Yenilgiyi hazmetmek

A -
A +
Kimse kaybetmek istemez ama hayatta kazanmak da var kaybetmek de. Yenilgiyi kabullenebilmek, karşındakinin başarısını da olgunlukla hazmedebilmek gerek. Siyasetten tutun da günlük hayata kadar her alanda. Mızmızlanmak, çamura yatmak, iftira atmak, olmadı türlü bahaneler uydurmak... Gereksiz ve de nafile... Duruma güzel bir örnek bu yaşanmış hikâye:
1940’lı yılların ortasında Adana Demirspor su topu takımını kurar. Takımın başına da Muharrem Gülergin getirilir. Ama problem şu ki Adana’da nizami havuz bir tanedir ve onda da pek sıra gelmez zengin çocuklarından. Muharrem hiç gocunmaz. Devlet su işleri kanallarında çalıştırır Adana’nın gençlerini. Kendi de zaten yirmi yaşında var yok. Demirsporlu gençler kanala su verildikçe çalışarak önce Çukurova şampiyonu olurlar. Sonra İstanbul Moda Havuzunda Türkiye finallerine katılırlar.
Gençler otobüste yatmakta maç günü havuza girip rakiplerini yenmektedir. Sonunda finale kadar gelirler. Üstelik antrenörlük ve kaptanlık yapan Muharrem’in parmağı da kırılmıştır. Rakibi 7-6 yenerler ama her biri kendi arabası ile gelen yalı çocukları ilk defa doğru düzgün havuz gören, otobüste yatan Adanalılara yenilmeyi yediremez kendilerine. Başlarlar itiraza; “Efendim top beş gram normalden ağır”, “Adanalıların kaptanı eli sargılı oynadı”... bin tane itiraz. Üstelik aileleri de kalantor... Hakemler şaşkın hâlde beklerken Muharrem Gülergin bu kadar tantanaya dayanamaz, elindeki sargıyı çıkarır ve Demirspor tarihine geçen o cümleyi söyler; “TAMAM ULAN! GİRİN SUYA! BAŞTAN OYNUYORUZ”...
Maçın sonunda Demirspor bu kez 12-0 kazanır... Demirspor ondan sonraki 16 sezon boyunca üst üste Türkiye şampiyonluğunu alıp “YENİLMEZ ARMADA” unvanı alır...

Ninem diyor ki; Yenileceğinden korkan, daima yenilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.