ABD’nin Outlet’i Millet İttifakı’nın “çok özel” reyonu

A -
A +
ABD’nin 2020 tarihli “Ulusal Savunma Stratejisi Gayrinizami Harp” çalışmasını okuduğunuzda “Stratejik müttefik Türkiye”nin nasıl konumlandırıldığını anlamamak için sebebiniz kalmıyor ortada.
Tabii ki Pentagon’un ortaya koyduğu bu çalışmada Türkiye’nin adından söz edilmiyor. Ama aynı Pentagon’un organik düzeyde irtibatlı olduğu, “Düşünce Kuruluşları” adı altındaki Think Tank’lerin (Washington Institute, Rand Corporation vb.) geçen yılki raporlarında ve en son Kongre’de onaylanan  CAATSA yaptırımlarında Türkiye’nin “hasım ülke” olarak tanımlanması, tabloyu bize net biçimde gösteriyor.
Gayrinizami Harp, Psikolojik Harp ve İstikrar Harekâtı ile birlikte ÖZEL HARP’in bir parçası. Askerî terminolojide “Düşük yoğunluklu çatışma” olarak geçer. Küçük ve işlevsel birliklerle düşmanı yıpratmak, kayıplar verdirmek ve moralini bozmak için yürütülen bir savaş biçimi.
Pentagon raporunda Gayrinizami Harp, Amerika'nın ulusal güvenliği için kalıcı ve ekonomik bir katkı” olarak görülmekte ve amacın küresel ortamı kendi lehlerine şekillendirerek hasımlara karşı üstünlük sağlama olduğu belirtilmekte.
 
GAYRİNİZAMİ HARBİN PSİKOLOJİK AYAĞI
 
ABD Gayrinizami Harb'i günümüzde “vekalet savaşları” ile yürütmekte. Çin, Rusya, İran ile birlikte hedef ülkelerden biri Türkiye malum. Orta Doğu ve Türkiye’deki vekilleri ise PKK-YPG gibi terör örgütleri. Onları eğitiyor, silah ve teçhizatla donatıyor.
ABD’nin yürüttüğü “Özel Harp”in Gayrinizami Harp dışındaki bir diğer ayağı da PSİKOLOJİK HARP.
Bunu Türkiye’nin içişlerine dolaylı ya da dolaysız müdahalelerde bulunarak yapan ABD, sahada PKK-YPG’yi desteklerken, Türkiye’nin demokratik zemininde PKK destekçisi partilerin, akademi üyelerinin ve STK’ların terör destekçisi faaliyetlerini “Demokratik eylemler” diye kılıflandırıp Türkiye ve dünya medyasında bu ambalajla pazarlıyor. Provokatif girişimlerinin yargı sürecine tabi tutulması kendi ülkelerinde “suç” olurken bizim ülkemizde  “Demokratik hakların yok edilmesi” olarak sınıflandırılıyor.
ABD’nin “Psikolojik Harp”i yönetmedeki en büyük sacayağı ise Türkiye’de açtığı OUTLET olan Millet İttifakı.
 
OUTLET’İN UCUZ MARKALARI VE TAPON ÜRÜNLERİ
 
Outlet mağazaları; iade edilmiş sezon dışı ve defolu olan ürünlerin ucuza pazarlandığı satış merkezlerine verilen isim.
ABD’nin Millet İttifakı Outlet’inde bilindiği üzere FETÖ’nün kaset kumpası yoluyla yönetimini dizayn ettiği CHP, FETÖ aracılığıyla ele geçiremediği MHP’den ayrılan Meral Akşener ve ekibi vasıtasıyla kurulan İyi Parti var en başta. Saadet Partisi de küçük ama kritik reyonlardan birini kapmış durumda bu Outlet’te. Bu arada iki adet “Made in USA” etiketli iki çakma ürün var. Onlar, daha AK Parti’deyken ıskartaya çıkan Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ve Ali Babacan-Abdullah Gül ikilisinin Deva partileri.
ABD’nin Cumhur İttifakı’nın lideri Tayyip Erdoğan’ı devirmek için kurduğu bu Tapon Mallar Outlet’inde her partinin reyonlarına sızmış kripto malları unutmamak gerek; FETÖ, PKK, DHKP-C, MLKP vd. Onların hangi partilerin reyonlarında yer aldığını artık biliyorsunuz.
Ama asıl mühim olan kıyıda köşede kendini saklayan, sotaya yatmış olan HDP REYONU.
 
