Tatil beldesi esnaf ve sakinlerine bir çağrı

A -
A +
“Sevgili tatil beldesi sakinleri ve esnafları, hepinizin bildiğine inandığım altın yumurtlayan tavuk hikâyesini uzun uzun anlatmayacağım. Sizlere dostane bir tavsiyede bulunacağım. İster hak verirsiniz ister kulak arkası edersiniz. Demokratik hakkınız. Sevgili esnaf ve bölge sakini dostlar, yaşadığınız, ekmek parası kazandığınız beldelere gelen, ister yerli ister yabancı ziyaretçiler, turistler sizler için Allah’ın bir lütfu. Bu insan topluluğunun o beldelere gelerek tatil yapmaları memnun kalmaları, sizlerin iş devamlılığı gelirlerinizin artması demek. Fakat bu insanlara “yolunacak kaz” gözü ile değil, “müşteri velinimet” gözü ile bakarsanız bu süreklilik devam eder. Bakınız uzak değil yakın zamanlarda sizlerin de bildiği Kuşadası, Marmaris, Fethiye, Erdek gözde ve insanların akın akın gittiği bir yerdi. Ne oldu da insanlar birden bire o beldelere girmekten vazgeçti? Sebebi malum, bölgede bazı pansiyon ve otel işletmelerinin, bazı çarşı pazar esnafının, gelen misafirleri iki ayaklı yolunacak kaz görmesi ve o şekilde muamele yapması. Anadolu’da yanlış olsa da bir söz vardır “Müşteri sakala benzer, kestikçe artarak yenisi gelir.” İşte bu kafa yapısı nedeniyle az önce isimlerini zikrettiğim birkaç örnek beldenin başına gelenler sizin başınıza da gelmesin… Son zamanlarda takip ettiğimizde Kuşadası, Marmaris, Fethiye, Erdek gibi beldelerin belediyeleri olsun, sivil toplum kuruluşları olsun, yöre halkı olsun büyük bir gayretle tanıtımlar yaparak yine o beldeleri tekrar cazibe merkezi hâline dönüştürmek için yoğun mesailer sarf ettiğini görebilirsiniz. Sonuç itibarıyla sizlere dostane tavsiyem, kitlesel olarak bölgeden faydalanan insanlar olarak sizlerin kendi aranızda o makûs sonuca yakalanmadan tedbirler almanız en büyük dileğimdir. Dağıtmak çok kolay, toplamaksa çok zordur. Sürçülisan ettiysem affola. Sağlıcakla kalın”
Mustafa Yıldırım
***
 
On sene önceki 40 kuruş yüzünden…
 
“Feridun Ağabey, İzmir'in Merkez ilçesi Şirinyer'de oturan kız kardeşimin bana yazdığı bir konu var. Geçenlerde dairesinin elektriği kesilmiş. Sayaçtan kesmişler. Hiç haber vermeden birdenbire gelip kesmişler. Ve elektrik iki gün boyunca da gelmemiş. Bu sürede hâliyle buzdolabı çalışmamış, elektrikli cihazlar çalışmamış ve akşamları da karanlıkta kalmış. Bu elektrik kesintisinin sebebini sorup araştırmışlar. Neticede, Akbank'ta 2016 yılından kalma, 2009 yılında vefat etmiş annemin ismine ait, 40 kuruşluk borç çıkmış. O 40 kuruşu ödeyince elektriği tekrar bağlamışlar. Gelip elektriği bağlayan gençlere "Keserken niye haber vermediniz?" diye sorunca da "Biz emir kuluyuz Teyze" demişler. Belediyecilik bu mudur? Halka hizmet vermek bu mudur? Böyle bir durumda vatandaşın yapacak bir şeyi var mı acaba? Veya biz belediyeye kızıyoruz ama belediye yetkililerinin böyle bir uygulamadan haberleri var mı? Sonuçta bu konuyu gündeme getirirseniz doğrusunu öğrenmek adına yetkililerden cevap gelirse seviniriz”
Rumuz: “Teyze”- İzmir
 
***
Çamlıca kulesi ve park derdim
 
Canım Abiciğim, iyi ki bu köşe var. Bir derdim var yine. Güzel vatanımın, şehrimin, ilçemin kulemin derdi ile dertlenmek bana her zamanki gibi sorumlu vatandaş mutluluğu yaşatıyor.
Kurban Bayramı’nda İstanbul boşalınca hanım efendiye “Hadi Çamlıca’ya muhteşem yapıyı ziyaret edelim” dedim. Doğma büyüme Beylerbeyi Küplüceliyim. O anten kargaşasını göz kirliliği gitmiş. Muhteşem bir eser kazanmışız. Binlerce şükrettim hamdettim. Giriş kabul dijital biletler hostesler asansör kabin görevlileri kat sorumluları, sanki ışık hızı ile yükseliyorsunuz teras seyir katına. Kafe restoran bölümü donanımlı personel, tüm İstanbul ayağınızın altında.
Bu eser benim ülkemde. Yine yazıyorum hafızalar almaz. Emeği geçenlerden Rabb’im binlerce razı olsun… Peki derdin ne kardeşim derlerse; derdim PARK sorunu?! Böylesi bir şaheser yapının, bizlerin araçlarını park etmesi için ayırdığı alan 15 arabalık personel ve teknik kadroya ayrılan araç yerleri aslında bize açılsa yeter diye düşündüm. Arkada idare binalarının oradaki yerler personele ayrılmalı. Sokak aralarına yönlendiriliyor ve bir sürü yer çevrilmiş. Park alanları oluşturulmuş. 20 lira ödeyerek “aracıma zarar gelmesin” diye ödedim arka tepelerden kuleye ulaştık. İş mi bu? Bu esere yakışmış mı⁉ Mevcut parka bile çizgiler çizilse 35-40 araç alır.
Başına koydukları arkadaş üniformalı ama yetki vermemişler. Koordine edemiyor donanımlı değil. Ama içerideki personel on numara beş yıldız. Canıgönülden tabi oluyorsunuz. İşin ehli..
Ama gelecek vatandaşı aracını ağırlayacak yer düşünmemişler. Büyük kusur. Yetkili kişilere durumu arz edeceğinizi düşünüyorum. Dua eder dua beklerim.
Erdinç Işık-Kartal / İST.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.