Savcılarımızın dik duruşu ve utanç

Bundan 5 sene önce 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve ailesinin kellesini almak isteyen Fetullahçı terörist savcıları tam gaz destekleyen kimi medya kodamanları, yani malum Ertuğrul Özkök’ler, Ahmet Hakan’lar, Fatih Altaylı’lar bakıyorum son dönemde mevcut kahraman savcılarımız aleyhine sinsi sinsi faaliyet yürütüyorlar.

Darbeyi alenen savunan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen dosyaları, bunların savcılarımıza karşı içlerindeki gizli kini yeniden ortaya çıkardı. Yürekleri olmayan korkak tipler oldukları için açık, mertçe savcılarımıza ve Cumhurbaşkanımıza yüklenemiyorlar da saman altından su yürütmeye çalışıyorlar. Sizin bu ödlekçe sinsi numaralarınızı savcılarımız yemiyor, bilesiniz. Hem Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in hem de onları tam destekleyen HDP’li Garo Paylan ve Barış Atay’ın söylediklerine aynen katılıyorsunuz ama korkudan eyyam yapıyorsunuz.

17-25 Aralık darbeci savcılarını ölümüne destekleyerek suç işleyen Özkök-Hakan-Altaylı üçlüsü şimdiyse İsmail Uçar ve Bekir Kanyılmaz gibi kahraman savcılarımıza sinsice saldırıyorlar. Daha önce de çeşitli vesilelerle Sayın İrfan Fidan ve Sayın Yüksel Kocaman’a sinsice saldırmışlardı. Böyle yapıyorlar, çünkü bu köşede ortaya koyduğum suç kanıtlarını biliyorlar. İşledikleri suçları biliyorlar.

Sayın İsmail Uçar ve Sayın Bekir Kanyılmaz da Akpınar-Gezen adli dosyasında yüzde 100 haklıdır. İkisi de hukukun gereğini yapmıştır. Demokrasiyi ve Cumhurbaşkanlığı makamını savunmuşlardır. Başkanımız Erdoğan’ın kellesini isteyen bu iki sözde sanatçı da 27 Mayıs kuşağından. İkisi de 27 Mayıs askerî darbesini desteklemiş. Hem Akpınar hem Gezen Adnan Menderes’in şehit edilmesini “27 Mayıs devriminin zaferi” olarak görmüş ve bir kere bile eleştirmemişlerdir. O yüzden ikisi de konuşurken numaradan demokrasiyi savunsalar da arada içlerinden Başkan Erdoğan’ın idam edildiğini görme istekleri depreşiyor. Söyledikleri iğrenç sözleri burada yeniden alıntılamayacağım ama özellikle Metin Akpınar çok açık halkı hükûmeti yıkmaya yönelik isyana teşvik etmiştir. Alenen darbecilik yapmıştır. Hem Akpınar hem Gezen kafası Cumhurbaşkanımızı, Adnan Menderes gibi görmeyi istemektedir. Kanıtlar açıktır.

Savcılarımız İsmail Uçar ve Bekir Kanyılmaz tüm sol çevrelerin korkunç hakaretlerine rağmen cesurca hemen bu iki ismi ifadeye getirtmişlerdir. Aslında bu iki savcı milletin çoğunluğu olan hepimizin hukukunu korumuşlardır. Bizim tarafın tüm gazeteleri de manşetten aslanlar gibi savcılarımızın yanında durmuştur. Bizim taraf gazetelerinin yaptığı haberler mükemmeldi. Eğer bunların istediği 27 Mayıs tarzı darbe olursa bizim tarafın medyasında da bir kişi kalmaz, herkes tutuklanır ve en cesur olanlar da o gün infaz edilir.

Bilin ki öyle rezil bir gün infaz edilmek büyük şereftir. “Bana bir şey yapmazlar. Ben zaten sivrilmedim. Beni tanıyan yok” diyenler hem ahmak hem korkaklardır! Darbe olduğunda hiçbiriniz kurtulamazsınız bizim tarafın korkakları, kendinize gelin! Savcılarımız bizlerin de kellesini korumak için bu kadar cesur ama bizim taraf köşe yazarları savcılarımızı destekliyor mu? Korkakça halının altına saklanıp dış politika, Pentagon, Rusya falan yazıyorlar.

Başkan Erdoğan’ın öldürülmesini isteyen Metin Akpınar’a sahip çıkmayı ben akılla izah edemiyorum. Sırf, “Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil de beni aradı tebrik etti. Soner Yalçın beni çok övdü. Zaten Odatv beni hep övüyor” laflarını edebilmek için karşı tarafa yaranmak isteyenler var. Maalesef bu ülkede bizim tarafta köşe sahibi olup Uğur Dündar gibilerden ve Odatv gibi sitelerden övgü duymak için yanıp tutuşanlar hâlâ mevcut. Bu ne ezikliktir ne komplekstir.

O Uğur Dündar ki, Metin Akpınarları gaza getiren fitnenin başıdır!.. Başkanımız Erdoğan’a korkusundan kendi laf edemez ama 77 yaşındaki sanatçıyı gaza getirir ve küfrettirir. Son 6 ayda Tayyip Bey’e olan bütün organize saldırılar Uğur Dündar’ın programından geldi ama Uğur Dündar zihniyeti ile kanka olmaktan gurur duyan muhafazakârlar var bu ülkede. İşte milletimiz buna isyan ediyor. O yüzden bizim taraf köşe yazarlarının çoğu yok hükmünde!..

Sırf makam uğruna, sırf konum uğruna karanlık sitelere belge verenler var. Bunlarla dostluk kurup arkadaşlarını gammazlayan, hançerleyenler var. Dostunun ayağını kaydır, mümin kardeşlerini arkadan vur, komünist çetecilerle iş birliği yap... İşte böyle böyle bizim taraf yazarlarının bazıları çürüdü ve bittiler. Fakat aslanlar gibi savcılarımız, aslanlar gibi polislerimiz, aslanlar gibi istihbaratçılarımız dimdik duruyorlar. Cesaretle ve ahlakla duruyorlar...