek kayınbiraderler işe girdiler. Asgari ücretle çalışıyorlardı. Dört kardeşin maaşına dahi haciz koydular. Onların maaşından aylık 400-500 TL kesinti yapılıyor ve çok zor durumdalar... Şimdi kayınvalidem ve evde 5 çocuk hayat mücadelesi veriyorlar...
Bunun hesabını kim verecek? Bu konuyu CİMER’E yazdım. Aldığım cevap kanuni düzenlemenin gerektiğini söylediler. Şimdi iki hâkim içeride, görevden alındılar. Çözüm mü, değil... Binlerce mağdur ne olacak? Saygılarımla Allaha emanet olun...”
“Hem eşim hem de ailem perişan durumda”
Benzer bir mail de Bolu’dan geliyor...
Feridun Ağabey, bendeniz, Bolu’nun bir ilçesinde ikamet ediyorum. Kayınbiraderim durumu hakkında yardım istiyor. Kendisi mütedeyyin bir insan olup helalinden rızık kazanma gayretinde olan biridir. Çalmadık kapısı kalmamış. Benim de aklıma hemen sizin insanların sesi olmanız geldi. Ekte gönderdiğimi Allahü teâlânın rızası için güzel gazetemizde yayınlayabilir misiniz?
“Efendim 30.06.2010 tarihinde taksi şoförlüğü yaptığım zaman taksi aracının sahibi (patronum) ile yanında tanımadığım biri beni daha önce hiç bilmediğim bir köye götürmemi söylediler. Ben de götürdüm. Köye vardığımda taksideki tanımadığım kişi bir yere gitti, ben de bekledim. Sonra o tanımadığım kişi siyah bir poşetle gelip arabaya bindi. Dönüş yolunda çevirme vardı. Arkadakilerin ise telaşla camı kapattıkları gördüm. Meğerse siyah poşeti camdan fırlatmışlar. Ne ara fırlattıklarını görmedim ve içinde ne olduğunu dahi bilmiyordum. Polis memurları durdurunca 'inin' dediler ben de 'hayırdır niye iniyoruz' dedim. Sonra polisler atılan poşeti gösterip 'bu sizin arabadan atıldı' dediler...
Poşeti açtıklarında uyuşturucu madde olduğunu gördüm. Daha sonra dava açıldı. Hapse attılar. Diğerleri suçu kendilerinin işlediği ve benim haberimin olmadığını söyledikleri hâlde hâkim bey bana da aynı onlar gibi 5 yıl hapis cezası verdi. 6 ay içeride kaldım, dosyamı temyize gönderdim. Sonra çıktım. Allah’a şükür suçsuzum, kul hakkı nedir bilen biriyim. Ben zamanla beraat beklerken 10 yıl geçtikten sonra temyizdeki ceza dosyam 30.09.2020 tarihinde Yargıtay’dan onandı şeklinde geldi...
Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Adalet Bakanım Allah biliyor ki işlemediğim bir suçtan dolayı 10 yıl sonra 5 yıl hapis cezası çekeceğim. Çok mağdurum. Yeni de evlenmiştim. Hem eşim hem de ailem perişan durumdalar. Allah rızası için yardımcı olmanızı istiyorum” şeklindeki dileği gazetemize ileten Bolu’dan İsmail K. isimli değerli okuyucumuza;
Sizin de dileğinizi özetle yerine getirdik ancak bu gibi adli süreçlere bizim herhangi bir şekilde fikir yürütmemiz bilgimizi de yetkimizi de aşıyor. İnanıyoruz ki ilgili makamlar gerek görürlerse sizlerle irtibata geçeceklerdir. (F.A.)