TÜSİAD ne işe yarar?

A -
A +

AK Parti ve Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye son 20 senede çok badireler atlattı. Mesele 2004-5 yıllarında Ergenekon’un çekirdek kadrosunun darbe yapmak istediği bariz belliydi. O zaman TÜSİAD konuşmadı. 

2007’de Hrant Dink Cinayeti işlendi. Eşi başörtülü biri Cumhurbaşkanı olamaz dediler... Askerler muhtıra verdi. 367 skandalı yaşandı. TÜSİAD yargı bağımsız olmalı demedi. Kuvvetler ayrılığı vurgusu yapmadı. Bıyık altından darbe olsa sevinecekleri muhakkak. 

2002’de 7 Şubat darbesi yaşandı. TÜSİAD ortada yoktu...

Gezi ayaklanması oldu. Seçilmiş, meşru hükûmeti devirmek istediler. Bazı TÜSİAD üyeleri Gezi’ye aleni destek verdiler. 

17/25 Aralık emniyet yargı cuntası darbe girişimi oldu. TÜSİAD paralel yapı kabul edilemez demedi. Dut yemiş bülbül gibi oturdu. 

PKK hendek kazdı. Ayrı devlet naraları attı. TÜSİAD’ın ağzından tek ses çıkmadı. 

15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi oldu. 252 şehit, binlerce gazi oldu. Ülke darbeden Erdoğan sayesinde ve kılpayı kurtuldu. TÜSİAD, FETÖ’yi kınayamadı bile... 

PKK ve DEAŞ’ı bitirmek için Barış Pınarı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Operasyonları oldu. TÜSİAD bir tebrik mesajı bilir atmadı. “Bu kutlu mücadelede devletimizin ve milletimizin yanındayız” bile diyemediler. Sustular... 

Son 20 senede servetlerini en az 10, hatta 20 kat büyüten TÜSİAD üyeleri döviz artınca ya da hayat pahalanınca hükûmete moral vermek yerine battık öldük naraları attı. 18 yıldır nimete ortak olanlar son iki senedeki sıkıntılarda ortada yoktu. Dağa artırılabilir bunlar. 

Savunma sanayiinde çağ atladık. İHA ve SİHA’larda destan yazıyoruz. TÜSİAD’dan tek bir tebrik duyan var mı? Yok...

Peki dün ne oldu? Darbelere ağzını açamayan, vesayet odaklarına tek kelime etmeyen TÜSİAD, “Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının sağlanması çerçevesinde devletin tüm işlemlerinde hukuka bağlı olması ve etkin hak arama özgürlüğünün güvence altında olması gerekir” dedi. 

Yetmedi, daha da ileri gitti; “Kuvvetler ayrılığını güçlendirmek için denge ve denetleme mekanizmalarıyla yargısal denetimin güçlendirilmesi, şeffaf, hesap verebilir, daha az merkeziyetçi ve etkin bir kamu yönetimi anlayışının yerleşik hâle getirilmesi. Bu adımları atabilmek, geleceği hep beraber inşa edebilmenin temelini oluşturacaktır” diye ekledi.

Yerli ve millî olmanın önemi bu. TÜSİAD yerli ve millî hiçbir işte yok!.. Ama tıpkı AB yetkilileri gibi onlar neden şikâyet ediyorsa TÜSİAD da aynı şeylerden şikâyet ediyor... 

Yol gösterme yok. Şöyle yapalım deme yok. Yanındayız deme yok. TÜSİAD sadece kâra ortak, zarara değil... 

Darbede susarsın, FETÖ’de susarsın. PKK’da susarsın, Suriye ve Libya’ya susarsın, Dağlık Karabağ zaferinde ortada görünmezsin... Siz necisiniz, gerçekten merak ediyorum. Ne işe yararsınız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.