Bu ülkede sanki hiç darbe ya da cunta faaliyeti olmadı!

Ülkede 4 tane askerî darbe yaşanmış. 2007’de e-Muhtıra verilmiş. 2016’da darbe girişimi olmuş ama başarısız olmuş. 1950’den beri sayısız darbe girişimi, cunta faaliyeti olmuş. 

Millet askerî vesayetten bıkmış. Özellikle muhafazakâr, dindar kesim, Kürtler illallah demiş. Kendi seçtiği insanların darbeyle devrilmesinden bıkmış. Aleviler 1970’lerde Kontgerilla’nın hedefi olmuş. Ülkede Alevi-Sünni gerginliği çıkarılmak istenmiş. 

Türkiye tahmini 2007’ye kadar böyleydi. Hatta 2016’ya kadar bu tehditlerle boğuştu. Medya, sendikalar, iş adamları, üniversitelerin bir kısmı hep cuntacılarla oldu. 27 Mayıs’ta üç siyasetçi cinayete kurban gitti. 1971’de cuntacılar solcuların üzerinden silindir gibi geçti. 1980 keza öyle.

28 Şubat’ta yaşananlar daha dün gibi aklımızda. Muhafazakâr dindar kesim devletten dışlanmış. Başörtü taktılar diye genç kızların hayatı karartılmış!.. Şimdi tüm bunlar sanki başka ülkede yaşanmış gibi davranıyorlar! 

Anadolu insanı bu travmaları yaşadı ve unutmadı. İnsanların yaralarıyla oynanmaz!.. İma bile edilmez. Daha üç beş sene önce yaşanmış olayları nasıl yok sayarsınız?

AK Parti başörtüsü özgürlüğünü 2012 Aralık’ında getirdi. Hâkim ve pilot olmaları ise 15 Temmuz sonrası oldu. Bu özgürlükler yıllar önce yaşanmadı. Yeni elde edildi. 

Aynı anda Fikri Sağlar gibi deneyimli bir siyasetçinin başörtüsü ve türbanla ilgili söyledikleri kabul edilebilir değil. Hâlâ "türbanla başörtüsü farklı şeyler" diye konuşuyor. Konuştukça da batıyor. “Türban irticai faaliyetlerin şeriat isteyenlerin üniformasıdır” sözü ağır bir sözdür. 

Siz insanların kılık kıyafetinden ne istiyorsunuz? İnsanlar ne isterse giyer. 

Darbe ya da cunta söylemlerine en sert tepkiyi CHP ve İyi Parti vermeli. Baştan kınamalılar. Kemal Kılıçdaroğlu, Fikri Sağlar’a gerekeni söyledi. Geçen akşam benim de katıldığım bir tartışma programında CHP vekili Yunus Emre ve İyi Parti’ye yeni katılan Prof. Dr. Bahadır Erdem gerekenleri söylediler. 

Ancak unutulmaması gereken bir nokta var. İnsanlar aynı anda birçok olayın eş zamanlı cereyan ettiğini görünce panikliyorlar. Yani tepki vermekte samimiler. Çünkü geçmişte yaşanan acıları biliyorlar.

 

Cem Küçük'ün diğer yazısı
İlker Başbuğ’un bilgi yanlışı