Toggle navigation
YAZARLAR
GALERİ
VİDEO
GÜNDEM
POLİTİKA
EKONOMİ
DÜNYA
SPOR
Menü
TEKNOLOJİ
SAĞLIK
MAGAZİN
TÜRKİYE
KÜLTüR - SANAT
YAŞAM
EĞİTİM
T-Otomobil
15 Temmuz Destanı
Ramazan
ABONE
SONDAKİKA
BİZİM SAYFA
KÜNYE
İLETİŞİM
REKLAM
GİZLİLİK İLKELERİ
KULLANIM ŞARTLARI
PRIVACY POLICY
Ana Sayfa
/
Fuat Uğur
İsrail Azerbaycan’a neden yardım etti? Türkiye ne yaptı?
21.11.2020
Fuat Uğur
Tüm Yazıları
Azerbaycan Devlet Başkanı
İlham Aliyev,
France 24 Kanalının muhabirinin
“Kaç SİHA’nız var?”
sorusuna kahkaha atarak
“Bu bir sır ama yeterince var”
diye cevap vermiş ve eklemişti:
“
SİHA
’lar oldukça gelişmiş ve modern cihazlar. Onlarla Ermenistan güçlerine ait
1 milyar dolarlık askerî teçhizatı
imha ettik.”
Son zamanlarda CHP çevrelerinde
“Zafer İsrail İHA’larıyla kazanıldı, Türkiye yalnızca askerî destek verdi”
propagandası yayıldığı için bu konuşmayı hatırlattım.
Ama şu doğru.
Azerbaycan,
İsrail’den
, yıllardır
Heron ve benzeri insansız hava araçlarıyla çeşitli elektronik sistemleri
ithal ediyordu. Son birkaç yıldır da Türkiye’den, yani
Baykar’
dan insansız hava araçları satın aldı.
Bu arada
İsrail
sattığı İHA ve elektronik sistemler için Azerbaycan ordusuna eğitim de verdi.
Evet, Azerbaycan, Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgal edilmesinden sonraki 29 yıl boyunca bu savaşa hazırlandı.
Zaferin kazanılmasında kuşkusuz
İsrail ‘drone’ları da rol oynamıştır
ama
İlham Aliyev’in sözleri
zaferi Türk SİHA’larının getirdiğini ortaya koyuyor.
Dış basında
zaferin arkasındaki tek güç olarak Türkiye’
nin gösterilmesi de bu anlamda tesadüf değil
.
Ancak
Türkiye
, İHA ve SİHA’ları satmaya başlamadan çok önce
daha önemli bir şey yaptı
Azerbaycan için.
İki ülke arasında imzalanan bir anlaşmayla
1992 tarihinden itibaren
Azerbaycan askerî okul öğrencileri Türkiye’deki harp okullarında eğitim görmeye
başladı. İlk mezunlar 1996 yılında verildi. Ve bugüne kadar
Türkiye’deki Harp Okullarından tam 7 bin 225 Azerbaycan Türkü subay mezun
oldu. İlk mezunlar şu anda Azerbaycan ordusunda albay ya da general rütbesinde. Yani savaşta sahada olanlar onlardı.
Hâlihazırda Türkiye’de öğrenime devam eden tam
342 Azerbaycanlı öğrenci
var.
Daha da önemli olanı
Türkiye
Azerbaycan’daki askerî okullara
eğitmen gönderdi
ve orada
sıfırdan bir askerî harp okulu açtı.
Türkiye’nin Azerbaycan’da açtığı harp okulu şu anda çok iyi bir eğitim düzeyine ulaştığı için artık Türkiye’ye gelen öğrenci sayısı azalmaya başladı.
Kesin olarak bildiğimiz ise,
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinden
Azerbaycan’a herhangi bir
insansız hava aracı ya da tank, uzun menzilli silahlar ya da helikopter
verilmediği.
İSRAİL’İN AMACI NE?
