CHP'nin 37. Kurultayında kimler tasfiye edilecek?

A -
A +
Ekim ayında CHP’nin yaklaşan 37. Kurultayı için delege seçimleri var. Delegelerin yüzde 50’sinin değişmesi bekleniyor. Atatürkçüler ve Kemalistler; kısaca Muharrem İnce yanlıları şimdiden harekete geçtiler.
Bunu başlatan Kuvay-ı Milliye İstanbul adlı bir grup. Ama bakıldığında Kemalizmin-Atatürkçülüğün partideki gücü ve geleceği açısından hayli acıklı bir görüntü sergiliyorlar. Partilerinin artık Atatürk tarafından kurulan eski CHP olmadığının farkında değiller. CHP çoktan el değiştirdi. Atatürkçülerden ve Kemalistlerden alındı. CHP’yi destekleyen taban ise tam “Gelene ağam gidene paşam”cı olduğunu kanıtladı.
FETÖ’nün kaset desteği sayesinde başlattığı huruç harekâtıyla CHP’nin içine dalan Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasız lider konumunda. Partiyi Amerikan güdümlü ve sol görünümlü 10 ARALIK HAREKETİ adlı gruba teslim etmiş durumda.
Bu grubun stepneleri de var. FETÖ destekli İP, HDP-PKK, FETÖ, AK Parti’den kopan ve Mustafa Kemal Atatürk’e “Kefere Kemal” diye hakaret ettiği için 10 Aralık Hareketi’nin de takdirini kazanan kişiler bu dengede önemli bir role sahipler. Şayet “CHP’de Atatürkçüler nerede?” diye soracak olursanız söyleyelim; her yerdeler. Çünkü bu saydıklarımın hepsine sorun, kendilerini “Atatürkçü” olarak tanımlıyorlar. Bunu partideki FETÖ efekti olarak görebilirsiniz. Yani takiye gerçeği.
Nasıl bu isimlerle CHP’yi yan yana getirirsin diyenler de çıkacaktır ama daha geçen gün 10 Aralık Hareketi’nin öncülerinden CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cülükten tutuklu danışmanı Fatih Gürsul’u mağdur olarak göstermeye çalıştı. Kaftancıoğlu Fatih Gürsul’un sırf Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olduğu için cezasının artırıldığı gibi akla ziyan bir saçmalığı da dillendirdi. FETÖ üyesi olmaktan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Fatih Gürsul ByLock kullanıcısı ve bu FETÖ haberleşme sistemine 28 bin 66 kez girdiği tespit edilmiş durumda. İletişim kurdukları arasında MİT tırları kumpasını organize eden FETÖ imamı da var.
Şaşılacak bir şey yok. Canan Kaftancıoğlu’nun Mustafa Kemal karşıtı tweetleri, 15 Temmuz darbesinin başarısızlığa uğramasından duyduğu memnuniyetsizlik, Ergenekon ve Balyoz davalarına verdiği destek de zaten sır değil.
“Amerikan güdümlü ve sol görünümlü bu hareket CHP’yi teslim aldı” derken boşuna söylemiyoruz. Aslında bunu Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın da defalarca dile getirdi ve daha bundan 9 ay önce açıkça “10 Aralık Hareketi CHP’yi ele geçirdi” diye yazdı.(*)
 
10 ARALIK HAREKETİ’Nİ TANIYALIM
 
Nasıl oldu sorusunun cevabını da yine onun satırlarından alıntılarla aktaralım:
Tarih 10 Aralık 2005. Ulusalcı CHP’den ümidini kesen ve Deniz Baykal’ı asla deviremeyeceklerini anlayan sosyalistler DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin çağrısıyla İstanbul Dedeman Oteli’nde toplandılar. Amaç yeni siyaset anlayışıyla yeni bir parti kurmak ve CHP’ye alternatif olmaktı. Yeni siyaset anlayışları ise Kemalistlerin ve Atatürkçülerin tüylerini diken diken edecek türdendi. Bu anlayış kendini şimdi CHP milletvekili olan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu tarafından bu hareket adına hazırlanan Yeni Anayasa teklifinde kendini göstermekteydi.
Mevcut Anayasa malum, “Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda…” diye başlıyor.
 
BU ANAYASA TEKLİFİNİ HAZIRLAYANLAR NEREDE ŞİMDİ?
 
İbrahim Kaboğlu’nun 10 Aralık Hareketi adına hazırladığı yeni Anayasa teklifinin başlangıç kısmında sıralanan ilkeler şöyleydi:
“Toplumun tüm farklılıklarını kucaklayıcı, ortaya koyduğu hedefe yönlendirici biçimde, ‘Biz Türkiye yurttaşları olarak bu Anayasa'yı hazırladık' gibi formülle başlanmalıdır. Başlangıç kısmı, herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfetme ya da meşruiyet kazandırma kaygısı taşımaktan uzak bir içeriğe sahip olmalıdır…”
Diğer maddelerde ise çok özetle şunlar vardı:
-Ulus devletin milliyetçi saplantılardan kurtarılması ve bir çatı olarak tasarlanması,
-Türk yerine Yurttaş denmesi, siyasal bakımdan da “Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlığı” tanımı kullanılması,
-Merkezî otorite ile yerinden yönetimler arasındaki ilişkilerin federal yapıya göre tasarlanması.
Bu taslak “Atatürk tartışılamaz diye saçma bir görüşüm hiçbir zaman olmadı” diyen hareketin önemli ismi Prof. Dr. Burhan Şenatalar tarafından Taraf gazetesi yazarı Halil Berktay’a ulaştırıldı. Ulaştıran bugün CHP’nin örgütlenmesinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’dan başkası değildi.
 
KEMALİSTLER VE ATATÜRKÇÜLER İÇİN SON GELDİ
 
İşte bu hareket Kemal Kılıçdaroğlu tarafından FETÖ’nün de yardımıyla kolaylıkla CHP’ye entegre edildi. Bu konuda Soner Yalçın’ın yazmayı sürdürdüğü Sözcü gazetesi de önemli katkılar sundu.
CHP’de Soner Yalçın’ın dillendirdiği endişeleri paylaşan bir kitle var ama Yunan adaları sevdalısı seçmeninin umurunda değil bu. Kaybettikleri dinlerinin yerine Atatürkçülüğü ikame eden bu kitle Anıtkabir’i "tavaf" eden kuru kalabalıktan öte anlam taşımıyor. Ve partilerinin Tayyip Erdoğan’ı devirmek pahasına ülkeyi Amerika’ya, küresel çetelere satmaya karar vermiş bir konsorsiyumun eline geçtiğini anlamayacak kadar saf.
37. Kurultay’da ne olacağını da söyleyelim bu arada. Yönetimlerini Ekrem İmamoğlu “başarısı” ile taçlandıran 10 Aralık Hareketi, Kemalistleri tamamen tasfiye edecek.
Kemal Kılıçdaroğlu eliyle.
.....
(*)https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/soner-yalcin/chpye-akp-ayari-2711090/
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.