Mavi bayraklı denizden S.O.S

EGE'NİN TURİZM CENNETİ Mandalina bahçeleriyle süslü turizm beldesi Gümüldür'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Atık Su Arıtma Tesisindeki deşarj işleminde, atıkların bir bölümü kapasite eksikliği iddiasıyla yeterli arıtma yapılamadan denize dökülüyor. ÖZEL HABER: ARİF ÇAYAN ALEV HAMİTOĞULLARI FERRUH SERÇE İZMİR İHA Sevgili okurlarımız, tatil sezonu olması münasebetiyle bu hafta daha iç açıcı bir manşetle sizlere hitap etmek isterdik ama, halkın sağlığı ve huzurunun ön planda düşünülmesi gerçeği karşısında, İzmir'den elimize ulaşan ATIK haberini, orada yaşayanların özelinde ülkemizin her yöresinde buna benzer durumların oluşmaması açısından sayfamıza taşıyoruz. Şu hususu da belirtmeden geçemeyeceğim; şahsen kendilerini tanımaktan mutlu olduğum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu'nun da olayın üzerine gideceğinden şüphe etmemekteyim. Şimdi isterseniz değerli muhabirlerimizin gönderdiği habere geçelim... İZMİR'İN İNCİLERİNDEN İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Mavi Bayraklı, geniş ve temiz kumsalı ile bilinen Gümüldür'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait Atık Su Arıtma Tesisindeki deşarj işleminde, atıkların bir bölümünün kapasite eksikliği iddiasıyla yeterli arıtma yapılamadan denize döküldüğü ifade ediliyor. Yetkililere gerekli başvuruları yaptıklarını belirten çevre sakinleri, hiçbir sonuç alamadıklarını ve sağlıklarının tehlikede olduğunu dile getiriyorlar. Arıtma tesisine en yakın noktada bulunan Linda Otel Müdürü Kerim Karabelen, söz konusu deredeki koku itibari ile otelde özellikle yabancı turistlerin rahatsız olduğunu ve zaman zaman oteli terk ettiklerini belirterek dert yandı: "5 yıldır derenin denize akmasından şikayetçiyiz. Özellikle geceleri saat 22.30 ve 23.00 arası yoğunlaşan koku tüm beldeyi kaplıyor. Otelimizde camlarımızı ve kapılarımızı açamaz hale geldik. Parayı bırakın sağlığımız da tehlikede altında..." KANALİZASYON DENİZE... Bazı vatandaşların iddiası ise daha vahim: "Bütün Gümüldür'ün kanalizasyonu olduğu gibi bu dereden denize akıtılıyor. Toplum Sağlık Merkezin'den gelip dereden örnek alanlar, suyun temiz olduğunu açıkladılar. Peki akşamları balkonlarımıza bile kokudan çıkamıyoruz, haşereler de cabası..." Dere yakınındaki Site Gümüşsu sakinleri de, "Yetkililer bu kokuyu alamıyor mu? Halbuki cennet gibi yerde yaşıyoruz. Ancak bu olumsuz manzaralar Mavi Bayraklı sahilimizi mahvediyor" şeklinde tepkilerini dile getiriyorlar. Denizin maviliği ile arıtma tesisinde akıtılan su arasındaki renk farkına dikkat çekilmesini isteyen vatandaşlar, özellikle mandalina ağaçlarının bulunduğu noktada derenin yüzeyini yosun kapladığını dile getirerek yetkililerin bu kirliliğe bir an önce çözüm bulmalarını istediler. Evet kıymetli okuyucularımız, başta da belirttiğim gibi "İnsanımız ve Sağlığı" konusundaki yaklaşımlar her şeyin başında gelmelidir. "Elçiye zeval olmaz" derler... Biz üzerimize düşeni yaptık, artık gerisi yetkililerin üstün gayretlerine bağlı. Başkan Kocaoğlu yıllardır İzmir'e hizmet ediyor. Bu konunun da üstesinden geleceğinden eminim... Hepinize temiz ve kirletilmemiş, sağlıklı bir çevre diliyorum. Esen kalın. TEHLİKE ÇANLARI Üstteki fotoğrafta dibi görünen masmavi sahil sayesinde ödül alan Gümüldür, dereye akıtılan kanalizasyon sularıyla tehdit altında. Çevre sakinleri, bu durumdan çok endişeli olduklarını söylüyorlar. YAPILMASI GEREKENLER Kimyasal arıtmayla atık sular yeniden KAZANILIYOR Değerli çevre dostları, atıkların bertarafı günümüz dünyasının en önemli problemlerinin başında gelmektedir. İnsanoğlunun çeşitli vesilelerle kullandığı besin ve diğer malzemelerden oluşan atıklar ikiye ayrılır: Evsel Atıklar ve Kimyasal Atıklar. Evsel Atıklar da, besin kalıntıları olarak Organik Atıkları oluşturur. Bir kısmı da tuvalet atıkları (Fekal Atıklar) olarak kanalizasyonlara ulaşır. Kimyasal Atıklar çoğunlukla fosfor