Her türlü yangına körükle gidenler!

Dünkü Türkiye gazetesi manşeti çok yerindeydi. Yangını bahane ederek sosyal medyada her türlü yalan ve dolanı yayanlar asla ama asla Türkiye’nin iyiliğini istemiyorlar.

Geçmişe doğru şöyle bir arşiv taraması yaptım. Türkiye yangın meselesini sadece geçen sene konuştu. Ondan önce de yangınlar oluyordu. Haber olarak verilip geçiliyordu. Çok fazla alan yanmamıştı.

Ancak geçen sene eş zamanlı dokuz, on yangın çıktı. Toplam yangın sayısı elbette fazla. Buna rağmen hükûmetimiz birkaç haftada yangını kontrol altına almıştı. Geçen sene ne oldu, bakalım:

2021 yılından önceki 9 yılda zarar gören alan miktarı 87 bin 342 hektar olarak hesaplandı. Türkiye'de geçen yıl çıkan 2 bin 793 orman yangınında ise 139 bin 503 hektar alan zarar gördü. Buna göre son 10 yılda yangın kaynaklı ormanlık alan kaybının yüzde 61,5'i geçen yılki yangınlarda gerçekleşti.

Bunların önemli bölümünü ağustos ayında Antalya ile Muğla başta olmak üzere birkaç kentte 500'ü aşkın noktada çıkan, 15 gün süren, havadan ve karadan yapılan müdahalelerle söndürülen yangınlar oluşturdu.

ABD’de iki ay süren yangınlar vardı. Birkaç sene önce Avustralya’da bir Belçika büyüklüğünde yer yandı. Yunanistan’da yanan geniş ormanları düşünün.

Bütün uzmanların dediği gibi; yangın havadan sönmez. Karada müdahale şart. Nitekim Muğla’daki yangına karadan 1500’den fazla orman işçisi müdahale ediyor.

Her şeye rağmen varsa kusur elbette eleştirilir. Ama kötü niyetliler bu ülkenin iyiliğini istemiyorlar. “Yangını AK Parti çıkarttı. Villa yapacaklar”, “Müdahale edilemedi” türü saçmalıkları söyleyenler buradan oy hesabındalar. Her şeyde kötülük arayan, olayın aslını anlamadan önüne geleni söyleyenler hakkında hukuken mutlaka gereken yapılmalı.

Maalesef bazıları hemen her konuda yangına körükle gidiyorlar. Geçen sene bir komedyen kendi evi yanacak diye yalan yanlış bilgilerle ortalığı ayağa kaldırdı. Bu sene de oturduğu yerden sallıyor!..

Sorarsan eğriye eğri doğruya doğru diyorlar. Daha doğru dedikleri bir şey duymadık. Ya da yapılan iyi şeyleri asla görmüyorlar.

Güven İslamoğlu "20 uçak, 55 helikopter havada" diyor. Hâlâ utanmadan "Nerede bu uçaklar?" diye soruyor. Daha çok şey söylenebilir bunlara.

Emniyet ve savcılık gerçek manada yanıltıcı ve kin uyandıracak, gerçekle alakası olmayanlara hukuken gerekeni yapmalı. Yoksa sürekli yanlarına kâr kalıyor...