John Bolton’un kitabı ve Erdoğan farkı

A -
A +
Amerika’nın Ulusal Güvenlik eski Danışmanı John Bolton'un, Başkan Donald Trump yönetimindeki Beyaz Saray'da geçirdiği 17 ayı anlattığı "Olayın Olduğu Oda" (The Room Where It Happened) kitabı yayınlandı. 
Önce John Bolton kimdi, ona bakalım... Bolton muhafazakâr Amerikan Enterprise Institute isimli düşünce kuruluşunun uzmanlarından biri, bir sermaye yönetimi şirketinde üst seviye danışman ve Fox News kanalının yorumcularındandı. John Bolton, Ulusal Silah Birliği NRA gibi birkaç muhafazakâr politika merkezi ve lobi kuruluşunda da görev aldı.
Bolton, eski Cumhuriyetçi Partili başkanlar Ronald Reagan, George H.W. Bush ve George W. Bush yönetimlerinde görev yaptı. Adalet ve Dışişleri Bakanlıklarında da güvenlik ve hukuki konularda diplomatlık yaptı.
En önemli olarak, George W. Bush döneminde Ağustos 2005’ten Nisan 2007’ye kadar ABD’nin Birleşmiş Milletler Temsilcisi olarak görev yaptı (Amerika’nın Sesi)...
Bir kere daha anlaşıldı ki, Erdoğan da Trump da büyük liderler... Trump’ın Bolton gibi her şeye düz bakıp analitik zekâsı olmayan biriyle 17 ay çalışması bile büyük iş. Çünkü Bolton, Soğuk Savaş dönemi bürokratı ve her olayı zamana yayarak çözmek istiyor. Veyahut çözmeyerek halının altına süpürüyor. Trump kendisine millî güvenlik konusunda akıl veren Bolton’u pek sallamamış ve nihayetinde haklı olarak kovmuş. 
Yabancı medyada çıkan haber ve yorumlara bakarsak kitapta Halkbank davası, S-400, F-35, Rahip Brunson olayı, Suriye ve daha birçok olay var... Trump, Türkiye’nin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yaptırım uygulamasına karşılık olarak Türkiye'nin de aynı yaptırımları uygulamasını "küçük düşürücü bir hamle" olarak yorumlamış. Amerika bekliyordu ki, Türkiye bir şey yapamaz ama tam tersine Türkiye aynı sertlikte karşılık verdi...
Gelelim Suriye meselesine... Olayın Olduğu Oda’da yazılanlara göre Trump ilk olarak Erdoğan'a İŞİD'den kurtulmak istediğini ve Türkiye'nin ihtiyacı olması hâlinde destek vereceklerini söylemiş. İkinci olarak, Erdoğan'a İŞİD'le mücadelede kendi saflarından birçok kişiyi kaybetmiş olan Kürtlerin peşine düşmemesini ve onları öldürmemesini söylemiş. 
Başkan Erdoğan bunun üzerine Trump’a, Kürtleri sevdiğini, Kürtlerin de kendisini sevdiğini söyleme zahmetine katlandı ancak YPG-PYD-PKK'nın Kürtleri manipüle ettiğini ve temsil etmediklerini bildirmiş. Hükûmetinde Kürt milletvekilleri ve bakanlar olduğuna, Kürtlerin de kendisine büyük bir sevgisi ve sempatisi olduğuna ve kendisinin Kürt bölgelerinde büyük mitingler düzenleyebilen tek lider olduğuna dikkat çekmiş. Teröristler dışında kimseyi öldürmek istemediğini söylemiş...
John Bolton, CIA’in sayfasına baksa orada YPG’nin PKK ile aynı olduğuna, Türkiye’nin millî güvenliğine tehdit olacağını görürdü. Nitekim tarih Erdoğan’ı haklı çıkardı. Türkiye YPG’li teröristlere operasyon izni verdi ve sınırlarımızı korudu. Artık sınırdan pek tehdit gelmiyor ve burada haksız çıkan Bolton oldu. 
Bolton’un en saçma iddiası Başkan Erdoğan’ı “radikal İslamcı” olarak nitelemesi. Amerikan Ulusal Güvenliği’ni yönetmiş adamın dünyadan haberi yok. Türkiye’deki en uçuk muhalefet bile Erdoğan için bu tanımlamayı kullanmaz. Bolton hızını alamamış ve Erdoğan’ı şöyle tanımlamış: “Erdoğan, Türkiye'yi Kemal Atatürk'ün laik devletinden çıkararak İslamcı bir devlete dönüştürmek için uğraşıyordu. Müslüman Kardeşler'e ve Orta Doğu'daki diğer radikallere destek veriyor, Hamas ve Hizbullah'a finansal destek sağlıyor, İsrail'e karşı aşırı derecede düşmanca davranıyor ve İran'ın ABD yaptırımlarını delmesine yardımcı oluyordu. Ancak bunların hiçbirisi Trump üzerinde etkili olmuyordu.”
Türkiye’nin İhvan’ı desteklediğini cümle âlem biliyor ve bu doğru politika. Erdoğan zamanında laiklikten çıkarak "İslamcı devlet"e döndüğümüze Bolton’un kendisi de inanmaz. FETÖ ve içerideki aklı gidik bazılarının söylediği "Türkiye teröristleri destekliyor" lafı ayrı bir saçmalık!.. FETÖ’cüler Bolton’un bu argümanını kullanacaktır ama zaten onlar kendi aralarında paslaşıyorlar... 
İsrail’e aşırı düşmanca değil ama anladığı dilden davranmakta haklıyız. Çünkü İsrail, Filistinlilere devlet terörü uyguluyor. BM’den ceza alıyor ama uygulanmıyor. Bunu bilmeyen yok. 
İran’ın ABD yaptırımlarına gelince, Türkiye İran’la ticaret yapmakta sonuna kadar haklıdır. Sınır komşumuzla ticaret yapmak için Amerika’dan izin almaya gerek yok. Yukarıda dedim ya, Bolton hâlâ Soğuk Savaş mantığıyla olaylara bakıyor. Türkiye’nin öneminin farkında değil. Allah’tan Trump ve bazı danışmanları bunun farkında da Bolton’u pek dinlememişler...  
Kitapta yazılanlardan anladığımıza göre Amerika’nın müttefiki bazı Avrupa ve Orta Doğu ülkeleri de Trump’ı Erdoğan konusunda uyarmışlar ama Trump oralı olmamış. Trump bu anlamda akıllı biri. Bolton’u kovmakla ne kadar iyi yaptığını anlıyorsunuz. Amerika’nın çıkarlarını Trump’ın düşündüğünü görüyorsunuz... 
Neticede Bolton’un kitabı balon... Biraz satacaktır, buna şüphe yok ama belli zaman sonra unutulacaktır. Başkan Erdoğan’ın farkını ortaya koyduğu için Bolton’a ben de teşekkür ederim... 
.....
NOT: Kitap hakkındaki bilgiler BBC ve Newyork Times’tan derlenmiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.