Bu suikastı Küresel Gladyo’nun aparatları FETÖ ve HDP düzenledi

A -
A +
Her şey kabak gibi ortada. Katil Onur Gencer portresine bakın. Tıpkı Rus Büyükelçisi Karlov’u katleden Mevlüt Mert Altıntaş, tıpkı 15 Temmuz gecesinin Çengelköy cephesi kahramanı ve FETÖ’cülere geçit vermeyen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’yi şehit eden “polis memuru” İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, tıpkı 5 Nisan 2018’de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi katliamının sanığı Volkan Bayar gibi... 11 Aralık 2018’de Altuğ Verdi’yi şehit eden alçak ilk ifadesinde “Ben ne yaptığımı, neden yaptığımı bilmiyorum. Tayin isteğim vardı, olumsuz cevap verdi. Bir küfür ya da aşağılayıcı tavrı da olmadı. Dışarı çıktım, silahımı ve telefonumu aldım, sonrasını hatırlamıyorum, hayal gibi” tarzında sözler sarf etmişti. Buram buram FETÖ kokmaktaydı alçağın ifadesinde. İki gün sonraki “FETÖ’nün kamikaze cinayetleri mi?” başlıklı yazımda(*) katilin FETÖ’cü olabileceğine dair şüphelerimi tek tek yazmıştım. Devlet tabii elindeki delillerle hareket eder. Nitekim 15 ay sonra katilin FETÖ’nün tam göbeğinde olduğu belgeleriyle, tanıklarıyla, itirafçılarıyla kanıtlanmıştı. 15 Temmuz sonrası ilk askerî darbe iddianamesini hazırlayan ve FETÖ soruşturmalarında etkin bir isim olan Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper de tıpkı ünlü Susurluk kazasındaki gibi üstüne üstüne gelen bir hafriyat kamyonunun altında kalarak şoförüyle birlikte şehit olmuştu. Kamyon şoförü Uğur Tufan kaçmaya çalışmış ama yakalanmıştı. Kaza sonrası firari FETÖ’cü Emre Uslu bir tweet atmıştı: “Denizli Başsavcısı binlerce masum kadın çocuk genci içeri tıktı. Üstüne kamyon devrilmiş ölmüş. Yaşasın zalimler için cehennem...” Değişen bir şey yok. ONUR GENCER ADLI KATİL de aynı Gladyo’nun aparatı. Suikasttan HDP’nin de haberi olmadığını söyleyebilir miyiz? Bir sağlık çalışanı, istifa ediyor, silah ruhsatı alıyor (tebrikler), Suriye’ye gidip otomatik silahlarla fotoğraflar çektiriyor, “milliyetçi bir cihatçı” modeli çizip MHP’li gibi Bozkurt işaretli fotoğraflar paylaşıyor. Artık her şey hazırdır. Suikast sonrası ortam, hedefin kim olacağını göstermek bakımından elverişli hâle getirilmiştir; MHP ve AK Parti. Özellikle de İçişleri Bakanlığı. Nitekim suikast sonrası HDP’nin açıklamasına bakın göreceksiniz. Doğrudan MHP ve hükûmet hedef gösterilmekte. Katil Onur Gencer, İzmir’de bir ay boyunca keşif yapıyor ama HDP binasının yerini Google üzerinden buluyor. Sonra da orada 40 kişinin katılacağı bir toplantının “haberini” alıyor ve saldırıyı planlıyor. Ama siz o “büyük tesadüfe” bakın ki 40 kişilik toplantı yapılmadığı gibi saldırı öncesi binada sürekli bulunan HDP yöneticileri de tek tek sıvışıyorlar. Bunu kim anlatıyor? HDP İzmir İl Merkezi önünde evlat nöbeti tutan Mehmet Lâçin adlı, evladı PKK tarafından HDP yoluyla dağa götürülen acılı bir baba. İçeride de sadece o çalışan kızcağız; Deniz Poyraz bırakılıyor. Çünkü Gladyo’nun aparatları olan FETÖ ve HDP kendilerine kıyamamışlar, Deniz Poyraz adlı emeğiyle geçinen o zavallı kadını kurban olarak seçmişlerdir. Bu suikast size de 20 Temmuz 2015 tarihindeki Suruç katliamını hatırlattı mı? Çeşitli sol örgütlere mensup 300 genç Kobani’ye PYD’ye destek vermek amacıyla geçmek istemişlerdi. Ancak PYD yalnızca “işe yarar” beş kişiye izin vermiş, kalanlara gelmemelerini söylemişti. Onlar da Amara Kültür Merkezi denilen yerde toplandılar. HDP teşkilatı davet etmişti dayanışmacı gençleri. Ama HDP’liler bir anda ortadan kayboldular. Kısa süre sonra da patlama yaşandı. Saldırıyı DEAŞ üstlendi. Ama HDP yöneticileri saldırıdan 13 saat sonra polise saldırganın kimliğini teslim ettiler. Kendisi de paramparça olan teröristin kimliğinde ne tuhaftır ki ne bir barut izi, ne kan, ne