Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…

A -
A +
Şimdi anlatacağım olay hepinizin gözünü korkutsun, çünkü siber dolandırıcılar Türkiye’de istedikleri gibi at koşturuyorlar. Elinizin altındaki telefonu kullanırken, maillerinizi açarken, sosyal medya hesabınızdan, WhatsApp üzerinden; kısaca her yerden tehlike altındasınız. Herhangi bir boşluk anınızda hesabınız ele geçirilebilir, sizin adınıza, sizin itibarınızdan istifade edilerek insanlar dolandırılabilir. Hatta en yakın arkadaşlarınız bile.
Tıpkı Opr. Dr. Seher Şirin gibi.
Kendisi uzmanı olduğu genel cerrahi alanında mesleki bilgilendirmeler paylaşan bir hekim. Instagram’da birkaç yıl evvel açtığı hesabı 13 binden fazla kişi tarafından takip edilen sevilen bir cerrah Opr. Dr. Seher Şirin. Geçen 25 Temmuz günü, tatil dönüşünde Instagram’dan gönderilen mesajlara cevap verirken kendisini hastasıymış gibi gösteren bir kişinin yazdıklarını gördü:
“Merhabalar hocam. Sizin adınıza bi sitede şikâyet konusu gördüm bu sitede adınızı kötülüyorlar. Güncel şikâyetlerden giriş yapılıyor. Bakmanızı isterim.”
Mesajın altında da bir link vardı tabii.

Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…
İşte böyle merak uyandırıcı ve “kışkırtıcı” mesajlarla insanlar tuzağa düşürülüyor.
Opr. Dr. Seher Şirin de aslında uyanık biri olmasına rağmen boş bulundu ve o hastası kılıklı sahtekârın gönderdiği linki tıkladı. Tuhaf bir sayfa açıldı, hiçbir şey yoktu. Kapattı ve yeniden Instagram hesabına girmeye çalıştı ama olan olmuş, hesabı ele geçirilmişti. Her zaman kullandığı şifre ile oturum açamıyordu artık. Şifresi, hesabının bağlı olduğu e-Posta adresi ve telefon numarası dâhil hepsi değiştirilmişti.
Seher Hanım'ın, sonrasında yaşadıkları kâbus gibiydi ve üstelik bu durum hâlen devam etmekte...
Çaldıkları Instagram hesabı üzerinden Opr. Dr. Seher Şirin’in tüm hastalarına yönelik korkunç bir dolandırıcılık kampanyası yürüten siber dolandırıcılar, ellerini kollarını sallaya sallaya, bankalardan aldıkları IBAN numaralarını vererek kısa sürede onlarca kişinin parasını aldı. Opr. Dr. Seher Şirin o savcılık benim, bu savcılık senin yapmadık başvuru bırakmadı. Emniyet Müdürlüğü’ndeki ilgili birimlere şikâyetlerini dilekçelerle iletti ama 20 gündür eli kolu bağlı beklemekte. Olabildiğince yeni açtığı Instagram ve diğer sosyal medya mecralarından dolandırıldığını duyurmaya, arkadaşlarının tamamına mesaj atmaya çalışıyor ama yine de birilerine ulaşamamış oluyor ve onlar on binlerce lira dolandırılıyor. Ama dolandırıldıktan sonra da Seher Hanım'ı arayıp “Yaa sen benden bu kadar para istedin, gönderdim. O sendin değil mi?” gibi insanı acı acı güldüren sorular yöneltiyorlar. Burada en çok acı çeken Opr. Dr. Seher Şirin oluyor tabii.
Dr. Seher Şirin adına yaptıkları dolandırıcılık o kadar aleni ki kimseden çekinmiyorlar.
Bakın aşağıdaki mesajlaşmaları okuyun. Banka hesabı, isim-soyad ve IBAN vererek yapıyorlar bunu.
 
Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…
Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…
Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…
Bunu yapan dolandırıcıların İSİM-SOYADLARI var, TELEFON NUMARALARI var, MAİL ADRESLERİ var, özel ve kamu bankalarından aldıkları IBAN NUMARALARI var ama hâlâ onlara ulaşılabilmiş değil.
Dahası da var.
Bir masanın üzerine yerleştirilmiş paralar ve üzerinde “Bu parayı senin sayende kazandım, ihtiyacı olan herkese yönlendirebilirim” diye yazıyor, ardından banka IBAN numarası veriyor.
 
Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…Siber dolandırıcılık; kimse güvende değil, herkes tehdit altında…
İnanılır gibi değil, bozuk Türkçeleri ve imlalarıyla yazdıkları mesajlarla insanları tuzağa düşürebiliyorlar.
Bu dolandırıcılardaki pervasızlık ve pişkinlik o kadar had safhadaki Seher Hanım'a mail atıp “Şu kadar para verirseniz hesabınızı size iade ederiz” diyebilecek kadar da korkusuzlar.
Peki, bu cesareti nereden alıyorlar?
Cevabı çok basit:
Yavaş işleyen adalet mekanizmasından ve yaptırımların yetersizliğinden.
İşte bu yüzden hükûmet eğer çağı ve bilmem ne kuşağını yakalamak istiyorsa işgal ettikleri makamlarda “ipimle kuşağım modunda” oturup bol bol itibar transferi yapanları harekete geçirecek zorlayıcı tedbirler almak ve bu konuda bir sistem kurmak zorunda.
Gerçi biz söylüyoruz biz dinliyoruz da mesele yalnızca yukarıda anlattığım olaydaki gibi bir bireysel siber saldırı ve dolandırıcılık hikâyesinden; bir hekimin ve hastalarının, arkadaşlarının dolandırılmasından ibaret değil.
Son günlerde sık sık SİBER SAVAŞ ve SİBER VATAN kavramlarını kullanmaktayız. Boşuna değil bu.
Size şu kadarını söyleyeyim anlayacaksınız:
Türkiye’ye son 6 ayda 288 bin 445 siber saldırı düzenlendi. Yani her 50 saniyede bir saldırı. Önce Akbank neredeyse 2 gün süreyle bloke edildi. Ardından tam da orman yangınlarının en civcivli dönemlerinde mücadele tüm hızıyla sürerken Tarım ve Orman Bakanlığı Server’ı tam 4 saat süreyle hack’lendi. BTK müdahale etti de kurtuldu.
Kısaca eğer kendi millî yazılımımızı hayata geçiremezsek, sadece bireysel olarak değil, mevduatlarımızın bulunduğu bankalar ve paralarımız, kamu kurumlarındaki bilgilerimiz dâhil her şeyimiz tehdit altında.
Hiç kimse güvende değil, kurumlar ve hükûmet de.
Lütfen artık, kımıldayın.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.