İktidar SORUN’u doğru anlamış ama devamı gelmeli

A -
A +
Sonunda epey süredir söyleyip durduğumuz ve dikkat çekmek istediğimiz meselenin çok iyi analiz edildiğini ve buna uygun adımlar atılmaya başlandığını gördük.
Önceki gün imzalanan ve Türkiye’deki 4,2 milyon memur ve 2,2 milyon memur emeklisini ilgilendiren 6. Dönem sözleşmenin sonuçları bunu teyit etti. Vedat Bilgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğunda bu umudum vardı ve hakikaten de boşa çıkmadı.
Böylece kamudaki en düşük memur maaşının 2 yıllık toplam artış oranı yüzde 31, parasal karşılığı da 1.352 lira oldu. Özetle en düşük memur maaşı 4 bin 348 liradan 5 bin 700 liraya çıkıyor. Bu zam miktarına, yalnızca SENDİKALI kamu çalışanlarına üç ayda bir ödenecek olan toplu sözleşme ikramiyesinin 135 liradan 400 liraya çıkarıldığını da ekleyelim.
Teknik detayları öğrenmek için iş kolunda yetkili olan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın ile görüştüm. Hakikaten memurları enflasyona ezdirmemek için yapılmış bir sözleşme bu.
Kendisi de övünmekte haklı:
“Son 20 yılın en iyi sözleşmesi” olarak tanımlıyor.
 
BU SÖZLEŞME NEDEN ÖNEMLİYDİ?
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti iktidarının Türkiye’deki hizmetlerini sıralasak sayfalar yetmez. Cumhurbaşkanı önceki gün sosyal medya hesabından “Nereden nereye geldik” başlığı altında birkaçını yeniden yayınlamış.
Yapılanları, bu ülkenin başına gelenleri ve yürütülmekte olan haysiyetsiz muhalefet çizgisini aynı potada değerlendirdiğimde ağzımdan çıkan tek söz şu oluyor:
Helal olsun!
40 yıldır devam eden PKK terörü, AK Parti öncesinde hortumlanan milyarlarca dolar, Gezi ve Hendek kalkışmalarında uğradığımız yüz milyarlarca dolarlık kayıplar, FETÖ’nün ülkemize verdiği sınırsız zararı hesap ettiğimizde ve tüm bunlara uluslararası ekonomik krizleri ve pandemiyi de eklediğinizde gelinen noktanın yine de büyük başarı sayılacağı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Şimdi yıl sonunda yüzde 7’lik bir büyümeden, tek haneye inen işsizlikten, 200 milyar doları geçen ihracatımızdan söz ederken muhalefetin arkasındaki Batı emperyalizminin neden çıldırma noktasına geldiğini anlayabiliyorsunuz.
 
ANCAAAK!
 