içerikli olup çamaşır ve bulaşık makinelerinde kullanılır. Tüm bu saydığım atıklar işlem görmeden dere ve deniz kıyılarına ulaşırsa, ÖTROFİKASYON oluşur. FOSFAT KİRLENMESİ olarak da adlandırılan bu olayda Su Bitkileri, özellikle çeşitli Yosun türleri bu atıklarla beslenerek büyürler, bu işlemde ortamdaki oksijeni kullanırlar. Aşırı büyüyüp gelişmeleri sonucu çevredeki oksijen tükenir ve bu bitkiler ve sonrasında da diğer canlıların kitlesel ölümleri gerçekleşir. Bu durumda etrafa tahammül edilemeyecek kokular yayılır. MASRAFTAN KAÇIYORLAR Arıtma Tesisleri üç bölümden oluşur: Fiziksel Arıtma (su yüzeyinin kepçelerle temizlenmesi gibi), Biyolojik Arıtma (suya pompalarla hava verilmesi ve oksijen desteğinde mikroorganizmaların oluşturulması) ve Kimyasal Arıtma (çökertme). En sonunda da suyun tarlalarda kullanılabilecek steril hale gelebilmesi için Klorlama veya Ozonlama sistemleri devreye girer. Bu şekilde yapılan arıtma sistemleri sonucunda dere, nehir, göl ve deniz kıyılarımız kokusuz ve pırıl pırıl bir duruma dönüşür. Ancak, ülkemizde çoğunlukla sadece biyolojik arıtmaya önem verilmekte, pahalı bir sistem olduğu için Kimyasal Arıtma dikkate alınmamaktadır. Ilık yaz kuşlara yaradı Bu yıl yağışların artması ile sulak alanlarımız ve göllerimiz de bugünlerde yeniden canlandı... Baharla birlikte ülkemize göç eden kuşlara nemli geçen yaz aylarından dolayı yenileri ekleniyor. Konya'nın Kulu ilçesi yakınlarında bulunan Düden Gölü de bunlardan biri. Göl üstünde âdeta dans eden flamingolar, martılar ve daha onlarca çeşit kuş yazı burada geçirdikten sonra sonbaharla birlikte yeniden göç yollarına kanat çırpacak. Ağrı Dağı'ndan 1000 TORBA çöp topladılar Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı'nda, Vali Ali Yerlikaya öncülüğünde başlatılan temizlik kampanyası kapsamında Topçatan Köyünde yaşayan vatandaşlardan oluşan 50 kişilik ekip, tırmanış güzergahında çalışma başlattı. Bir haftada bin torba çöp toplandığını belirten Çevre ve Orman İl Müdürü Cesim Gökçe, bu güzide turizm değerimizi korumayı hedeflediklerini söyledi. Ailesi yangında TELEF OLAN leyleğe şefkât Yaz mevsimini Kırıkkale'de geçirmeyi tercih eden leyleklerin yuvasının bulunduğu yüksek gerilim trafosunda yangın çıktı. Yangın sırasında yuvada bulunan anne leylek ile baba leylek telef olurken bu yavru leylek ise yaralandı. Zavallı yavru leyleğin yaraları Kırıkkale Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri tarafından tedavi edildi. Bahçede fizik tedaviye de başlayan leylek iyileştikten sonra doğaya salınacak. YEŞİL PLATFORM Başkentlilere GÖLBAŞI'nı çok görüyorlar > Bekir Çay (Eski İmar Müdürü) Gölbaşı/ANKARA Ediz Bey, Ankara'nın hemen yanı başında bulunan Gölbaşı ilçesindeki Eymir ve Mogan gölleri başkent-liler için hafta sonlarında iş stresini atabileceği en yakın mesire ve dinlenme yeri olarak biliniyor. 1965 yılında 2 bin nüfusluk bir belde olan Gölbaşı, bugün 100 binleri geçmektedir. Benim değinmek istediğim konu ise; Mogan Gölü'nün ilçe ile birleştiği kuzey bölümünde piknik alanı, yeşil alan, park, çocuk bahçeleri ve çocuk oyun alanları olarak ayrılmış ve 50 yıldır korunan yaklaşık 150 bin metrekarelik alanın ne yazık ki konut ticaretine açılmış olmasıdır. Yıllarca İmar Müdürlüğü yapmış biri olarak tek başıma mücadele etmekteyim. Bu konularda duyarlı olduğunuzu bildiğimden size yazmak istedim. Saygılarımla... Balkonumda 3 esrarengiz çiçek yetişti > Rumuz Nevbahar Balkonumda ne olduğunu bilmediğim 3 tane çiçek yetişti. En çok merak ettiğim ise; bunlar zararlı mıdır? Yabani midir? Kısacası ne olduklarını öğrenip bilinçli bir şekilde yetiştirmek istiyorum. Yardımcı olabilirseniz çok mutlu olacağım. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum, saygılarımla... CEVAP: Değerli Nevbahar Hanım, çiçekleriniz çok sevimli birer bitkidir. Kendilerine bakıp, onları susuz bırakmazsanız, yaz boyu güzelliklerini size gösterirler. Sağlıklı günler diler, saygılar sunarım.