Ulusalcı cephede değişen bir şey yok

A -
A +
İstihbaratta şöyle bir olay anlatılır: Bazen bir kişinin hangi ülkeden olduğunu anlamak ve orijinal dilinin ne olduğunu öğrenmek için kavga çıkartılır. Kavgada sinirlenen herkes kendi dilinden konuşmaya ve küfretmeye başlar. Sinirlenen herkes orijinal dilinden söver!..
Türkiye’de yaşanan bazı olaylar aynen bu etkiyi görüyor. Özellikle partiler karşı görüşten biri hoşuna gidecek bir şey söylediğinde ona atlıyor. “Bakın gördünüz mü, o da bizim gibi düşünüyor” diyor. Ancak kritik bir olay yaşandığında herkes gerçek yüzünü ve fikrini ortaya koyuyor.
104 mütekait amiralin muhtırası da böyleydi. Ulusalcı cephenin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Türkiye’de eğer bir muhtıra başarılı olsa, yani darbe olsa ulusalcı cephe buna sevineceğini gösterdi. Bakın ulusalcı cepheden tek bir kişi bile "104 amiral nasıl muhtıra verir!" demedi bile.
Bırakın demeyi, tek itirazları zamanlamasına oldu! Geceyarısı olmasa iyiymiş. Ne varmış o muhtırada. Zaten onlar da muhtıra değil bildiri, diyorlar...
Bazen bizim taraf CHP’yi bölebileceği için Muharrem İnce’ye destek veriyor. İyi Parti’den oy tırtıklar diye Ümit Özdağ’a abanıyor da abanıyor. Belli yazar ve hukukçular için de bu geçerli.
Sonuç ne peki? Herkes aslına rücu ediyor. AK Parti’yi illegal yollardan devireceklerine inandıkları an, var güçleriyle saldırıyorlar... Son 10 günde ulusalcı yazar, çizer ve politikacılara bakın. Hepsi aynı sözleri söylüyorlar.
Gerçek bu. Ulusalcılar değişmez. Hepsi AK Parti’den nefret ediyor. Sadede intikam hırslarını içlerine atıyorlar. Demokrasiye de inandıkları yok. Şu an güçleri olmadığı için böyleler.
 

Cem Küçük'ün diğer yazıları
Fatih Portakal sen mesleği bırakmamış mıydın?

Halk TV yandaşlıkta sınır tanımıyor

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.