Hem T.C. hem PKK/PYD
9 Mayıs 2019 02:00
Olanları, olayları çözmekte ‘gerçekten’ zorlanıyoruz..
Bir tarafta tüm zamanların en büyük terör mücadelesi devam ediyor..
Sadece Güneydoğu Anadolu’da değil..
Irak ve Suriye’de de PKK/YPG hedefleri yerle bir ediliyor..
Terörist sayısı yurt içinde birkaç yüzle ifade edilebilir seviyelere indi..
Dışarıdan içeriye, içeriden de dışarıya terör geçişkenliği noktalandı..
Sınırlar, duvarlarla elektronik sistemlerle kapatıldı..
PKK/YPG kıpırdayamıyor, kımıldayamıyor..
Terörün, PKK’nın marjinalleştirilmesine hiç bu kadar yaklaşılmamıştı..
Bu yaz çok güzel şeyler olacak..
Bölgeye bahar gelecek..
Kelebekler uçacak...
YPG SALDIRMAZ
HDP, iki seçimdir CHP’nin ‘gizli’ ortağı..
Olabilir.. Gayet doğal..
Ama burada bizim ilgilendiğimiz durum, neden gizlendiği..
YPG teröristlerinin saldırıları sonucunda son bir haftada kaç şehit verdik?
Kemal Bey şöyle demişti:
-“YPG niye saldırsın ki?”
T.C. KAPAK OLSUN!
Üslup çok farklı noktalara geldi..
-Kemal Kılıçdaroğlu Almanya’da Soros destekli Friedrich Ebert Vakfını ziyaret etti..
-PKK/YPG’nin en ateşli savunucularından Alman milletvekili Sevim Taşdelen’le buluştu..
-PKK’ya terör örgütü diyemediği zamanlar oldu..
-Aynı 15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi..
Önce darbe dedi..
Sonra asıl darbenin 20 Temmuz’da yapıldığını söyledi..
En son TBMM’deki 23 Nisan konuşmasında 15 Temmuz için yine darbe dedi..
Bizim de kafamız karıştı..
Kılıçdaroğlu’na göre 15 Temmuz darbe mi değil mi?
Sürekli birbirine zıt ifadeleri özellikle kullanıyor..
Çubuk’taki yumruklu saldırının ardından HDP’lileri kabul etti mesela..
(HDP hâlâ Kandil ve PKK ile arasına mesafe koyabilmiş değil.. Terör örgütünün partisi gibi davranmaya devam ediyor.. PKK/PYD’yi kınayamıyor, terör örgütü diyemiyor..)
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..
Büyüklerin güzel bir sözü var:
-“İki zıt şey bir arada bulunmaz..”
Kimilerine göre Çubuk’a bilerek ve isteyerek gitti..
Daha dün şehit ailesi Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmamak için yüz çevirdi..
İstanbul Belediyesine asılan T.C. amblemini kastederek çok çirkin bir ifade kullandı:
-“Bu da Bahçeli’ye kapak olsun..”
Çok ayıp..
Sokak dili artık TBMM kürsüsünde..
Bu arada biliyorsunuz ‘Milliyetçilik’ CHP’nin altı okundan birisi..
Bildiğimiz kadarı ile indirilmedi ve hâlâ da orada asılı..
T.C’yi tabelaya ekleterek bunların hiçbiri kapatılamaz, gizlenemez..
FETÖ METAFORLARI
CHP sürekli eleştiriliyor..
Neden siyaset üretemediği sorgulanıyor..
Neyse, konumuz bu değil.. Buraya girersek çıkamayız..
“Her şey çok güzel olacak” 17-25 Aralık öncesi FETÖ’nün kullandığı sloganlardan biriydi..
31 Mart öncesi kullanılan “Bahar gelecek” aynı şekilde..
O kadar çok örnek var ki..
Söylem birliği mi sıkı iş birliğine, sıkı iş birliği mi söylem birliğine dönüşmüş belli değil..
İMAMOĞLU’NUN ARKASINDAKİ BASIN ORDUSU
Batı medyası da yenilenmesi kararı alınan İstanbul seçimlerini konuşuyor..
Özellikle Alman ve İngiliz gazetelerinde çıkan yazı ve yorumlar beklendiği gibi..
Türkiye düşmanlığı için yeniden güç birliği yapıldığını söyleyebiliriz..
‘Darbe’ ve ‘GEZİ’ güzellemeleri dikkat çekici..
Göreve davet var!
Türkiye karışsın da nasıl karışırsa karışsın..
Ekrem İmamoğlu ile aralarında yoğun bir trafik var..
Konuşmadığı gazete, TV, internet sitesi kalmadı..
Güç devşirme işlemi de denilebilir..
Batı medyası kayaların sırtı gibi İmamoğlu’nun arkasında..
GÜL VE DAVUTOĞLU’NDAN BEKLENEN HAREKETLER
Her ikisi de uygun anı, zamanı bekliyordu..
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kullandığı kelimeler çok ağır..
Kararı 367 krizine benzetmesi aynı şekilde..
Kin ve nefretin dışa vurumuna benziyor..
Nedense partiyi bir türlü kuramadılar..
Şimdi de 23 Haziran sonucu beklenmeye başlanmış..
“Sağlamcı” olunca böyle oluyor bu işler..
O cenahtaki gelişmeleri Türkiye bu sütunlardan öğrendi..
Yeni bir şey yok..
Beklemedeler..
Ekrem İmamoğlu’na tam destek verecekler..
Saadet gibi yani...
ANAHTAR SAĞ SEÇMENDE
Türkiye zor günlerden geçiyor..
2013’den beri de ‘çok yüksek devirle, motoru da yakmadan’ yol almaya çalışıyor..
Yapılmadık başka bir şey kaldı mı?
Hangi ülke böyle “ardışık saldırılara” direnebilirdi?
Hem de ekonomisini ayakta tutmayı başararak..
Sağ seçmen Anadolu’da farklı, büyükşehirlerde farklı davrandı..
Bu aslında takılan maskelere kandığını demeyelim ama inandığını gösteriyor..
İşbaşına gelenlerin yaptığı ilk icraat ne oldu?
-İstanbul’un verilerini kopyalamak..
Sonra musakka antrikot işine girişildi..
İstanbul sadece İstanbul seçiminden ibaret değil artık..
Sen hâlâ anlamadın mı..