ABD Avrupa'dan desteğini çekerse

A -
A +
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'yı dizayn eden ABD oldu. Batı Almanya'yı kuran, Marshall yardımıyla Avrupa'da yeni iş sahaları açıp Batı blokunu kuran Amerika, Sovyet tehlikesine karşı silahlanmayı da unutmadı. Neredeyse 70 yıllık süreçten sonra ABD Başkanı Trump, Avrupa'ya verilecek desteğin kesileceğini söyledi. "Sürekli para harcıyoruz, ama bir işe yaramıyor" türünde laflar eden ABD içine döndü. "Önce Amerika" sloganıyla Avrupa, Orta Doğu ve başka yere harcanan paraları eleştiren Trump ABD'yi yeniden inşa edeceğiz dedi. Gerçekten de ABD'nin bazı eyaletleri kelimenin gerçek manasıyla dökülüyor. Bu yöndeki politikalara rağmen ABD'nin önünde bazı engeller görünüyor. Almanya Şansölyesi Merkel Münih Güvenlik Konseyi'nde bunu ifşa etti. Göreve geldiği günden beri ABD'nin Almanya üzerindeki nüfuzunu azaltmak isteyen Merkel çeşitli zorluklarla karşılaştı. NATO Amerika demek.  Almanya'da yüzlerce NATO askerî üssünün olması Almanya'yı çok memnun etmiyor. ABD'nin koruyucu şemsiyesi olmasa Rusya tehlikesi kenarda duruyor. Trump bu argümanı iyi kullanıyor. "Biz olmazsak Rusya sizi çiğ çiğ yer" diyor. Merkel önceki yıllarda Amerika'nın Rusya'ya koyduğu ambargoya direnmiş ama peşinden Wolksvagen skandalıyla ağır darbe almıştı. Almanya bu tehdidin büyüklüğünü anladı ve geri adım attı. Diğer Alman markaları araçları Amerika'ya sokmayacağını ya da ağır vergi koyacağını söyleyen Trump'ın Avrupa'yı kendi hâline bırakmak istemesi tabii ki en çok Putin'i iştahlandırıyor. Amerika olmadığında Putin'in Avrupa'da neler yapacağı malum. Bunun bir benzeri Orta Doğu'da yaşanıyor. Merkel, ABD'nin İran politikasını da eleştirdi. Hem İran'ı büyük tehdit görüp hem de Orta Doğu'dan çekilmenin mantıklı olmadığını söyledi. Suriye'den çekilerek buradaki hâkimiyetin Rusya ve İran'a bırakıldığını söyleyen Merkel'in eli çok güçlü değil. Çünkü ABD ile baş edecek durumda değil. ABD askerî üsleri çektiğinde ya da mali desteği azalttığında AB'yi komple Rusya'nın kucağına atmış olacak. Aslında Trump Amerikası'nın bir isteği de AB'yi korkutmak. Biz olmazsak bitiksiniz mesajını vermek. Suriye'den gelen mülteciler AB'yi korkutuyor. Çözümden yana olmayıp Suriye'de hiçbir şey yapmayan Avrupa'nın söyleyecek çok sözü yok. ABD DEAŞ'lı teröristlerin bazılarını Afganistan üzerinden Çin sınırına kadar getirdi. Asya-Pasifik'te silahlanmayı hızlandırdı. Çin'in periferisinde etkisini azaltmayı düşünüyor. Batı bloku içinde ye alan ülkeleri Çin'e kaptırmak istemiyor. Öte yandan Suriye'de YPG-PYD'yi silahlandırarak kendi üslerini kurdu. Askerlerini çekse de varlığını Suriye'de devam ettirecek. Rusları askerî harcamaya daha çok iterek ambargoyla beraber ekonomisini iyice zayıflatmak istiyor. Avrupa Birliği'ni Suriye üzerinden korkutarak istediğini almak istiyor. Trump geleneksel ABD politikasından farklı bir siyaset izliyor. Kimsenin tahmin etmediği bir dış politikayı uyguluyor. Yapamaz denen her şeyi yapıyor. Trump ABD'deki kurulu düzenle olan kavgasını bu minvalde yürütüyor. Pentagon Suriye'den asker çekemez dendi ama çekti. Dışişleri'ni âdeta pasifize etti. Latin Amerika'ya aba altında sopa gösterdi. Kurulu düzenin elemanları da dünyada olan biteni şaşkınlıkla izliyor.  20. yüzyıldaki bildik siyaset artık yok. 21. yüzyıl ezberlerin bozulduğu bir dönem oluyor. Medyada da bunun etkileri görülüyor. Batı demokrasilerindeki mevcut anaakım medya eski inandırıcılığını kaybetti. Sosyal medya mecraları daha etkili olmaya başladı. Mültecileri meselesi, popülasyonun yer değiştirmesi, hızlı iletişim hemen her şeyi değiştirdi. O yüzden klasik argümanlar ya da söylemler işe yaramıyor. Avrupa Birliği, ABD olmazsa işinin zor olduğunu biliyor. Rusya gibi sosyal medya üzerinden manipülasyonu iyi başaran ülkeler kurulu düzeni çabuk etkileyebilir. Hiç şans verilmeyen Trump'ın seçimi kazanması biraz bununla alakalı. İşte Merkel bu sistematiği tam çözemedi. Sıkışırsak ABD yardımımıza gelir tezini Trump boşa çıkarıyor. AB'yi de ya bizdensin ya da değilsin noktasına getiriyor. Venezuela, Suriye gibi ülkelerde ABD-Rusya kavgası kendini gösteriyor ama Avrupa'ya akıl danışan yok. Şu an en kârlı ve ekonomisi en sağlam olarak ABD görünüyor. Avrupa'nın Amerika olmadan tehditlerle baş etmesi zor. Trump bunları iyi biliyor ve elindeki kartları sağlam oynuyor. Merkel sonrası Almanya bakalım ne yapacak? İspanya, İtalya, Yunanistan ekonomileri zorda. Tek finansal hareket buraları göçertebilir. Yani kısaca hepsi ABD'ye muhtaç...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.