Âlem buysa kral eski Türkiye’nin adamları

A -
A +

Ben lisedeyken çok popüler olmuş bir şarkı vardı. Bu şarkıyı Mahsun Kırmızıgül söylüyordu. “Âlem buysa kral sensin”... Şimdi Türk medyasında son dönemde olanlara bakınca aklıma bu parça geliyor. Bizim milliyetçi-muhafazakâr kanattaki herkes de bunu dillendiriyor. Son haftalardaki üç olayı düşünün, önce FOX TV’nin muhalif sunucusunun eşini dövdüğü ortaya çıktı. Eşinin mahkemeye sunulmuş beyanlarına göre Küçükkaya eşini saçlarından sürüklemiş. Ardından “Şu anki konumum olmasaydı çok daha beterini yapardım” demiş. Bizde, eğer bunu Erdoğan taraftarı bir gazeteci yapsaydı kesinlikle tasfiye edilirdi. Asla kurtuluşu yoktu. FOX bu skandala rağmen adamına sahip çıktı. Şimdi bu ülkede kim iktidar kim değil? Âlem buysa kral kim?..
Yetmedi ikinci bir olay olarak bana önemli bir güvenlik bürokratımız Ertuğrul Özkök’ün hâlâ Fetullahçı terörist Eyüp Can ile görüştüğünü ve Can’a destek olmaya devam ettiğini söyledi. Bu gerçeği yazdım. Aynı gün Demirören Medya’nın en üst düzey ismi ile yazıştık. O yazışmanın kaydı bende duruyor. “FETÖ’cü Eyüp Can ile Özkök’ün görüştüğüne dair kanıt var mı? Eğer bu bilgi kesin ise gereğini yaparız” dedi. Ben de kendisine sorun, yalanlayamaz dedim. Bu skandal Özkök’e soruldu ve Özkök de aynen Eyüp Can ile hâlâ görüştüğünü ve destek olduğunu kabul etti. Hatta yaptığı bu skandal davranışa sahip çıktı.
Peki, bu gerçeğe rağmen ne yapıldı? Herhâlde Özkök’e teşekkür edildi. Çünkü sonrasında Buket Aydın’ın sunduğu 40 programında bir de Özkök PR’ı yapıldı. Aydın, Özkök’e gerçekten zorlayıcı sual soramadı ve Özkök de isim vermeden bir de bana hakaret etti. Peki, Fetullahçı terörist Eyüp Can ile bizim taraftan biri rastgele karşılaşıp merhaba bile dese ne olurdu? Anında o kişi buhar hâline gelir, yok olur giderdi. Âlem buysa kral hâlâ Özkök’tür... Helal olsun Özkök. Sana hiç lafım yok. Eyüp Can yetmez, Can’ın amiri Ekrem Dumanlı ile de buluş kardeşim, destek ol sarılın. Merak etme iktidarın aynen devam eder. Yarın Fetullahçılar yeniden iktidara gelebilir diye önlemler al Özkök, sen uyanık adamsın. FETÖ ile mücadele edenler enayi ve aptal zaten bu ülkede! Ne gerek var FETÖ ile mücadeleye? Zaten 15 Temmuz da tiyatroydu değil mi? Âlem buysa kral sensin Özkök...
Üçüncü olay ise TGRT olarak bizim ortaya çıkardığımız Fatih Altaylı’nın polislerimize ağır küfürler etmesi ve tehdit etmesi. Olay çırılçıplak ortada. Altaylı sadece o genç polise değil, tüm sıralı amirlerine yani tüm polis teşkilatına küfrediyor ve tehdit ediyor. Hem İstanbul Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan’a hem İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya kadar gidiyor o terbiyesiz sözleri...
Aslında o hadisede mevcut Başkan Erdoğan hükûmetine duyduğu nefret ortaya çıkıyor Fatih Altaylı’nın. Dikkatle izleyen herkes bunu görecektir. Fakat bu rezalete rağmen Altaylı yazmaya devam ediyor. Hatta 3 gün daha polislerimizi suçlamaya devam ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğümüz resmî açıklamasında Altaylı’nın polisimize, “Seni sürdürürüm ulan” dediğini açıkça ifade ediyor. Habertürk yazarı ise Emniyet teşkilatının bu açıklamasıyla köşesinden dalga geçiyor. Bu yazı da Kenan Tekdağ tarafından basılıyor. Bu arada Altaylı hakkında kamu görevlisine hakaret ve tehdit soruşturması açılıyor.
Peki, tüm bunları bizim taraftan biri yapsaydı ne olurdu? Şimdiye kellesi uçmuştu. Polise tehdit ve hakaret soruşturmasına rağmen Turgay Ciner, Kenan Tekdağ ve adamları Fatih Altaylı’ya tam sahip çıkıyor. Şu öz güvene bak. Vallahi helal olsun! Âlem buysa kral Turgay Ciner ve adamlarıdır... Dün de Altaylı numaradan o polis kardeşimizden sözde özür diliyor ama orada da öz güven dorukta. “Sen de beni üzdün ben de seni üzdüm” diyor. O polis memuru sadece görevini yapmıştı. Tek suçu Altaylı’ya imtiyaz sağlamamaktı. Altaylı’ya “sıradan vatandaş” gibi davranmaktı.
Ah kahraman polis kardeşim, sana bu ülkenin düzenini öğretmediler mi? Özkök gibi, Altaylı gibilere ceza da yazmayacaksın. Bilakis onlara emniyet şeridini açacaksın ki, trafiğe takılmadan gezsinler, tozsunlar. Şimdi o soruşturma da kapanır zaten. Ver takipsizliği Sayın Savcım. Ne olmuş görevi başında polisimize hakaret ve tehdit etmişse? Olur öyle şeyler canım. Haftaya Altaylı’nın programına da yine üst düzey AK Parti yetkilileri çıkarlar. “Fatih Bey yaşadığınız bu polis olayı bizi çok rahatsız etti. Kusura bakmayın” da derler mi, acaba o AK Partililer? Valla derler!..

