İstanbul’da ne oldu da rüzgâr tersine döndü?

A -
A +
Sahadan son bilgileri aktaralım..
Biliyorsunuz 3-4 anket peş peşe yayınlandı..
Hepsinde de CHP adayı Ekrem Bey önde..
Bir, iki, hatta dört puan fark olduğunu söyleyen de var..
Galiba anketler 15-20 hatta 1 ay geriden geliyor..
Evet, seçimlerin yenilenmesi kararı alındığında bir tepki oluşmuştu..
Bu doğru..
Ama sonra her şey değişmeye, rüzgâr tersten esmeye başladı..
 
MORALLİ, İNANMIŞ VE HEDEFE KİLİTLENMİŞ
Binali Bey’i Küçükçekmece’de Cennet Mahallesi’nde esnaf gezerken yakaladık..
Hava sıcak.. Nem bunaltıyor..
Vatandaşla kucaklaşıyor, konuşuyor, dinliyor..
Çok keyifli..
İnanmış..
İstanbul’u ve İstanbulluyu tam anlamıyla içselleştirmiş..
 
TEŞKİLAT, VEKİLLER, BAKANLAR TEK YÜREK
31 Mart öncesindeki kakofoni yok..
Belli ki Cumhurbaşkanı “sağlam” müdahale etmiş..
Her şey tek elden yürütülüyor..
Dostlar görsün diye değil, canla başla devam eden saha mücadelesi var..
Teşkilat bu kez daha aktif..
Neredeyse tüm bakanlar sahada, vekiller de sahurlara kadar sokaktaydı..
Son iki hafta için şimdiden alarm verildi..
 
ADAM ADAMA MARKAJ
İstanbul’un 3 seçim bölgesi için de uygulanan farklı stratejiler var..
Mesela Kürt kökenli seçmenin ağırlıklı olduğu 3. bölgede..
Bölge milletvekilleri sahada..
Hemşehri dernekleri ayrı çalışıyor..
Kanaat önderleri de devrede..
Özetle;
Adam adama markaj uygulanıyor..
 
“HANİ BİZ BERABER YÜRÜYORDUK BU YOLLARDA”
Vaatler tabii ki dillendiriliyor..
Binali Bey her gün bir başka “sosyal vaat” açıklıyor..
Ama kampanya 31 Mart’tan farklı olarak ‘tamamen vaatler’ üzerinden yürümüyor..
-Neredeyse 17 yıldır beraber yürümüştük bu yollarda..
-Peki şimdi ne oldu?
Kırgın, üzgün, tepkisel ve sandığa gitmeyenler..
Kim varsa hepsi ile konuşuluyor..
Sadece gönüllere dokunuluyor..
Şimdilerde herkes eteğindeki taşları döküyor..
 
ANAHTAR SAĞ SEÇMENİN ELİNDE
31 Mart’ta herkes ‘nasıl olsa kazanacağız’a kilitlenmişti..
“Binali Bey her hâlükârda kazanır” deniyordu..
Her zamanki gibi yük Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sırtına bırakılmıştı..
Sağ seçmen de 3 şeyi çok iyi anladı:
1-Sandığa gitmezsek;
2-Sandığa sahip çıkmazsak;
3-İrademizi ortaya koymazsak bu seçimi kazanamayız..
 
YARIM MİLYON SEÇMEN
Oy kullanmayan o kilit 500 bin civarındaki seçmene de ulaşıldı..
Gönüller kırıldıysa, tamiri için Ramazan ayından daha güzel zaman olamazdı..
31 Mart öncesinde sürekli proje, köprü, yol, metro anlatılmıştı..
Bu kez öyle değil..
Gençlere, yaşlılara, öğrencilere, hatta öğretmenlere sosyal projelerle gidiliyor..
 
YANDAŞ BASIN VE EKREM BEY NEDEN AGRESİF?
Madem anketlerde Ekrem Bey 4 puan fark attı..
Madem şöyle çok iyi..
Madem böyle çok büyük farkla kazanacak..
Ne güzel işte..
Ama yolunda gitmeyen bir şeyler var ki;
Hem Ekrem Bey hem de yandaşları çok hırçın..
Bugünlerde ‘iki farklı karakteri’ olduğundan söz ediliyor:
1-Gerçek yüzü (sinirli/kızgın/agresif)
Lokantadaki gencin iki çift sözüne bile tahammül edemedi..
2-Yansıtılmaya çalışılan yüzü.. (sevgi kelebeği)
 
ZAMAN ALEYHİNE İŞLİYOR
Tokat olayından sonra bire bir temaslar azaltıldı..
Yakın çalışma ekibinde de moraller bozuk..
Sağ seçmene dönük “yeni tarz” arayışlar başladı..
“Kendini hızla tükettiği” yorumları yapılıyor..
Büyü bir anda bozuldu..
Takke düştü..
 
TV PROGRAMINDA BİNALİ BEY...
Duyduğumuza göre program TRT’de yapılacakmış..
Tek moderatör veya 3 gazeteci birlikte de olabilirmiş..
Çok uzun süredir bu türden yayınları görmemiştik..
Belli ki çok ses getirecek..
Binali Bey şimdiden hazırlanmaya başlamış bile..
Programda tabii ki antrikot, musakka konuşulmayacak..
Ekrem Bey’in, yalanlanınca bir anda “buharlaştırılan, yok edilen” kartonları da..
Şu sorunun cevabını İstanbullu hâlâ öğrenemedi mesela:
-Ekrem Bey neden İstanbullunun ve İstanbul’un mahrem bilgilerini “birilerine” kopyalatmaya çalıştı?
-Bu veriler kime verilecekti?
Yakın zamanda “kozmik oda” bilgileri de benzer şekilde kopyalanmadı mı?
Gerçekten de adayların birlikte “TV kantarına” çıkması çok önemli..
Kimin kaç kilo ettiği, özgül ağırlığı hepsi ama hepsi ortaya çıkacak..
Yani seçim 23 Haziran öncesinde de bitebilir..
Sağ seçmen de çoktan uyandı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.