FETÖ’cüler hangi lideri daha çok destekliyor ve neden?

A -
A +

KPSS sorularının sızdırıldığı iddiaları üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alınınca, FETÖ’nün bazı kurumlardaki mevcudiyetini yeniden konuşmaya başladık. Gerçi bizler bu konuda hiç susmuyoruz ama özellikle üniversitelerden sorumlu olan YÖK’te tam bir omerta sessizliği var.

KPSS sınavı, eğer sızıntının olmadığı net olarak tespit edilemeyecekse tekrar edilmeli. Bunu bir not olarak düşelim önce.

FETÖ dört koldan faaliyette. Hem kurumlarda, hem de sosyal medyada.

Özellikle sosyal medyadaki FETÖ trollerini Twitter’daki paylaşımlarımın altındaki yorumlardan izliyorum. İlgimi çeken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı eleştiren yazılarımda, altını yüzlerce yorumla doldurup hakaretler yağdıranların çoğunun FETÖ’cü olması.

Hadi Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik teveccühlerini anlıyorum. Ona büyük umut bağlıyorlar. Çünkü, iktidara geldiğinde devlet aygıtından ihraç edilen FETÖ’cüleri yeniden geri alma vaadinde bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda Ekrem İmamoğlu’nu by-pass ettiği için çok kızdıkları Kılıçdaroğlu “KHK’lıları işe iade edeceğim” dediği için artık tüm FETÖ’cülerin gönüllerini kazanmış durumda.

Yurtta sulh, cihanda sulh Başbakanı olarak görev beklediği yıllara hep birlikte tanıklık ettiğimiz Meral Akşener’e hiç girmiyorum bile. Hele MHP’ye ele geçirmek için başlattığı “mücadele”de onun lehinde karar veren hâkim ve savcıların FETÖ’cü çıkması gibi “detay”lara hiç. Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın “Meral Hanım’ı cemaatçiler destekliyor” demesi ve yüzlerce ipucunu da es geçiyorum. Herkes her şeyi anladı artık, uzatmaya gerek yok.

Ama Ümit Özdağ’ın görünürde de olsa FETÖ’ye terör örgütü sıfatını kullanarak ağır ithamları ve salvoları var. Misal İyi Parti İstanbul İl Başkanı, FETÖ sanığı ve casusluktan tutuklu Enver Altaylı’nın yeğeni Buğra Kavuncu için “O bir FETÖ’cüdür” diyebilecek kadar atak biri. Bir başka örnek. Kılıçdaroğlu gibi “KHK’lıları iade edeceğiz, isimlerini kayıtlardan sileceğiz” diyen Ali Babacan’a “Gidip FETÖ’nün elini öpeceğim de tam olsun. Ali FETÖCAN” diye Tweet atabilecek kadar da net. Hatta eski Genel Başkanı Meral Akşener’in FETÖ ile iş birliği yaptığını bile söyledi.(*)

O hâlde FETÖ’cü troller, neden ırkçı tahriklerinden dolayı eleştirdiğim Ümit Özdağ ile ilgili her yazı ve paylaşımımın ardından bana saldırıyorlar diye biraz kafa yordum ve anladım ki sebep başka. FETÖ’cüler Ümit Özdağ’ın ırkçı söylemlerle Türkiye’de kaotik ortam çıkarma ihtimalini seviyorlar. Ümit Özdağ’a ümit bağlamalarının nedeni bu.

Ümit Özdağ hangi “olay”ı yazsa yalan çıkıyor. Ama o hiç umursamadan yoluna devam edip bir başka yalan arayışına girebiliyor. Post Truth’un(**) Türkiye’deki versiyonu gibi âdeta.

Oysa geçtiğimiz aylarda partisine katılan eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel’i mülteci sorunu için bir heyetle Şam’a yollayacağını ve bu konuda da hem MİT hem de Dışişleri’ne gereken bilgiyi vereceğini açıklayınca kendisini desteklemiş, bunun yapıcı siyasetin iyi bir örneği olduğunu yazmıştım. Ama Şükrü Sina Gürel hâlâ partideyse şayet henüz yerinden kımıldayabilmiş ve Şam’a gidebilmiş değil aradan aylar geçmesine rağmen.

Birkaç hafta önce İstiklal Caddesi’nde birden Suriye Pasajı’nı görünce önünde bir fotoğraf çekip “Ümit Özdağ’a ihbarda bulunmak istiyorum. İstiklal Caddesi’nin orta yerinde Suriye Pasajı var. Gerekeni yapacaktır eminim” diye yazdım. Şaka gibi görünse de (Ümit Özdağ’ın bana verdiği cevaptan onu anladım) değildi ve aslında bir ENDİŞENİN dışavurumuydu. Yani 100 yıllık tarihî Suriye Pasajı bile bu provokasyonlar devam ettiği takdirde çeşitli saldırılardan nasibini alabilirdi. Son baktığımda 3 milyon kişiye yakın görüntülenme alan bu paylaşımımın altında da yüzlerce FETÖ trolü bana saldırmaktaydı.

Suriye karşıtlığı, mülteci düşmanlığı temelinde yürütülen bu ırkçı kampanyalar öyle ileri bir noktaya evrildi ki sonunda korkulan olmaya başladı. Önce Kayseri’de bir adam, alkolün de etkisiyle, belediye otobüsünde annesiyle Çerkesçe konuşan bir Çerkes gencine saldırdı “Niye Türkçe konuşmuyorsun ulan” diyerek. Dün de bir kadın kendi aralarında Kürtçe konuşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına “Türk ülkesinde Türkçe konuşacaksınız, ne dediğinizi anlayacağım ben” diye bağırarak akla ziyan sözler söyledi.

Hadi buyurun. Şimdi yaktığınız ateşin karşısına geçip keyifle seyredin.

Evet, bu mülteci karşıtlığının ateşini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener yaktı, ama o “meşaleyi” şimdi Ümit Özdağ taşıyor, diğerleri de ellerini ovuşturarak seyrediyor.

Kısaca Ümit Özdağ, Türk siyaseti açısından flu bir görüntü vermekte. Beni her geçen daha fazla şaşkınlığa uğrattığını da söylemeden geçemeyeceğim. Eğer amacı Türkiye’de bir iç karışıklık çıkarmaksa ve böyle bir görev üstlenmişse bu olmayacak.

Tarihe nasıl bir iz bırakacağını bilmesinde fayda var.

 (*) https://www.yenisafak.com/gundem/umit-ozdag-aksenere-sert-cikti-feto-ile-isbirligi-yapiyorlar-3771467x

(**) Post Truth-Gerçeklik ötesi: Nesnel olan bir gerçeklik karşısında (Türkiye’de mülteci sorunu) halk kitlelerinin çeşitli çıkarlarının ağırlık kazanması ile gerçekliğin silikleştirilmesine yönelik yalanların ortaya atılması ve bunun gerçek gibi sunularak kamuoyunun etkilenmesi olarak tanımlanır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.