2018 yılının Ocak ayına gidelim... Gazetelere bir haber düşmüştü. "Silahlı saldırıya uğrayan Deniz Naki konuştu" haberleri muhalif medyanın başköşesindeydi. Türkiye'de PKK propagandası yaptığı için soluğu Almanya'da alan terörist Deniz Naki'nin bir sürü vukuatı vardı. 

2013 yılında Gençlerbirliği'ne gelen terörist Deniz Naki hem sosyal medyada hem de bulunduğu her ortamda PKK propagandası yapıyordu.

Gençlerbirliği'nde tutunamayınca Amed Sportif Faaliyetleri'ne transfer oldu. 2016'daki Nevruz kutlamalarına peşmerge kıyafetiyle katılmıştı.

Türk Ordusu'nun Afrin'e yaptığı operasyonu protesto etmek için herkesi Köln'deki gösteriye davet etmişti...

Bu ara bilgiden sonra yeniden 2018'e dönelim. HDP'li Garo Paylan "Yurt dışında yaşayan bazı muhaliflere suikast olacak" diye bir yalan uydurmuştu. Peşinden PKK'lı Deniz Naki arabasıyla seyir hâlindeyken kendisine ateş açılmıştı.

O zaman Garo Paylan ve HDP'liler "bu saldırıyı Türk devleti yaptı" yalanını uydurmuşlardı... 

Deniz Naki "beni hedef gösteriyorlar" diye ağlaşıyordu. Türk medyasını, kendisini başka türlü lanse etmekle suçluyordu. Hâlbuki PKK'lı Naki, düz bir teröristti. Aslında Almanya'da kendisine saldıran haraca kesmek istediği diğer çetelerin elemanıydı. O çete de elbette PKK'yla bağlantılıydı...

Dün medyaya düşen haber her şeyi özetlemeye yetiyordu. Meğer Deniz Naki, Aachen Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturmadan ötürü cezaevindeymiş!..

Savcılığın suçlaması; uyuşturucu satıcılığı ve çete kurup haraç kesmek istemesi... 

Alman savcılar bile bu PKK'lı teröristin ne olduğunu anlamış ve onu içeri atmış. Bakalım "ona Türk devleti saldırdı" diyen Garo Paylan özür dileyecek mi? Naki'ye o dönem sahip çıkan FETÖ'cü alçaklar dut yemiş bülbüle döndüler. 

FETÖ ve PKK'nın ortak olduğunu Deniz Naki olayında gördük...