İmralı’dan çıkacak Kobani açıklaması ve Öcalan-Demirtaş restleşmesi

A -
A +
 
Dünkü Kobani tutuklamalarından sonra bu davadan da ayrıca yargılanacak olan Selahattin Demirtaş’ın ne diyeceğini az çok tahmin ediyorum ama İmralı’da ikamet eden Abdullah Öcalan’ın tutumu acaba ne olacak?
Özellikle Selahattin Demirtaş ile Abdullah Öcalan’ın aralarının hayli açık olduğu, daha doğru bir ifadeyle Demirtaş’ın artık Öcalan’ı sallamadığı dikkate alınırsa.
Dün bu sorunun cevabını aradım.
Demirtaş’ın avukatlarından sızan laflar, meselenin boyutlarının artık hakarete bile vardığının ipuçlarını veriyor bize.
PKK’nın Kobani Vandalizmi ve katliamı esnasında Öcalan ile Demirtaş arasındaki “fikir” ayrılığı henüz derinleşmemişti. Eski HDP Milletvekili Hatip Dicle’nin anlatımlarına göre Öcalan şöyle demişti:
“Biz kamu düzeni için tehdit olmaktan çıkmaya yirmi yıl önce karar vermiştik. Bu konudaki iradem kesindir. Bunu Başbakana da iletin."
Başbakan Ahmet Davutoğlu’ydu tabii.
Hatip Dicle anlatısına göre İmralı Heyeti ile Kamu Güvenlik Müsteşarı’nın (KGM) olduğu bir toplantıda HDP’li vekiller “Sayın Öcalan’ın mesajıyla ancak kitleler durabilir” demiş, ardından da iddiaya göre KGM’nin buna karşı çıkmaması üzerine Öcalan’ın gönderdiği mesaj Selahattin Demirtaş tarafından duyurulmuştu.
Öcalan, İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmede asıl yaklaşmakta olan “Darbe Mekaniği”ne dikkat çekmiş ve Fetullahçıları işaret etmişti:
“Kobani savaşında ısrar olursa bunun arkası darbedir. Kobani’de bir darbe mayalanıyor. Bu en son dünkü Paris olayı da müthiş bir darbe hazırlandığını gösteriyor. Erdoğan acımasızca götürülecek. Daha önce Mursi örneğini vermiştim, ama daha kötü bir son onun için hazırlanıyor. PKK’yi de kullanmak isteyecekler. PKK üzerinden darbe inşa edilmek isteniyor. Mevcut savaş tarzı da buna yol açıyor. İşte 6-7 Ekim’de ortaya çıktı."
Öcalan burada inanılması güç bir ego şişkinliğiyle Ben mektup yazmasam darbe olacaktı. Bırakın kırk kişiyi, sınırsız ölümler yaşanacaktı diyordu.
Fetullahçıların ipinin kime bağlı olduğunu iyi bilen Öcalan, kendince yerli bir duruş sergiliyordu. Ama Demirtaş’ın başında bulunduğu HDP ise Kandil’den aldığı talimatlar doğrultusunda çoktan Fetullahçılarla ilişkiye geçmişti. İlk adım da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı arasında yapılan gizli görüşmeyle atılmış ve birlikte hareket etme konusunda mutabakat sağlanmıştı.
Demirtaş şimdi Öcalan gibi cezaevinde. Son Kobani tutuklamaları çerçevesinde ayrıca yargılanacak. İkisinin arasında esaslı bir fark var. Öcalan, en azından PKK’nın silahları bırakması karşılığında serbest bırakılmanın, daha geniş kazanımlar elde ederek Türkiye’de sivil siyaset yapmanın peşindeydi. Demirtaş ise Kandil ile birlikte Türkiye’yi yıkıp bölmenin.
Bu yüzden de ipleri başka ellerde olan Demirtaş, alttan alta “yaşlanmış” lideri ekarte edip yerine geçmenin peşinde. Bir nevi “boynuz-kulak” ilişkisi.
Kopuş ise 23 Haziran 2019 seçimlerinden önce yaşandı.
Tekrarlanan 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminden önce iktidarın saçma sapan Öcalan mektubu girişimi vardı hatırlarsınız. Öcalan mektubunda HDP seçmenlerine “tarafsız kalın” çağrısı yapıyordu. İktidar aklına göre bu mektup sayesinde HDP oyları İmamoğlu’na gitmeyecekti.
Ancak bu acemice girişim ters tepmişti. Demirtaş derhâl bir açıklama yayınladı. İçinde bol demokratikleşme ve barış sözcükleri bulunan kalabalık bir laf salatasıydı bu. Öcalan’ı ziyadesiyle övmüş ama hiçbir şey dememişti. Asıl açıklama HDP yönetiminden geldi. Eş Başkanlar Sezai Temelli ve Pervin Buldan da aynen Demirtaş’ınki gibi inanılmaz bir laf salatasıyla dolu olan bildirilerinin son maddesiyle Öcalan’ı “teneke lider” konumuna indirmişlerdi bile:
HDP’nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir.”
Bugün ise ipler iyice kopma noktasına geldi. Demirtaş artık Abdullah Öcalan’ı küçümsüyor, eskimiş buluyor ve iddialara göre onun hakkında konuşurken “Cahil, akılsız” gibi ifadeler kullanıyor. Demirtaş’ın kendisiyle ilgili “düşüncelerinden” haberdar olduğunu sandığım Abdullah Öcalan’ın, bu yüzden son Kobani tutuklamaları hakkında ne söylediğini çok merak ediyordum. Sordum soruşturdum, acaba avukatları kanalıyla bir açıklama yaptı mı diye. Yapmamış. Daha doğrusu yakın tarihte İmralı’da bir görüşme gerçekleşmemiş. Eli kulağındadır bence.
Kısaca, şu anda PKK ile HDP Öcalan’ı sadece kullanıyor, “Liderimiz zindanda esir” gibi hamasi sözcüklerle tabanlarını morfinliyorlar. Ama şundan emin olun, hiçbiri Öcalan’ın serbest bırakılmasını istemiyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.