Sonbahar

A -
A +

Eylül ayındayız, sonbahar kapıda.
Birçoğumuz için sadece bir mevsim daha... Ancak, yaşını almışların gözünden 'son bahar' nasıl görünüyor acaba...
“Çok günler gördük, belki de görmekten çoğu zaman ümidimizi keserek... Çok dostlar uğurladık uzaklara üzülerek... Çok sevinçler yaşadık, sevinçle sevinmenin ne olduğunu çoook yıllar sonra öğrenerek... Çok anlamsız şeyler yaptık, sadece 'bize özel anlamlarını' sonraları keşfederek... Çok sevgiler taşıdık yüreğimizde, sevmeyi hâlâ severek... Ve biz, çok korktuk yaşlanmaktan ve belki de çoğumuz hazırlanmadık bir gün yaşlılığın geleceğini bilerek... Yaşlılara karşı daha hoşgörülü, daha ilgili, daha saygılı olun demeyeceğiz. 'Biz sizin gibi olmayacağız ama siz bizim gibi olacaksınız' demiş atalar... Bizim derdimiz sadece sonbahar. Yerlere dökülmüş solgun, kuru yapraklar ve onlara ağır küçük adımlarla basarak yürüyen ihtiyarlar. Düşen yapraklarla sonbahar, solmaya başladığımızın, bir kopuşun ya da bir ağacı tamamen yapraksız bırakacak sert bir kışla bitecek bir mevsim sonunun, bir 'sonun' habercisi değil mi?
O ya da bu, bir de şu derken anlamadan geçti yıllar... Hedefler, arzular, ulaşılanlar, yarım kalanlar... Hepsi çok geride kaldılar. Ama yine de kendini hazır hissetmiyor yaşlılar. Yeni hedefler, yeni beklentiler, umutlar belki de son tutunuşlar... Torunlara, demode, hatta komik gelen giysilerle çekilmiş soluk fotoğraflar...
Bizimle gayriihtiyari yüksek sesle konuşuyorlar! Hâlbuki biz yeterince duyuyoruz. Hatta bu yaşa gelene kadar 'hem kulaklarımızla hem de kalbimizle duymayı' çoktan öğrendik. Ama anlatamıyoruz...
İnsanlar, tıpkı bizim de gençliğimizde yaptığımız gibi bizleri solmuş, sonbahar görüntümüzle algılıyorlar. Solmuş, yaşlanmış, eskimiş... Solmuş, yaşlanmış, eskimiş değil çocuklar! Yaşamış, her günle her yılla daha çok biriktirmiş öğrenmiş ama dış görüntüsü değişmiş...
De ki yaş seksen bir (81), rakamlar yer değiştirirse daha (18) on sekiz. Böyle düşünecek kadar dolu olsa da içimizde yaşama sevinci, hayata tutunma isteği; eğer geldiyse artık gerçekten sonbahar mevsimi, en büyük beklenti; 'son yaprak düşerken' yüreğimizde iman saadeti ve elimizi sımsıcak tutacak bir dost eli...
 
Ninem diyor ki; İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.