Meselenin bir başka yüzü daha var.
Geçen yazılarımdan birinde de ifade ettiğim gibi seçmen tabanı orta ve alt orta kesimlerden, memurlardan, işçilerden, hatta işsizlerden oluşan AK Parti’nin bu sosyal kesimlerin gelirlerini yükseltmesi gerekmekteydi. CHP’ye ve İyi Parti’ye oy veren seçmen tabanı zaten çoğunlukla iyi durumda ve ekonomik daralmadan görece çok daha az etkileniyorlar. Çevrenizde göreceksiniz, ne tatillerinden eksik kalıyorlar, ne alışveriş ve eğlencelerinden. Adam bir oturuşta 750 lira hesap ödediği yemek masasından “Millet aç aç” diye seslenebiliyor.
Biliyor musunuz aslında iyilik ediyor.
Evet, millet aç da değil açıkta da çok şükür ama zor durumda olduğu bir vaka.
Gelirlerinde artış yok, pazarda, markette bir türlü önlenemeyen fiyat artışlarından dolayı ezildikçe eziliyor.
Köylüden ve üreticiden 1 liraya aldıkları ürünü market ve pazarlarda 10 liraya satan hırsızlar çetesine gereken ayar verilemiyor çünkü. Önceki Ticaret Bakanı’na söylemekten dilimizde tüy bitti. 
İşte bu yüzden kamu personeline yapılan zam son derece önemliydi.
Çünkü hakikaten insanların cüzdanı eskisine göre daha fazla boş kalmaya başlıyorsa, eğer kıyafeti ve eğlencesinden sonra mutfağından da kesintiye gidiyorsa tehlike çanları çalıyor demektir. Bu durumda misal “Yatırımlarımızı 70 milyar lira seviyesinden 1,4 trilyon liraya yükselttik, ihracatımız 36 milyar dolardan 170 milyar dolara çıktı” tarzı bilgileri sunduğunuzda bir duvar efekti ile karşılaşabiliyorsunuz.
Artık “Eskiden şöyleydik böyleydik” gibi videolar, anlatılar da bıkkınlık verdi. Bırakın genç nesli, o günleri gören ve bilenler bile “Tamam anladık, ama bugün bu noktadayız ve sen daha iyi ne yapabilirsin?” diye sormakta.
Onlara sürekli kafalarına kakılan Somali’ye 30 milyon dolar hibeyi anlatamazsınız. İstediğiniz kadar “Kardeşim bizim ülkemiz Somali’ye 174 milyon dolarlık ihracat yapıyor, bizim ithalatımız ise yalnızca 5 milyon dolar. Üstelik orada askerî üslerimiz var, Somali çok stratejik bölge” deyin. Vız gelip tırıs gidiyor.
İşte bu yüzden bu stratejik hamleleri sürdürebilmek için milletin ekonomik refahını sağlamak, onun yüzünü güldürmek ve oyunu alarak SEÇİM KAZANMAK gerekir.
Neyse. Diğer konu da 3600 EK GÖSTERGE.
Kamu çalışanlarını ilgilendiren ve onların emekli ikramiyelerinde 34 bin liralık artışı sağlayacak en önemli iyileştirmelerden biri 3600 ek gösterge.
Önceki gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin ile konuştum.
Cumhurbaşkanı’mızın kesin talimatı olduğunu ve 3600 Ek Gösterge meselesini 2022 yılı başında tamamlayacaklarını ve Meclis’e sunacaklarını söyledi.
Bakan Vedat Bilgin de memur sendikalarını da memnun eden bu sözleşme ile ilgili bakış açılarını sürdüreceklerini, vatandaşı, işçiyi ve memuru enflasyona ezdirmemekte kararlı olduklarını ifade etti.
Kendisine beni de ilgilendiren 2000 sonrasında emekli olanlar için İntibak Yasası’ndan da söz ettim. Çünkü bu da milyonlarca emekliyi ilgilendiren kanayan bir yara. 2000 öncesi emeklilerin intibakları var ve bu yüzden 2000 sonrası emekli olanlardan 350 lira ile 500 lira arasında fazla maaş alıyorlar.
AK Parti bu düzeltmeleri acilen, SEÇİM DÖNEMİ GELMEDEN bitirmek zorunda.
Sayın Bakan da keza SEÇİM YATIRIMI olarak görünen hiçbir düzeltmenin işe yaramayacağı kanısında.
 
SÖZLEŞMEDEKİ DİĞER İLGİNÇ HÜKÜMLER
 
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın aşağıdaki tabloya bakıldığında artışların ve yapılan zammın daha iyi anlaşılacağını söyledi. Gerçekten de durumu net biçimde özetliyor.
 
İktidar SORUN’u doğru anlamış ama devamı gelmeli
 
Sözleşmede içimizi ferahlatan maddeler de vardı.
Orman yangınlarında canlarını dişlerine takarak mücadele eden ve hâlen de etmeye devam eden Tarım ve Orman Bakanlığı döner sermayeden mahsuplaşma dışı yıllık 1.700 liraya kadar ilave ödeme yapılacak olması gibi.
Devam edelim:
-Okul öncesi ve sınıf öğretmenlerine haftalık 2 adet ek ders ücreti
-Hemşirelerin aylık ücretlerinde 300 liralık artış
-İtfaiye çalışanlarına yangın dışındaki görevlerde de nakdî tazminat
-Zabıta ve itfaiye personelinin ek tazminatlarının yüzde 100 artırılması
-Sosyal denge tazminatının (Memurlar arasındaki gelir farklarını önlemek amacı ile alt grupta maaş alan memurlara ödenen para) yüzde 444 artırılması.
Bu detaylar çok önemli.
Eleştiri kadar güzel haberi ve gelişmeleri paylaşmak da gerekli.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.