Anekdot

A -
A +
Haftaya tekrarlanacak olan İstanbul seçimleri öncesinde adaylar birlikte ortak yayın yapma kararı aldılar malum. Bugün AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile CHP'li Ekrem İmamoğlu ortak yayında buluşacak ve kendilerine yöneltilen soruları cevaplayacaklar.
Ay meraktayım, heyecanlıyım, gerginim, kalem tutmuyor elim. Bugün birkaç minik anekdot paylaşayım dedim;
Alanının en iyilerinden olan ünlü Zumbrati, Niagara Şelalesi’nde etkileyici, bir o kadar da tehlikeli bir ip üzerinde yürüme gösterisini tamamlar… Heyecanlı bir gazeteci yaklaşır, “Bir de el arabası ile geçsene” der… Ve Zumbrati çok hevesli olmasa da gazeteci çok ısrar eder… Ve aralarında şöyle bir konuşma geçer:
-Bunu yapabileceğime gerçekten inanıyor musun?
-Evet, Hiç şüphem yok, yapabilirsin!
-Hadi o zaman gel el arabasına…
Yapabilirsin veya yapamazsın diyenler, aynı gemide olmaya, aynı şeyleri paylaşmaya ve aynı ip üzerinde gitmeye hazırlar mı?
           ***
Üniversitede Türkiye ekonomisi dersi. Amfi, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. “Bakın” diyor. “Bu kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey.” Sonra 1’in yanına bir (0) koyuyor:
“Bu başarıdır. Başarılı bir kişilik 1’i (10) yapar.”
Bir (0) daha koyuyor. “Bu tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz.”
Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor: Yetenek… Disiplin… Sevgi…
Eklenen her yeni (0)’ın kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca… Sonra eline silgiyi alıp en bastaki 1’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor. Ve hoca yorumu patlatıyor:
“Kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir!”
           ***
Yine bir üniversite ama ders mantık. Öğrencilerden biri ilk kez aldığı dersin hocasına “Sayın profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız?" ricasında bulunur.
Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan talebelerine:
“Mantık dersinin insanların düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür. Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum” der.
“Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor: Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde… Bunlardan hangisinin yıkanması lâzımdır?”
Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden: "Elbette, kirlisi!" diye cevap verirler.
Profesör, tebessüm ederek:
-İşte evlâtlarım, der… “Mantık bu soruya cevap vermeden önce şunu sorar: Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemiz iken diğerininki kirli olabiliyor?”
            ***
Ahmet Bakkal, büyük bir sokağın tek bakkalı olarak oldukça iyi iş yapmaktadır. Ama rekabet hiç durmaz. Yeni bir bakkal, Ahmet Bakkal’ın hemen sağ yanındaki dükkânı kiralar ve dev harflerle, “MÜTHİŞ İNDİRİM” yazar. Ahmet Bakkal, bu duruma çok bozulur; ama harekete geçmek için bekler... Sokaktaki potansiyeli fark eden bir başka bakkal, Ahmet Bakkal’ın sol yanındaki dükkânı tutar ve “DAHA UCUZU VE KALİTELİSİ YOK” yazar. Üçüncü gün yeni bir bakkal Ahmet Bakkal’ın yanındaki bakkalın yanında bir bakkal daha açar ve büyük harflerle şöyle yazar: “EN İYİ FİYATLAR BURADA.”
Ahmet Bakkal, bu gelişmeler karşısında önce kızar; ama bu gelişmelerden şikâyet edeceğine kendi yararına kullanacak bir formül arar. İzleyen gün dükkânın üstüne dev harflerle yazar:
“ANA GİRİŞ.”

Ninem diyor ki; Ayinesi iştir kişimin lafa bakılmaz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.