Günah işleyen hemen tövbe etmelidir...

A -
A +
"Gizli yapılan günahın tövbesini gizli yapınız. Açıkça işlenen günahın tövbesini açıkça yapınız. Günahınızı bilenlere tövbenizi duyurunuz."   Dilimizin âfetleri -37- Osmanlı âlimlerinden İmam-ı Birgivî, (Tarîkat-ı Muhammediyye) isimli eserinde, insanın diliyle işlediği günahların altmış kadar olduğunu bildirmektedir. Bunların en tehlikelisi, küfre sebep olan bir söz söylemektir! Bundan başka diğer bazıları da şunlardır: Kasten yalan söylemek, gıybet, dedi-kodu yapmak, kovuculuk yapmak-söz taşımak, başkaları ile alay emek, kendine ve birine lânet etmek, birine sövmek, dil ile onu yermek, müstehcen, yani edep dışı söz söylemek, münâkaşa ve mücâdele etmek, başkasının sözüne itiraz ve ondaki bozukluğu ortaya çıkarmak, husûmet beslemek ve düşmanlık yapmak, hakkı olmadığı hâlde dünyevî mal ve menfaat dilenmek, başkasının sırrını ifşa etmek, insanlara kötülüğü emretmek ve iyilikten menetmek, hakkı olmadığı hâlde dünyevî bir mal ve menfaat dilenmek, insanların ayıbını sorup araştırmak, günah işlemek isteyen kimseye dil ile yol göstermek, Müslüman olan bir kimseye kötü bir lâkap takmak veya takılan kötü lâkapla onu çağırmak, Müslüman kardeşinin özrünü reddetmek ve onu kabul etmemek,  Allah’tan başkası ile yemin etmek ve çok yemin etmek, bir Müslümana, bilhassa küfür üzere ölmesi için beddua etmek, Kur’ân-ı kerîm  okunurken konuşmak, bir mâzeret yok iken camilerde dünya kelamı etmek, namazda Kur’ân ve me’sûr zikirler dışında konuşmak, ezan ve ikamet getirilirken konuşmak, cuma ve bayram hutbesi okunurken konuşmak, Kur’ân-ı kerimi kendi görüş ve fikrine göre tefsir etmek, bir zaruret olmadığı hâlde başkasının sözünü kesmek, üç kişinin bulunduğu yerde, iki kişinin kendi aralarında fısıldaşarak konuşması... Günah, dinimizde yasak edilen işlerdir. Allaha ve âhiret gününe iman eden kimse, daima hayır söylemeli veya susmalıdır. Dil âfetlerinden sayılan bu günahlardan birini işleyince de hemen tövbe ve istiğfar etmelidir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Gizli yapılan günahın tövbesini gizli yapınız. Açıkça işlenen günahın tövbesini açıkça yapınız. Günahınızı bilenlere tövbenizi duyurunuz.) Kur’an-ı kerîmde de buyuruluyor ki: (Bir kimse, günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup Allahü teâlâya tövbe ve istiğfar ederse, Allahü teâlâyı af ve merhamet edici, çok merhametli bulur.) [Nisa,110] Günah işleyince tövbeyi geciktirmek, bu günahı işlemekten daha büyük günahtır. Bu günah, her gün bir misli artar. Bunun için de ayrıca tövbe etmek lâzımdır. Bir günahın tövbesi yapılınca, bunun tövbesini geciktirme günahlarının hepsi af olur. Farz olan bir işi yapmamanın tövbesi, ancak kaza etmekle sahîh olur. Her günâhın affı için, kalb ile tövbe etmek ve dil ile istiğfâr etmek ve beden ile kaza etmek lâzımdır. Yüz kere tesbîh etmek, yani “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, sübhânallahil’azîm” demek ve sadaka vermek ve bir gün oruç tutmak, çok iyi olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.