OUTLET’İ MİLLET İTTİFAKI BİLEŞENLERİNİN ASIL GÖREVİ
 
Outlet’in diğer “marka”ları onun kendi reyonlarının yakınında görünmesini istemiyorlar şimdilik. Çünkü bu durum, güdümlü psikolojik harbi tersine çevirebilir ve kamuoyu nezdinde inandırıcılıklarını kaybedebilirler. Yavaş yavaş, yedirerek millete kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Ama sonuçta ABD’nin Outlet’i Millet İttifakı bileşenlerinin asıl görevi her alanda psikolojik harbin tüm ürünlerini dolaşıma sokmak; Yalan, iftira, hakaret, gerçekleri saklama, manipülasyon, kara propaganda…
Onlarca örnek sıralayabiliriz bu konuda.
Geçmişi anlatmak uzun sürer.
Son acımızdan yola çıkalım; Gara’da PKK’nın katlettiği 13 şehidimizle ilgili yaşadıklarımızdan.
 
13 ŞEHİDİMİZİ BİLE İSTİSMAR ETTİLER
 
Daha 13 şehidimizin PKK tarafından başlarından vurularak katledildiği Millî Savunma Bakanı tarafından açıklanır açıklanmaz “13 kişi Gara’da mağaraları bombalayan Türk uçakları tarafından vuruldu” yalanını dolaşıma sokan milletvekili kılıklı HDP’liler Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu onlardan ikisi.
Oysa Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çok doğal olarak kamuoyuna açıklanmayan ve şehit vatandaşlarımızın başlarından vurularak şehit edildiğini gösteren fotoğraflarla otopsi raporlarını ziyaret ettikleri Kemal Kılıçdaroğlu’na, Meral Akşener’e gösterdiler.
Buna rağmen Kılıçdaroğlu akıl almaz biçimde“13 şehidimizin sorumlusu Erdoğan’dır” dedi ama iki HDP’liyi kınamadı. Akşener ise “İçim acıyor şehitlerimiz için” dedi ama o da kınamadı.
Neden?
Çünkü bu da psikolojik harbin bir parçası. Şehit polis Vedat Kaya’nın babası Şehmuz Kaya’nın “Oğlumu kendi ellerimle yıkadım. Kafasından vurulmuştu. Beni Belçika’dan bilinmeyen bir telefonla aradılar, oğlumun bombardımanda öldüğünü söylememi istediler” açıklaması da onlara bir şey anlatmaz.
 
PSİKOLOJİK HARBİN SÖZCÜ AYAĞI
 
Bir yandan da Sözcü yazarları Saygı Öztürk ile Yılmaz Özdil 1990’lı yıllarda PKK’nın kaçırdığı askerlerin ve sivil vatandaşların kurtarılmasıyla ilgili “Başarı” hikâyeleri yazıp “Neden bu hükûmet onları kurtaramadı” diye kara propagandanın bir başka ayağını sürdürdüler.
Oysa her yaşanan olay kendi iç şartlarında ve konjonktüründe değerlendirilir.
PKK’ya çeşitli kanallarla baskı yapılmadı mı? Yapıldı. Bunları gerekirse yetkililer anlatır.
Ama bildiğimiz bir şey var. PKK’nın 13 VATANDAŞIMIZIN KARŞILIĞINDA istediği, katlettiği Kaymakam Muhammed Safitürk’ün, 22 yaşındaki gencecik öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın, 16 yaşındaki canım Eren Bülbül’ün, 17 yaşındaki Yasin Börü’nün, 13 yaşındaki Fırat Simpil’in, 9 aylık Muhammed bebeğinNecmettin Öğretmenin, daha yüzlerce polis, asker ve sivil vatandaşımızın vahşi biçimde öldürüldüğü o katliamların ve suikastların sorumlusu olan PKK’lıların serbest bırakılmasıydı.
Bu devlet ne yapmalıydı? Hadi, siz cevabını verin de öğrenelim.
 
GEREĞİNİ YAPMAK İÇİN AB ÜLKELERİ ÖRNEK ALINABİLİR
 
Onlar da biliyorlar ama dedim ya, bunun adı psikolojik harp ve ABD adına yapılıyor.
Bu Outlet’in etki ajanlarıyla mücadele yönteminin artık klasik “siyasi muarız” seviyesinde tutulamayacağı aşikâr.
Gereği neyse yapılmalı.
Misal mensubu olduğumuz AB’nin demokratik üyesi İspanya’dan örnek alarak. İspanya Kralı'na hakaret edip terörü övdüğü için hapis cezasına çarptırılan Rapçi Pablo Hasel kaçıp sığındığı Üniversitede operasyonla yakalandı. Destek için gösteri yapan 30 kişi de tutuklandı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.