Konstantinopolis kurtuldu!

A -
A +
Ekrem İmamoğlu bütün Türkiye’yi tehdit etti galiba..
Anıtkabir özel defterine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı imzası atması..
Hiç de tesadüfi değildi..
Ziyaretin hemen ardından yurt dışı mesajlarına bakalım:
ABD Sözcüsü: “Seçim sonuçlarına saygılı olunmalı..”
Paris Belediye Başkanı: “İstanbul’a özgürlük geldi..”
Yunan gazeteleri: “Konstantinopolis kurtuldu..”
Sadece bunlar da değil..
İki gündür Batı basınını tarıyoruz..
Suudi Arabistan, BAE ve Mısır medyası da aynı paralelde..
Yazılanları okuyunca insan dehşete kapılıyor..
Gelin birlikte bakalım:
-“Erdoğan’ın ilk tepkisi kitlesel gözaltı talimatları vermek ve ülke dışındaki komplocuları suçlamak oldu..” (?!?!)
-“Erdoğan darbeyi iktidarını güçlendirmek için bahane olarak kullanmıştı.. Yine aynısını yapabilir..” (Hııı!!!)
-“Erdoğan IMF’ye gitmeye hazırlanıyor..” (Kaç kere böyle bir şey yok açıklaması yapılmadı mı?)
-“Erdoğan tüm muhalif sesleri yok etti.. Kimse ona doğruyu söylemiyor.. Sultan zor durumda.. Erdoğan bir an önce siyasi muhaliflerini serbest bırakmalı ve ekonomiyi dışa açmalı..” (Yuhhh.. Kim içeride? Türk ekonomisi model değiştirdi de bizim mi haberimiz yok!!)
-“Kendisini modern zamanların sultanı olarak hayal eden Erdoğan gücünün sınırlarını kabul etmek zorunda kaldı?” (Yoruma bak hizaya gel J)
-“Erdoğan’ın önünde iki şık var.. Ya muhalifleri daha çok bastırmayı deneyecek ya da müttefikleri ile ilişkilerini düzeltecek..” (Ne demek istendiğini anladınız mı??)
-“Erdoğan’ın önünde seçimsiz 4 yıl var.. Muhalefeti boğabilir.. Yakınlarını ödüllendirebilir.. Rusya ile NATO’yu birbirine düşürebilir.. Özetle ülkesinin 4 yılını heba edebilir..” (Muhalefeti boğmak derken? Türkiye, NATO-Rusya ilişkilerine hep katkı sağlamadı mı? Türkiye’nin son 17 yılda katettiği mesafe ortada, ne hebasından bahsediyorsun?)
Söylenenler, kastedilenler çok açık:
-Türkiye yerli ve millî politikalar ürettikçe..
-Ulusal çıkarları doğrultusunda kararlar aldıkça..
-Savunma sanayiini dışa bağımlılıktan kurtardıkça..
-Dışarıdan yönetilen ve yönlendirilen bir ülke olmaktan çıktıkça..
İşte Türkiye dışa vurumu bu şekilde olan zihniyetle mücadele ediyor..
-Egemen güçlerin istediği gibi hareket eden Türkiye’ye tam dönüş..
-Tam teslimiyet ve boyun eğme..
-Şunu yap, bunu yapma..
-İsrail’le 90’lardaki gibi kanka ol..
İstenen tam da bu..
 
F-35 VE PKK-YPG TEHDİDİ
Türkiye’nin önüne getirilen başlıklara bakın:
-F-35 mi S-400 mü?
-Türkiye için tehdit üreten Suriye..
-PKK-YPG’nin desteklenmesi..
Arada da Halkbank sopası aba altından gösteriliyor..
FETÖ, PKK ve içerideki marjinaller de Türkiye ve Erdoğan’a saldırıyor:
-Otoriter, özgürlükleri engelleyici..
-Muhalifleri hapse atan..
Bunların hiçbiri gerçek değil..
Lakin Batı basını bunları tekrar tekrar yazmaktan mutluluk duyuyor..
Algıyı “tam bu şekilde” oluşturmak için..
Aklımıza ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in sözleri geldi:
-“Bir şeyin gerçek olmasından daha önemli olan, o şeyin gerçek olarak algılanmasını sağlamaktır...”
Şöyle devam ediyor Kissinger:
-“Biz Amerika olarak niye bu kadar güçlüyüz? Çünkü.. Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini hemen öldürürüz.. Ama diğer ülkelerdeki vatan hainlerini kahraman yapar, o ülkenin önemli makamlarına getiririz..”
Türkiye ve Erdoğan pes etmeyecek tabii ki..
Gerçekleri söylemeye devam edecek..
Terörü boğmayı sürdürecek..
Suriye ve Irak’ın ulusal çıkarlarına zarar verecek hâle sokulmasına asla izin vermeyecek..
Savunma sanayii hamlelerine devam edecek..
Halkının refahını, ekonomik bağımsızlığı için yapısal reformları sürdürecek..
 
ÇÖP İSTANBUL, KİRLİ ANKARA
Ankara ve İstanbul’un 1990’ların başına kadar ismi ile müsemma unvanları vardı:
-Çöp şehir İstanbul
-Havası kirli Ankara
Hâlâ hafızalarda canlıdır..
Sözen’e çöp, Karayalçın’a öldüren Ankara havası sorulurdu..
Şimdilerde Ankara ve İstanbul bambaşka bir hüviyete büründü..
İki şehrin de çıtası çok yükseldi..
 
CHP NEDEN KAÇIYOR?
Gece yarısı ilginç işler oldu..
Kimse gidip de ben itiraz ediyorum diyerek YSK’nın kapısını çalamaz..
Hukuki gerekçeleri göstermek zorunda..
Geçersiz oyların sayılma işlemine geçilmiş..
CHP itiraz ediyor İl Seçim Kurulu da kabul edip işlemi durduruyor..
Tuhaf işler dönüyor..
-CHP niye sayımı durdurdu?
-Seçimi şaibeli hâle mi getirmek istiyor?
Hukuki zemin her zaman pusulamız olmalı..
Her şey kısa sürede ortaya çıkacak zaten..
Kazandıysan kazandın.. Kaybettiysen kaybettin..
Mazbatayı almadan şov yapmanın, sokağa mesaj göndermenin ne âlemi var?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.