Toggle navigation
YAZARLAR
GALERİ
VİDEO
GÜNDEM
POLİTİKA
EKONOMİ
DÜNYA
SPOR
Menü
TEKNOLOJİ
SAĞLIK
MAGAZİN
TÜRKİYE
KÜLTüR - SANAT
YAŞAM
EĞİTİM
T-Otomobil
15 Temmuz Destanı
Ramazan
ABONE
SONDAKİKA
BİZİM SAYFA
KÜNYE
İLETİŞİM
REKLAM
GİZLİLİK İLKELERİ
KULLANIM ŞARTLARI
PRIVACY POLICY
Ana Sayfa
/
Fuat Uğur
Ali Babacan ile İmamoğlu Palandöken’de gizlice buluştu mu?
10.03.2020
Fuat Uğur
Tüm Yazıları
Aldığım istihbarat,
Ekrem İmamoğlu
’nun Elazığ’daki göstermelik depremzede ziyaretinin ardından, alelacele Palandöken’e gittiği,
“Tatil benim de hakkım”
diye konuşup tüm Türkiye’nin tepkisini çekmeyi başardığı günlere ait.
Bilgi
Erzurum’daki bir belediye başkan yardımcısından
gelmekteydi. Diğer bilgi hangi otelde çalıştığını söyleyemeyeceğim
bir aşçıdan.
İşinden gücünden olur şimdi adam.
İnanmakla inanmamak arasında epey gidip geldim. Ama her ikisi de çok ısrar edince en sonunda araştırmaya karar verdim.
Birkaç gün daha sordum soruşturdum.
Ali Babacan ortada yoktu
. En son
Ekrem İmamoğlu
Erzurum’dan ayrıldığında
Ali Babacan’ın hâlâ Palandöken’de kaldığı bilgisi
de sürekli iletiliyordu bana. Kaldığı oteli arayıp malum gazeteci yöntemleriyle
Ali Babacan ile konuşmak istediğimi
, önemli bir mevzuyu ileteceğimi söyledim. Ama görüştüğüm otel müdürü ilk önce şaşırsa da toparlayıp
“Sizi yanlış bilgilendirmişler, Ali Bey burada değil”
dedi.
Üstünü kapattım meselenin, ama birkaç gün önce bu haber kaynaklarımdan biri yine ısrar edince soruyu ortaya atmaya karar verdim. Eğer her ikisi de
aksini iddia ediyorlarsa
söylesinler. Örneğin
Ali Babacan
o günlerde nerede olduğunu kanıtlayabilir. Olduğu gibi yayınlarız.
Bu
“görüşme”
yi yazma ihtiyacı hissetmemin sebebi de zaten Ali Babacan’ın
“Deva”
adlı partisini kurduğunu açıklamasıydı. Dün epey konuşuldu sosyal medyada. Özellikle kurucular listesiyle. Öyle ahım şahım isimler yoktu gerçi ama epey tanıdık da gördüm.
Misal
eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin
ve
eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün
gibi Erdoğan ile çok yakın çalışmış ve yine bizzat Erdoğan tarafından korunup kollanmış isimler orada. Nihat Ergün
“vizyon”
sahibi bir isim. 2010 yılında yaptığı elektrikli otomobilini yollara çıkaran bir iş adamının
“Devlet sahip çıksın, dünyada bir ilki başaralım”
teklifine ve sunduğu tanıtıma ilgisiz kalarak Türkiye’nin
Ali Babacan’ın öncülüğünde sıcak paraya muhtaç bir ülke
olarak “kalkınması”nı sürdürmesinin daha hayırlı olacağını öngörebilmiş bir siyasetçi.
Mehmet Emin Ekmen
ve
Mustafa Yeneroğlu
gibi küskün siyasetçileri görüyorum.
Bu arada liberal demokrat kimlikleriyle bilinen çoğu kadın
Gülay Göktürk, Meltem Gürler, Gülçin Avşar
gibi isimler listede yer alıyor.
Etyen Mahçupyan
’ın olmaması ilginç. Keza
Fehmi Koru
’nun da.
