Figaro’nun düğünü-Mehmetçiğin düğünü

Dilek Hanım Madame Figaro dergisine kapak olmuş.

Medyada al sana bir tartışma.

Kanal D haber sunucusu Buket Aydın’ın cephede görevdeyken çektirdiği fotoğrafına “Bu ne makyaj, üstelik koluna Rolex saatini de takmış, cephede böyle fotoğraf mı olurmuş” sözleriyle demediklerini bırakmayan kadın gazeteciler ve yazarlar, Dilek İmamoğlu’nun kapaktaki görüntüsünü “Dilek İmamoğlu sadece güzel bir kadın değil. Aynı zamanda çok farklı bir aura’ya sahip. Kapaktaki pozları pek beğendim. Renkler, ışık, çok uyumlu. İstanbul’un first lady’si” diye tanımlayınca merak edip baktım Madame Figaro dergisinin kapağına.

Güzel kapak, şık gerçekten de. Biraz illüstrasyon gibi geldi ama konu o değil.

Kadın kıyafetleri ve makyajları üzerinden operasyon tartışmamız eksik kalmıştı, o da oldu.

Madame Figaro dünyanın kadın-moda odaklı sayılı yayın organlarından bir Fransız dergisi. Türkçe yayınını ise Medyalink Grubu yürütüyor. İki ay önce yayın yönetmeni Pınar Çelikel ile kadın çalışanların bir bölümü sözlü ve fiziki şiddete varan mobbing nedeniyle bu dergiden istifa etmişlerdi.

Başlıkta Figaro’nun Düğünü(*) dedik çünkü, Türk askeri ve Suriye Millî Ordusu savaşçıları canını dişine takmış, operasyon yapıp şehit olurlarken, sivil vatandaşlarımız çoluk çocuk YPG bombalarıyla hayatlarını kaybederlerken, cephedeki kadın gazetecinin kılık kıyafetine laf eden yalakalıkta sınır tanımayan gazeteci ve yazarlarla onların el üstünde tuttuğu politik kimliklerin-sanatçıların, sanki her şey normalmiş gibi lay lay lom içinde olmaları, Mehmetçik ve sivil vatandaşlarımız için tek bir sözcük edememeleri ülkemiz açısından ne trajik.

Trajik zira onlarla aynı havayı soluyor ve aynı topraklar üzerinde yaşıyoruz.

Oralarda Figaro’nun düğünü, cephede Mehmetçiğimizin düğünü.

Sefere ve harekâta giderken “Nereye?” diye soran muhabirlere “Düğüne gidiyoruz” diyor Mehmetçiğimiz. Muhabir “Ne yapacaksınız?” sorusuyla devam edince “Düğünden sonra konuşuruz” diye cevap alıyor Mehmetçik’ten.

Gerçi Başkan Donald Trump Amerikan televizyon kanalına verdiği röportajda “Türkler öğle yemeğine gider gibi savaşa gidiyor” demiş ama Düğün bizler için daha anlamlı.

Düğünden sonra konuşuruz.