Mezhep imamlarının İslâma hizmetleri

A -
A +
Peygamber efendimiz ve Eshâbının yolu olan Ehl-i sünnetin yüzlerce mezhebinden bugün dört tanesi kitaplara geçmiş olup, diğerleri kısmen unutulmuştur. 
 
Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan din bilgilerini, Eshâb-ı kiramdan işiterek veya nakil yolu ile toplayan, açıkça bildirilmemiş olanları da, kendi koydukları usullere, metotlara göre açıkça bildirilmiş olanlara benzeterek çıkaran ve mutlak müctehid olan derin âlimlere (Mezhep imamı) denir. Mezhep imamları, en büyük din âlimleridir. Peygamber efendimizin yolu, din âlimlerinden öğrenilir. Din imamlarından herhangi birine uymak, Peygamber efendimize uymak olur.
Mezhep; gitmek, takip etmek, gidilen yol anlamındadır. Mutlak müctehid denilen dinde söz sahibi âlimlerin, Müslümanların yapmaları gereken hususlarla ilgili olarak dinî delillerden, Kur'ân-ı kerim, hadis-i şerifler ve İcmâdan hüküm çıkarma usulleri ve çıkarıp bildirdikleri hükümlerin hepsine, (Mezhep) denir. Mezhep demek, Kur'ân ve Sünnet yolu demektir. Bir mezhep imamına uyan, Kur'ân-ı kerime ve Resûlullah efendimize uyduğuna iman etmektedir. Mezhep imamları bile, Kitabın yani Kur’ân-ı kerimin ve Sünnetin yani hadis-i şeriflerin manasını Eshâb-ı kiramdan öğrenmiş ve bu doğru manaya göre ictihad etmişlerdir. Bu doğru manayı ve doğru ictihadı beğenmemek, Muhammed aleyhisselama inanmamak olur.
Peygamber efendimiz ve Eshâbının yolu olan Ehl-i sünnetin yüzlerce mezhebinden bugün dört tanesi kitaplara geçmiş olup, diğerleri kısmen unutulmuştur. Bu dört mezhep; Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhepleridir. Müctehid olmayanların bütün hareketlerinde ve ibadetlerinde bir müctehide tabi olması yani bu dört mezhepten birinde bulunmasının lazım olduğu, Tahtâvî’de bildirilmektedir.
 Her Müslümanın; bir ibadet, bir iş yaparken dört mezhepten birine uyması lazımdır. Dört mezhepten birine tabi olmak için bu mezhebin fıkıh bilgilerini iyi öğrenmek lazımdır. Bu da o mezhepte yazılmış olan fıkıh ve ilmihal kitaplarından öğrenileceğini, Muhammed Abdurrahmân Silhetî hazretleri bildirmektedir.
Dört mezhebin itikatları yani imanları birdir, ayrılıkları yoktur. Dördü de Ehl-i sünnet itikadında, inanışındadır. Ehl-i sünnet itikadında olmayanlara bidat ehli dendiği, Tahtâvî’de yazılıdır. 
Mezhep imamları Kur'ân-ı kerimde açıkça bildirilen hükümleri, Peygamber efendimizin Kur'ân-ı kerim ile ilgili açıklamalarını bildirdikleri gibi, Kur'ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerinde açıkça bildirilmeyen hususların hükümlerini de yine Kur'ân-ı kerim ve hadis-i şeriflerin ışığı altında ortaya koyduklarını Abdülganî Nablûsî hazretleri bildirmektedir.
Bilinen dört mezhep imamından başka mezhep imamları da vardı. Fakat bunların mezheplerinde olanlar azala azala bugün hiç kalmadı. Eshâb-ı kiramın hepsi de derin âlim ve müctehid idi. Her biri kendi mezhebinde idi. Hepsi de bilinen mezhep imamlarından daha üstün idi. Fakat bunların kitapları olmadığı için mezheplerinin unutulduğunu, İmam-ı Şa'rânî hazretleri bildirmektedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.