SEÇİM SONRASI NE YAPILMALI

A -
A +
Hatırlayacaksınız AK Parti 31 Mart seçimleri sonrasında 25-26-27 Nisan tarihlerinde Kızılcahamam’da çok önemli ve kritik bir değerlendirme toplantısı yapmıştı. O toplantıda 31 Mart seçimlerindeki oy kaybının nedenleri konuşulmuş ve genel merkeze iletilen iki bine yakın raporun sonucu da çeşitli ana başlıklarda toplanmıştı.
Temel soru ise şöyleydi:
 
HALK BİR BELEDİYE BAŞKANININ NEDEN DEĞİŞMESİNİ İSTER?
 
Sebepler şöyle sıralanmıştı:
1- Halka hesap verilmemiştir.
2- Halkı küçümsemiş ve tepeden bakmışlardır.
3- Yerinden yönetim ilkesi, şeffaflık uygulanmamıştır.
4- Rant, yolsuzluk, nepotizm (akraba kayırma) gibi pis işlere bulaşmışlardır.
5- Sırf yolsuzluk yapabilmek için gereksiz ve ölü yatırımlara girişilmiştir, israf başını almış gitmiştir.
6- Faturalarda yolsuzluk vardır. Bedelinin çok üzerinde kabarık bedeller gösterilmiştir.
7- Vatandaşlar çeşitli bahanelerle tehdit edilmiştir.
8- Belediyenin icraatları hakkında parti genel merkezine gidecek şikâyet kanalları tıkanmıştır.
9- Halk belediye başkanlarının halkla istişare edilerek seçilmesini, bu kişinin beceri, dürüstlük ve halkla ilişkiler bakımından yetenekli olmasını istemektedir. Adil ve dava adamı olmayanların tercih edilmemesi de istekler arasında yer almaktadır.
10- Halk istisnalar dışında başarılı olmayan tüm belediye başkanlarının değişmesini talep etmektedir.
 
İMAMOĞLU AK PARTİ ÖĞRETİLERİYLE KAZANDI
 
23 Haziran seçim sonucu ortada. Ama şunu bilelim. Ekrem İmamoğlu aslında AK Parti’nin öğretileriyle kazandı. Dilinden düşürmediği şeffaflık, yönetişim modeli, yerinden yönetim, kent demokrasisi, israf gibi laflar 2009'dan beri AK Parti’nin siyaset akademisinde öğretilmektedir zaten. İmamoğlu seçim kampanyasında bunu iyi kullandı. Günümüz dünyasında bu ilkelerden uzaklaşanlar, istediğin kadar medyan olsun 'FISILTI GAZETESİ’ne mağlup olur. Kapalı yönetimler ise bu gazetenin tirajını birinci yapar. Buna belediye başkanlarının hatalarını eklersek yenilgi kaçınılmaz olur.
O hâlde seçim sonrası kazanılan belediyeleri gelecek seçimlere hazırlamak ve kaybedilen belediyeleri yeniden kazanmak üzere yapılacaklar bellidir:
a) Yönetişim ve şeffaflık modelinin araç ve gereçlerini geliştirmek. Belediye başkanının halka hesap verebilecek araçları çeşitlendirmek.
b) Kent demokrasisini geliştirmek. Danışma meclisi, kent konseyi, kent meclisleri ve yerel  STK’larla iletişimi güçlendirmek.
c) Belediyeler Akademisi oluşturmak. Bu akademide belediye başkanları ve üst düzey çalışanları eğitmek.
d) Merkezin denetimini artırmak ve müeyyideleri ağırlaştırmak.
Küreselleşen, şeffaflaşan dünyada kapalı idarelere yer yok. Yerinden ve yakından yönetimlere kapalılık felaket getirir. Halkın yararına düşüneceğiniz proje için bile halkı İKNA ETMEK zorundasınız.
Kısaca günümüz yöneticisi dürüst, becerikli, şeffaf, yönetişim ve ikna kabiliyeti olandır.
 
Fuat Uğur'un diğer yazısı
İstanbul’a gelen AK Parti ve CHP seçmeni arasındaki fark
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.