de harabiyet vardı. Sadece “hasar görmüş hissi vermek için” hafifçe yakmışlardı kimlik bilgileri belli olacak şekilde. Ama tıpkı son olaydaki gibi HDP’liler patlamadan hemen önce nasıl olup da toptan, hep birlikte sırra kadem bastılar, bu sorunun cevabı hâlâ verilebilmiş değil. Evet, bu coğrafyada hiçbir şey tesadüf değil. Suriye'de 'cihat modelistliği' yapmış, 'milliyetçi' kimliğe büründürülmüş bir sağlık çalışanı! Tam bir operasyon elemanı portresi. Hem provokasyon, hem de örgütlü cinayet. Gladyonun en kullanışlı aparatı FETÖ’dür. Kayserili iş adamı Mehmet Kılnamaz dostumuzun yukarıdaki sözlerinin çok güzel biçimde açıkladığı üzere bu saldırının faili Onur Gencer olan katil, İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, Mevlüt Mert Altıntaş, Volkan Bayar ve Ogün Samast gibi FETÖ tarafından programlanmış bir katildir. Hani Ogün Samast’ın Hrant Dink’i katlettikten sonra Hürriyet’in eski Yayın Yönetmeni tarafından hedef saptırmak, asıl faili gözden kaçırmak amacıyla “yalnız kurt” olarak nitelendirilmesine rağmen FETÖ tarafından yetiştirilmiş, programlanmış bir katil olduğu gerçeğindeki gibi. Tıpkı Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan gibi. Bunlar FETÖ kamikazelerdir ve bugün FETÖ tarafından HDP’yi kurtarma operasyonu için hizmete koşulmuşlardır.   SALDIRININ ZAMANLAMASI ÇOK ÖNEMLİ   HDP hakkında kapatma davası açılmışken ve Anayasa Mahkemesi Raportörü Yargıtay Başsavcılığı’nın iddianamesinin kabulü yönünde rapor vermişken, PKK dağlarda ve ovalarda, sınır ötesinde ve mağaralarda inim inim inletilir ve köküne “kibrit” suyu dökülürken, aşılama inanılmaz bir hızla devam ettiği için Pandemi’nin sonu görünürken, dolayısıyla ekonomik büyümenin önü açılmışken, Cumhur İttifakı tüm ısrarlara ve muhalefet dayatmalarına rağmen “Erken seçim yok, seçim tam tarihinde ve 2023 yılında yapılacak” derken bu provokatif saldırıyı nasıl değerlendirmek gerekir ki? Millet İttifakı Gladyo’nun yardımıyla kaos çıkarıp Türkiye’yi seçime götürmek üzere ellerinden gelen her şeyi yapacak. Ekrem İmamoğlu neden Malatya’ya gidip miting yapıyor dersiniz? Neden “Türkiye’nin her yerinden sorumluyum” diye açıklamalar yapıyor? CHP’liler, İP’liler ve DEVA’cıların şimdi ısrarla kripto müttefikleri HDP’yi mazlumlaştırma, mağdur gösterme çabasına girişmeleri de bu operasyonun bir parçası. Artık Almanya’nın Sesi olduğu açık belli olan biri çıkmış “Hükûmetin şiddet dili nedeniyle HDP’nin hedef alındığını, saldırganın da tıpkı Ogün Samast gibi bu iklimden etkilenerek bu saldırıyı düzenlediğini” söyleyecek kadar şirazeden çıkabiliyor. Niyetlerini anladık ve bir kenara yazdık. Türkiye 1960’lardan beri bu tür saldırılarla yeterince tecrübe edindi. Sırada neler olduğunu biliyoruz. FETÖ uzun süredir “MHP kapatılmalıdır” teranesi sürdürüyor yurt dışı sitelerinde. Fetullah denen pislik sık sık suikast imaları yapıyor. Daha başka neler yapabileceklerini, Türkiye’nin hangi kırılma noktalarını geçmişte oldukları gibi kaşıyabileceklerini biliyoruz. Ama bugün Türkiye istihbaratı da emniyeti de Kahramanmaraşlara, Sivas ve Çorumlara izin vermeyecek kadar örgütlü. Terör örgütlerinin neden İçişleri Bakanı’nı hedef aldığını bilecek kadar da sağduyulu. Hükûmetin ve Cumhur İttifakı’nın tam da bu konjonktürde daha sıkı kenetlenmesi gerektiği ortada. Verilen tepkilere bakıldığında şunu görüyoruz. Alçakça saldırı; Devlet Bahçeli’den Hükûmet Sözcüsü Ömer Çelik’e kadar en sert tepki verilerek kınanıyor. Ama siz buradan yola çıkıp da MHP’yi bu Gladyo aparatı katille ilişkilendirmek isteyen HDP’lilerden, PKK tarafından katledilen bir şehidimiz için kınama beklemeyin. Haysiyetsizlik onların ideolojisidir çünkü. ….. (*) https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/605605.aspx
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.