İmamoğlu’nun reklamcısı ve Külliye sızıntısı Murat Kapki olayı hakkında iki mühim düzeltme

A -
A +

İBB Kültür AŞ’nin tek başına yapacağı reklam işlerini Ekrem İmamoğlu’ndan altın tepside bir armağan olarak alan BVA-Advertcity şirketinin ortağı Murat Kapki, yıllık yaklaşık 180 milyon liralık gelir getirisi olduğu söylenen reklam işinin usule ve yasalara aykırılığı ile ilgili yazılar çıkınca, üstelik de FETÖ’cü kardeşi Ferhat Kapki’nin Amerika’daki FETÖ okullarından Horizon’un müdürü olduğu anlaşılınca hemen bir sızıntı operasyonu yapıp Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği’nin (RTGDKülliye’deki ödül törenine alengirli bir yöntemle sponsor oldu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan da plaket alıp hakkındaki şaibelerden sıyrılacağını sandı.

İşin tuhaf yanı, ilk yazımın ardından 15 gün tepki vermeyen ve olayı unutulmaya terk eden Murat Kapki beni birileriyle karıştırmış olmalı ki Cumhurbaşkanı ile fotoğrafı paylaşınca kimileri gibi susup “Boşver, neme lâzım” diyeceğimi düşündü.

Sonuçta geçen cumartesi günkü yazımda da belirttiğim gibi bir aracı bulup RTGD’ne ulaştı, hem dernekteki, hem de Külliye’deki sorumlu isimlerin aymazlığını bir güzel değerlendirip hazır sponsor listesini delmeyi başardı ve Cumhurbaşkanı’nın elinden plaket alıp bunu bir güzel kullandı.

Ben bir iş adamından İmamoğlu’nun reklamcısı Murat Kapki’nin bu plaket işi için 2 milyon lira harcadığını işittim.

Olayın gelişimiyle ilgili yazıyı yazmadan önce tüm bilgileri bana anlatan RTGD Başkanı Şebnem Bursalı ise yazının çıktığı gün yeniden beni aradığında “Fuatçığım nerede o para. Belki İstanbul’da o miktarda sponsorluk ücretleri olabilir ama burada öyle fazla değil” dedi.

Neyse, bir para vardı ama miktarında anlaşamadık demek.

Ama bana göre mesele para değildi ki.

Usulsüz ihale ile ilgili sorgulanıp hakkında İBB Meclisi’nde soru önergesi verilen, FETÖ’cü kardeşi ABD’de FETÖ okullarının müdürü olan, OLAY TV’nin eski sahibi İmamoğlu’nun sponsoru Hüseyin Köksal’ın kardeşi Ahmet Köksal ile ortak bu şirketi kuran Murat Kapki’ye para karşılığı Cumhurbaşkanı’mızın itibarı ve saygınlığından transfer yapılmıştı.

Vahim olan buydu.

Ve daha da korkuncu ne Külliye’deki yetkililer, ne de RTGD’dekiler Murat Kapki kimdir, necidir diye bakmamışlar, tanımadıkları bilmedikleri adamı Cumhurbaşkanı’ndan plâket almaya yollamışlardı.

Cumhurbaşkanı’nın yanı yolgeçen hanı mı?

Hadi Murat Kapki’yi tanımıyorsunuz, çok yoğundunuz, benim yazılarımdan, Sabah, Takvim ve aHaber yayınlarından da haberdar olmadınız. Ama insaf, biri aniden çıkıp geliyor, sponsor olmak istediğini söylüyor. İnsan ilk önce “Kim bu adam?” diye sorar. Tanımıyorsa bilgi alır. Olmadı bir Google taraması yapar. Böylesine basit işte...

Şebnem Bursalı’nın bana yaptığı ikinci düzeltmeye göre Murat Kapki kendilerine başvurduğunda yerine geçeceği ismi kendileri değil Külliye çıkarmış.

İlginç.

Gelelim işin diğer kısımlarına.

Kendisinin sosyal medyada yaptığı açıklamada “terörle mücadeleye verdiği katkıları sıralayarak” benim bu işi şahsi çıkarlarım için yaptığımı yazmış. O neyse ispat etmeli. Umarım söyleyecek bir sözü vardır. İspat edemezse söylenecek söz bellidir. Daha doğrusu şahsi çıkarın ne olduğu apaçık ortadadır. Yazdıklarını Murat Kapki de beğenilere boğmuş. Birlikte beni dava ederler ve böylece konuşma fırsatı buluruz.

Bunu diyorum çünkü Murat Kapki de bana bir mail göndererek hakkında yazdıklarımın yalan ve itibar cellatlığı olduğunu ileri sürüyor.

Hangisi yalan?

-BVA’nın ortağının Ahmet Köksal olduğu mu?

-Ben daha yazımı yazmadan bu ihaleyi alma şeklinizin ne kadar problemli ve usule aykırı olduğunun diğer yazarlar ve sosyal medya kullanıcıları tarafından dillendirilmesi mi?

-Kardeşin Ferhat Kapki’nin firari bir FETÖ’cü olup ABD’deki Horizon okullarının müdürü olduğu mu?

-Bilmiyorsundur belki söyleyelim, hakkında bir soruşturmanın yürüdüğü mü?

-Ortağın Ahmet Köksal’ın kardeşi Hüseyin Köksal’ın OLAY TV’nin sahibi, İmamoğlu’nun seçim sponsoru olduğu mu?

-Eski şirketin Completo ile ihaleye girmek yerine 27 Şubat 2020’de kimin isteğiyle olduğu açıkça belli olan yeni şirketi kurmanın tesadüf olmadığını yazmam mı?

Ama Murat Kapki mailinin sonunda tam FETÖ’vari yöntemlerle bana sunturlu bir iftira atarak “Reklam piyasasından kimlerden ne karşılığında talimat alarak hizmet ettiğiniz ise malumumdur” diyor.

Buradan Murat Kapki’ye sesleniyorum:

NAMUSLU VE ŞEREFLİ BİRİYSEN ya da bu kavramlar senin için bir nebze önem taşıyorsa, senin için “malum” olan o iddianı kanıtlarsın. Çamur atacaksın, izi kalacak ha. Görüntülü boşalma için hatlarını arayın. Attığın iftiranın hesabını vereceksin.

Tekrar söylüyorum, plâket yoluyla yaptığın sızıntı operasyonunu unutturamazsın. Verdiğin paralar da boşa gitti tabii.

Geri iste paranı. Sonuçta işe yaramadı ve deşifre oldun.

Bak senin mahalle de bir şey yazamıyor olayla ilgili. İki ucu pis değnek sonuçta. Yazsalar cemaziyülevvelin ortaya çıkacak çünkü. İşlerine gelmiyor onların da. İstersen onlara da üç beş kuruş çık bir şeyler yazsınlar seni öven türden.

Bu kıyağımı da unutma!

SON SÖZ:

Belki bu konuyu ele alıp yazmam birilerini rahatsız etti ve edecek. Yine Bizans entrikaları devreye girecek ve belki de fatura bana kesilecek. Ama müsterihim. Çünkü “Dünyayı kötüler değil, hiçbir şey yapmadan onları seyredenler felakete sürükleyecek” Einstein’ın dediği gibi.

 

Ben onlardan olmamayı yıllar ve yıllar evvel seçmiştim zaten.

 

 

Fuat Uğur'un diğer yazısı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan önemli çağrı

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.