Biliyorsunuz İsrail, Ermenistan’ı ve Ermeni diasporasını pek sevmez. Sebebi, onların Türkiye aleyhinde yürüttüğü “Ermeni soykırımı” kampanyaları. Durun, Türkiye dostu olduklarından değil. Yalnızca
dünyada tek soykırım olarak
Nazilerin Yahudi Soykırımı (Holokost) anılsın
istediklerinden. Kendilerine
“soykırım ortağı”
istemiyorlar anlayacağınız. Asıl neden ise
İsrail
’in büyük tehdit olarak gördüğü
İran’la Ermenistan arasındaki sıcak ilişkiden
de hoşnut olmaması. Bu yüzden de Türkiye’den Azerbaycan’a, İran ile Ermenistan arasındaki sınır bölgesini yaran bir
TÜRK KORİDORU
açılmasıyla sonuçlanan savaş, büyük bir memnuniyetle desteklendi İsrail tarafından.
Bu
TÜRK KORİDORU
İsrail ile Türkiye arasında
dolaylı olarak
âdeta bir
“kazan-kazan”
ilişkisi oldu. Böylece
Stalin
’in, şeytani harita oyunu ile
Nahçıvan ile Azerbaycan arasına
,
kama gibi sokulan
Ermenistan aşılmış,
iki kardeş ülke birleştirilmişti.
Kısaca Azerbaycan’ın zaferinin diğer kazananları Türkiye ile birlikte Ermenistan’ı yeniden kendi cephesine çeken Rusya ve İsrail oldu.
Son olarak
Kim Kardashian
ile Ermenistan’da Azerbaycan Türklerine karşı savaştırılan
PKK’lı teröristleri hatırlatarak Garo Paylan’a geçmiş olsun
diyelim de tam olsun.
“Meral Akşener, Fetullah Gülen’in talimatını uyguluyor”
Önceki gün yeniden konuştuğum
Ümit Özdağ
çok kararlı.
Aldığım notları paylaşıyorum sizinle.
1-Meral Akşener ve yakın adamları Fetullah Gülen’in
“FETÖ ile mücadele edenlere karşı onların akıl sağlıkları üzerinde yorum yaparak gidin”
talimatını tıpatıp uyguluyor. Bir güvenlik ve istihbarat uzmanı olan
Ümit Özdağ psikolojik harbin ne olduğunu
çok iyi biliyor. Akşener’in
“Bir deli kuyuya taş attı”
tekerlemesi ve diğer
adamlarının “Özdağ’ın akıl sağlığından endişeliyiz”
lafları bunun örneği.
2-Özdağ’ın, Buğra Kavuncu’yu deşifre etmesi ve bunun tüm İYİ Parti tabanında yankı bulması
FETÖ için sarsıcı
oldu. Bu yüzden yoğun bir saldırı başlattılar. Özdağ
“Sırf Bülent Korucu adlı firari FETÖ’cü aynı gün benimle ilgili üç video yayınladı”
diyor. Bazıları da Özdağ’ın açıklamalarını “
MİT-Genelkurmay komplosu”
olarak nitelendirerek sözümona itibarsızlaştırmaya çalışıyor.
3-Ümit Özdağ bir başka gelişmeyi de
“İşin ilginç yanı, devlet de İYİ Parti’de neler tezgâhlanmak istendiğini ilk kez anlamaya başladı”
diye açıklıyor.
4-Ve Anayasa taslağını PKK’nın siyasal uzantısı HDP ile birlikte hazırlamaları tüy dikti. Şimdi
Meral Akşener
konuşmayarak meseleyi unutturmaya çalışıyor.
Özdağ’a göre İYİ Partililerin yüzde 50’si
Buğra Kavuncu’nun gitmesini
istiyor. Kalan yüzde 50 de
“istifa etse iyi olur”
düşüncesinde.
Bu satırlar yazıldığı sırada Rize’nin İYİ Parti Güneysu İlçe Başkanı Rıza Öztürk, partinin
Rize İl Başkanı Ayşegül Özyanık’ın FETÖ’cü olduğunu
söyledi.
Durum bu, İYİ Parti’de
taşlar yerinden oynadı
artık.