              ***
Bir milliyetçi-muhafazakâr okurum bu olaylar üzerine bana şöyle bir mesaj atmış. Aynen sizlerle paylaşıyorum:

“Cem Bey yazılarında sürekli büyük harfle DEVLET kavramından bahsediyorsun. Biz de bu DEVLET ile gururlanıyoruz. Fakat size sormak isterim. Bu ülkenin bir polisine küfrediliyor ve tehdit ediliyor ama yapan elini kolunu sallayarak burnundan kıl aldırmıyor. Nerede bu büyük harfle DEVLET? Üstelik Fatih Altaylı aleyhine DEVLET değerlerini savunan medyamızdan tek köşe yazarı göremedim. Galiba bizim yazarlar DEVLET’ten değil, Fatih Altaylı’dan korkuyor ve o yüzden aleyhine tek satır yazamıyorlar. Nerede bu DEVLET, nerede bu yerli ve millî köşe yazarları Cem Bey? Nerede?”

Bu mesaj üzerine nutkum tutuldu ve okuruma tek satır yazamadım. İtiraf edeyim utandım. Bu berbat tablo içinde kendimden bahsetmeye de utandım. Bizim taraf köşe yazarları bitik durumda. Yok hükmündeler. Yarın buharlaşsalar kimse fark etmez. Okuruma söylenecek söz yok. Bunu artık herkes görüyor.

Fakat DEVLET boyutuyla ilgili şunu söylemek isterim. Bu rezaletleri gören çok değerli milliyetçi-muhafazakâr DEVLET adamlarımız var. Bizim taraf medyasındaki bu aşağılık komplekslerini görüyorlar ama sonuçta kamuoyu oluşturmak onların işi değil. Ama elbette “Nerede bu DEVLET?” diye soran yurttaşlarımız da çok haklı. Söyleyecek fazla bir söz bulamıyorum. Okurlarıma, “Özköklerin ve Altaylıların saltanatı bitecek rahat olun” da diyemiyorum. Manzara bu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.