Liberal demokrat kadrosundan Anayasa Hukukçusu
Prof. Dr. Osman
Can
ise liste açıklanır açıklanmaz istifasını bastı. Listedeki “
parametre”
leri beğenmemiş. İlahi Osman Can, parametre de nedir yahu? Hangi
“Diabolik parametreler”
seni caydırdı merak içindeyim.
Emekli asker
Mehmet Şanver
’e ayrı bir başlık açmak gerek.
15 Temmuz
FETÖ’cü darbe girişimi sırasında
Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı
olarak görev yapıyordu ve o gece Moda Deniz Kulübü’nde
kızının düğünü
vardı.
Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal
dâhil olmak üzere pek çok komutan da o düğündeydi.
O gece ne kadar çok düğün vardı. Nasıl bir ayarlamaydı çok ilginç.
FETÖ’cü Semih Terzi
’yi alnının çatından vurup geberten 15 Temmuz kahramanı
Şehit Ömer Halisdemir’in komutanı Zekai Aksakallı
da o gece ısrarla düğüne davet edilmişti. Kim tarafından?
Semih Terzi’nin karısı kendi eşini arayıp ısrar ederek.
Ama asıl
Mehmet Şanver’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otelin üzerinde keşif uçuşu yaptırdığına
dair iddialar önemli. Gazeteci
Emre Erciş
’in yazdıklarına göre
Şanver Ankara’ya getirilip iki gün TEM’de
sorgulanmıştı.
Listede şimdi isimlerini saymayacağım ama geçmişte
Cemaat
ile yan yana durmuş, yolları kesişmiş ya da iç içe olmuş pek çok isim daha var.
Kendisini bilemem de kurucular listesindeki isimlerden
AK Parti eski Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut’un oğlu Avukat Serhat Akbulut
’un FETÖ Terör Örgütü üyesi olduğu, yardım yaptığı ve himmet topladığı gerekçesiyle tutuklandığını biliyoruz.
Metin Gürcan’ı da atlamayalım.
Olay yaklaşık on gün önce yaşandı. Pek çok gazeteci ve yazar arkadaşım
“Metin Gürcan bizi durup dururken niye engelledi”
diye paylaşımda bulunuyordu. Dur, acaba beni de engellemiş mi diye baktım. Bingo! Engellemiş. Yahu hukukumuz yok, atışmamız yok niye yapar bunu dedik, geçtik.
Meğer kurucular listesine girecekmiş, şimdiden tedbir almış. Türkiye’de darbe şartlarıyla ilgili günlerce konuştuğumuz şu raporu yayınlayan
ABD istihbarat kuruluşu RAND CORPORATİON’
ın kendisine ve yazılarına tam
39 kere atıfta bulunmuş olması, görüşlerinden yararlanmasının
duyulmasını istemedi diyeceğim ama olamaz. Zaten kendisinin ne olduğu biliniyor. Belki de öğreneceğimiz çok şey vardır, kimbilir?
Evet, gelelim
zurnanın zırt dediği yere.
Kraliçelerinin majestelerini
listede nadide bir yerde görmek isterdik ama yok. Dediklerine göre adamları da yokmuş. Çıkarılan dedikodu şu:
Güya
Ali Babacan
ile Sayın
Abdullah Gül
liste yüzünden sıkı bir
tartışmışlar.
Babacan da bu yüzden Abdullah Gül’ün
önerdiği hiç kimseyi
listeye almamış.
Külahımı şuraya koyuyorum
ve bırakıp gidiyorum. Ona anlatsınlar.
Abdullah Gül’ün Türkiye’de hiçbir karşılığının olmadığını hepsi biliyor. Yine biliniyor ki, onun Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak yüzü de cesareti de yok. En önemlisi de Abdullah Gül’ün halktaki karşılığı
“Erdoğan’ı sırtından hançerleyen”
adam.
Neyse, sonuçta eküri tamamlandı. Bir yanda
Ahmet Davutoğlu
, diğer yanda
Ali Babacan’
ın partisi.
Göreceklerimiz var...