Trump’ın açıklaması bir Pentagon çılgınlığına yol açar mı?

A -
A +
O çılgınlığın ne olabileceğini yazacağım.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Japonya’daki G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte yaptıkları görüşmenin ardından söyledikleri, Beyaz Saray, Dışişleri ve Pentagon sözcülerinin çıkıp kıvıramayacakları ve tevil edemeyecekleri kadar netti.
Malum bir başka ABD var, ABD’den içeru.
Biliyoruz ve görüyoruz. Bu açıklamalar sadece bizdeki muhalefeti, FETÖ’cüleri ve PKK’yı çılgına çevirmedi. Yukarıda işaret ettiğimiz öteki Amerika’nın da saçını başını yolmasına sebep oldu. Evvelden Trump’ın her yöne çekilebilecek laflarını evirip çevirip kendi bildikleri gibi yorumluyorlar, Türkiye’ye yönelik hesaplarını gayet rahatlıkla sürdürülebilir kılıyorlardı.
Ama bu kez dilleri âdeta içlerine kaçtı ve ne yapacaklarını planlamaya koyuldular yeniden.
Şu anda S-400’lerin nereye konuşlanacağı bile belli. Trump’ın artık “düzeltilemeyecek” denli sarih açıklamalarından sonra S-400 için hiçbir şey yapılamayacağı anlaşıldı.
Ama bu “İçerideki Amerika”nın o “büyük hedefleri” için bir ÇILGINLIK yapmayacağı anlamına gelmiyor.
Geçen hafta Avrupa’da Gündem programında(*) Siyaset Bilimci Sinan Baykent konuğumdu. Gerek Avrupa’daki ırkçı ve sağ popülist partiler, gerekse Orta Doğu üzerinde son derece derin bilgiye sahip bir uzman. Umarım Dışişleri Bakanlığı kendisinden istifade eder.
Sinan Baykent, konu Doğu Akdeniz’e ve S-400’lere geldiğinde önce Yunan Başbakan Aleksis Çipras’ın kışkırtıcı açıklamalarına, Akdeniz’da kıta sahanlığımızda sondaj yapan Yavuz gemimiz ile ilgili atıp tutmasına ve “Yunanistan yalnız değildir” demesine dikkat çekti.
Çipras’ın sözleri ABD ve AB’nin bilgisi dışında değil.
Şüphesiz Çipras’a “Yürü be aslanım, kim tutar seni” demeseler böyle celallenmezdi. Kırk yıllık Yunanistan, biliyoruz nihayetinde.
Dün dünyada sadece Türkiye sosyal medyasında Rus nükleer denizaltısında çıkan ve 14 denizcinin ölümüne sebep olan yangının ardından Kremlin ve Beyaz Saray’da acil toplantıların yapılmasından yola çıkılarak inanılmaz bir kampanya başlatıldı.
Bu asılsız ve “üfürükten tayyare selam söyle o yâre” tarzı paylaşımlar esasında bir temenninin özeti gibiydi ve Trump’ın vurularak öldürüldüğü iddia edilmekteydi. Dahası ABD ve Rusya savaşın eşiğine gelmişlerdi.
Paylaşımı yapan trol hesapların genellikle Pensilvanya kökenli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Lakin yine de FETÖ’nün hesaplarında da tezahür eden Trump karşıtı çılgınlığın nereye varabileceğini göstermesi bakımından ilginçti.
Sinan Baykent işte bu noktada Pentagon ABD’sinin Türkiye’yi sıkıştırmak için son kozunu oynamaktan kaçınmayacağını söyledi.
Neydi peki o son koz?
“Bir ABD uçağı YUNAN UÇAĞI KODLARIYLA YAVUZ SONDAJ GEMİSİNİ BOMBALASA ki kimse ABD uçağı olduğunu iddia edemez, bu kimin işine gelir?”
Tek kelimeyle ürpertici.
Peki, biz böyle bir ihtimale karşı hazırlıklı mıyız?
Sinan Baykent’in bu tarzda bir komplonun sonuçları hakkında söyledikleri ise sözün bittiği yerdi:
“Türkiye Kıbrıs’ı ilhak eder ve ana vatanın bir parçası hâline getirir.”
Hadi bakalım, seyreyleyin gümbürtüyü.
Türkiye’yi sormuyorum bile. Meral Akşener’in, Pervin Buldan’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimin tarafında yer alacağı ortada.
Sloganları ise belli:
“Yurtta sulh, dünyada sulh!”
 
(*) https://www.youtube.com/watch?v=4hAUhXkWD4Q
 
Fuat Uğur'un diğer yazısı
Davutoğlu’nun haklı olduğu iki nokta ve amacı
 
 
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.